Yapay Zekanın Film Tavsiyeleri: ChatGPT'nin En İyi 10 Film Listesi

Yapay Zekanın Film Tavsiyeleri: ChatGPT'nin En İyi 10 Film Listesi
  • 13
    0
    0
    0
  • Günümüzün gelişen teknolojisiyle birlikte, yapay zeka sistemlerinin yetenekleri de büyük bir hızla artıyor. Bu bağlamda, ChatGPT gibi yapay zeka modelleri, geniş veri kümeleriyle beslenerek çeşitli konularda insanlara yardımcı olabiliyorlar. Özellikle film önerileri gibi konularda yapay zeka modellerinin etkileyici sonuçlar üretebildiği görülüyor.

    Bugün ChatGPT'ye dünya üzerindeki en iyi 10 filmi sordum ve bana bir liste verdi. Şaşırtıcıdır ki bir yapay zeka bunu ölçebiliyor. Bu durum, teknolojinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Yapay zekanın büyük veri kümelerini analiz etme ve kaliteli öneriler sunma yeteneği, insanların ilgi alanlarına uygun seçenekler sunma konusunda gerçekten etkileyici. Ancak unutmamak gerekir ki, yapay zeka önerileri tamamen objektif olmayabilir ve insan duyarlılığını tam olarak yansıtmayabilir.

    Yine de, bu tür yapay zeka tabanlı öneriler, geniş bir film arşivine sahip olmayı ve farklı türlerden eserleri keşfetmeyi kolaylaştırabilir. Ancak kişisel tercihler ve duygusal bağlar da filmlerin değerini belirlemede önemli rol oynamaya devam edecektir. Teknolojinin bu noktadaki ilerlemesi, insan ve makine işbirliğinin neler başarabileceğini gösteriyor ve gelecekte daha da fazla alanı etkileyebileceği düşünülüyor.

    Sen neden bu 10 tanesini seçtin? diye sordum.

    "Ben, bir yapay zeka modeliyim ve verilerle eğitildim. Size verdiğim "en iyi film" listesi, genel popülerlik, eleştirmen yorumları, izleyici değerlendirmeleri ve sinema tarihinde önemli yere sahip olduğu düşünülen filmler üzerine temellendirilmiştir. Ancak, bu liste benim kişisel tercihlerim değil, daha çok yaygın olarak kabul edilen veya dikkate alınmış filmlerden oluşur. Eğitimimde yer alan verilere dayanarak size en genel ve tanınmış filmlerden bir seçki sunmaya çalıştım. Liste, benim değil, genel izleyici ve eleştirmen topluluğunun değerlendirmelerine dayanmaktadır. "

    cevabını aldım.

     

    Şimdi size önerdiği filmlerin konularından bahsedeceğim;

    1
    "Baba" (The Godfather), Mario Puzo'nun aynı adlı romanından uyarlanan, Francis Ford Coppola tarafından yönetilen ve Marlon Brando ile Al Pacino'nun başrollerini paylaştığı bir film olarak karşımıza çıkar. Hikayesi, 1945 yılında 2. Dünya Savaşı'nın sona erdiği zaman başlar ve 10 yıllık bir süreci kapsar.

    Filmin odak noktası Corleone ailesidir. İtalyan kökenli ve suça dayalı bir örgüt kuran bu aile, New York'un yeraltı işlerini diğer dört aileyle birlikte yönetmektedir. Don Vito Corleone liderliğindeki aile, yargıçlar ve senatörlerle yakın ilişkiler kurarak güç kazanmıştır. Bu ilişkiler, ailenin işlerini kolaylaştıran bir avantaj sağlar.

    Bir gün, uyuşturucu işine karışan "Türk" lakaplı Solozzo, Don Corleone'den yardım ister. Ancak Don Corleone teklifi reddeder ve bu durum çeşitli olayları tetikler. Solozzo'nun girişimi sonucu Don Corleone suikasta uğrar, aile zorlu bir süreçten geçer ve Don Corleone'nin oğlu Michael, ailenin geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almak zorunda kalır. Bu süreçte diğer mafya aileleri de işin içine girerek büyük bir çatışma başlar.

    Toplam süresi 2 saat 55 dakika olan film, polisiye ve dram türünde yer alır. "Baba," mafya dünyasının derinliklerine inen, güç, aile bağları, ihanet ve sadakatin karmaşık ilişkilerini anlatan unutulmaz bir başyapıttır.


    ------------------
    2
    "Esaretin Bedeli" (The Shawshank Redemption), Stephen King'in aynı adlı romanından uyarlanan ve 1994 yapımı olan etkileyici bir dram filmidir. ABD'li yönetmen Frank Darabont tarafından beyaz perdeye taşınan bu eser, hapishanede geçen unutulmaz bir dostluk hikayesini anlatır. Karısını öldürme suçuyla hüküm giyen Andy Dufresne, umutsuzluğun ve şiddetin hüküm sürdüğü bir hapishanede hayata yeni bir anlam katmayı başarır. Andy'nin, mahkum arkadaşı Red ile kurduğu bağ, umut ve dayanışmanın gücünü vurgular. Uzun bir süreç sonunda kaçma planını hayata geçiren Andy, hem kendisinin hem de diğer mahkumların özgürlüğe duyduğu özlemi simgeler. Film boyunca, insanlık, dostluk ve umut gibi temalar derinlemesine işlenir. "Esaretin Bedeli," duygusal derinliği, unutulmaz sahneleri ve güçlü mesajlarıyla sinema tarihinde önemli bir yer tutar.


    ------------------

    "Casablanca," sinema tarihinin ölümsüz eserlerinden biridir. 1942 yapımı bu film, Amerikan Ulusal Film Arşivi'nde korunarak "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" kabul edilmiştir. 8 Oscar adaylığından "En İyi Film," "En İyi Yönetmen," "En İyi Senaryo" dallarında ödül kazanmıştır. Ayrıca, tüm zamanların en iyi aşk filmi seçilmiştir.

    II. Dünya Savaşı'nın hüküm sürdüğü belirsiz bir dönemde çekilen film, sadece bir aşk hikayesinin ötesindedir. Nazizm karşıtı görüşleri ve sembolizmiyle dolu olan "Casablanca," Amerika'nın savaşa katılmasının ve özgürlük mücadelesinin de yansımasıdır. Rick ve Ilsa'nın aşkı, Amerika ve Avrupa arasındaki çatışmayı simgeler. Filmdeki simgeler ve göndermeler, derinlemesine anlamlar taşır.

    Unutulmaz diyaloglar ve olağanüstü oyunculuklarla dolu olan "Casablanca," her seyredişte yeni perspektifler sunan ve bağlanmayı sağlayan bir başyapıttır. İngrid Bergman'ın eşsiz performansı ve filmdeki estetik unsurlar, bu unutulmaz hikayeyi daha da derinleştirir. 

    ------------------
    4
    Orson Welles'in yönettiği "Citizen Kane(1941)," Amerika'nın güç ve zenginlik dinamiklerini anlamak için derinlemesine incelenen, beş farklı karakterin gözünden anlatılan ve merak unsurunu kullanarak izleyiciyi etkileyen bir film olarak öne çıkar. Charles Foster Kane'in yaşamını ele alarak, çocukluk arzularını ve sevgi eksikliğini sembolize eden "Rosebud" temasıyla, kapitalizmin etkisi, aidiyetsizlik ve anlam arayışı etkili bir şekilde yansıtılır. Film, teknik yenilikleri ve derin anlam katmanlarıyla sinema tarihinde önemli bir dönüm noktası olup, günümüzde dahi izleyicileri etkilemeye devam eder.

    ------------------
    5
    1993 yapımı "Schindler's List," II. Dünya Savaşı'nda Naziler'in soykırımından binlerce Polonya Yahudisi'ni kurtaran Oskar Schindler'in gerçek hikayesini anlatan bir dram filmidir. Schindler, Almanya'ya iş kurmak amacıyla gelir ve fabrikası sayesinde Yahudilere umut olur. Yardımcısı Itzhak Stern, Yahudileri toplama kamplarından kurtarmaya çalışır. Film, Schindler'in çabalarını ve kurtulanların dua ettiği sonunu vurgular. Dramatik ve politik öğeler taşıyan film, insanlık ve vahşet arasındaki dengeyi yansıtırken, tarihsel olayları modern bir bakış açısıyla sunar.

    ------------------
    6
    1939 yapımı Gone with the Wind'da Scarlett O'Hara, İrlandalı bir kadın olarak Güney'deki Tara çiftliğinde yaşamaktadır. Kuzeni Ashley Wilkes'e aşık olan Scarlett, onun Melanie ile evleneceğini öğrenir. Savaşın patlak verdiği dönemde, Scarlett yaşamında çeşitli kayıplar yaşar. Tara çiftliğini kurtarmak için çabalarken, ilişkileri karmaşık hale gelir. Scarlett, Ashley'e olan ilgisini sürdürürken, Rhett Butler ile üçüncü evliliğini yapar. Ancak trajik olaylar ve ilişki karmaşaları sonucunda Rhett'i kaybeder. Bu hikaye, Kuzey-Güney Savaşı ve Güney'in yeniden yapılanması arka planda olmak üzere, aşk, kayıp ve dramı işler. Rüzgâr Gibi Geçti, büyük bir epik drama olarak sinema tarihinde önemli bir yer tutar.


    ------------------
    7
    1994 yapımı ancak Türkiyede 1995te gösterime giren "Pulp Fiction – Ucuz Roman," Quentin Tarantino'nun yönettiği ve çok sayıda ödül kazanmış bir film. Suç ve drama türündeki bu yapıt, çeşitli karakterlerin iç içe geçmiş hikayelerini anlatıyor. Filmde John Travolta, Uma Thurman, Samuel L. Jackson, Bruce Willis, Amanda Plummer, Tim Roth ve Ving Rhames gibi ünlü oyuncular yer alıyor. Süresi 2 saat 34 dakika olan film, farklı karakterlerin etrafında dönen hikayeleri ele alıyor. Mafya için çalışan iki tetikçi, küçük çaplı işler yapan iki soyguncu ve hala ringlerde dövüşen bir boksörün öyküleri bir şekilde kesişiyor. Mafya babası, boksörü maçı kaybetmeye zorlarken, soyguncular da tetikçilerin bulunduğu mekanı soymaya çalışıyor. Bu üç farklı hikaye, birbirleriyle kesişen ilginç bir çerçeveyi oluşturuyor.


    ------------------
    8
    Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü," J.R.R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi kitaplarından uyarlanan ve Peter Jackson tarafından yönetilen 2003 yapımı bir fantezi filmidir. Orta Dünya'da geçen hikayede Sauron'un son fetihlerine karşı Gandalf, Théoden ve Aragorn'un çabaları, Frodo ve Sam'in Yüzük'ü yok etme çabaları anlatılıyor. Film büyük gişe başarısı elde ederek tarihin en fazla hasılat yapan filmlerinden biri oldu. On bir Akademi Ödülü'ne aday gösterildi ve bu ödüllerin tamamını kazanarak En İyi Film ödülünü aldı. Uzatılmış Özel Versiyon da yayınlandı.
    ------------------


    9
    Sinema, sadece eğlence sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal düşünceleri şekillendirmek ve izleyicilere belli bir görüşü dayatmak amacıyla kullanılan etkili bir propaganda aracı olarak ortaya çıkabilir. Hollywood'un büyük bütçeli epik filmleri, klasik hikâye anlatımı ve dramatik yapının kullanılmasıyla, izleyicilere belirli bir mesajı iletmekte etkili bir rol oynamaktadır. Ancak, bu filmler sıklıkla "klasik" veya "başyapıt" olarak sunulurken, aslında kendi görüşlerini dayatan ve izleyiciyi manipüle eden propaganda araçları olarak da işlev görebilirler.Bu durumu örneklemek için David Lean'in 1962 yapımı "Arabistanlı Lawrence" filmi incelenebilir. Film, kahraman figürünün etrafında şekillenen klasik bir hikâye anlatımına sahiptir. Bu kahraman, izleyicinin özdeşleşebileceği ve filme dahil olabileceği bir karakter olarak tasarlanır. "Arabistanlı Lawrence" filminde bu kahraman figürü, İngiliz subayı olarak karşımıza çıkar ve Arapların özgürlüğü için savaşır. Ancak film, bu özgürlük mücadelesini anlatırken bile Arap karakterleri sıklıkla ötekileştirir ve İngiliz kahramanın eylemlerini idealize eder. Bu şekilde, izleyiciye belirli bir bakış açısı dayatılır ve filmin mesajı daha etkili bir şekilde iletilmiş olur. Aynı zamanda, Türk karakterler de çirkinleştirilirken, İngiliz kahramanın değerleri ve fedakârlıkları öne çıkarılarak bir tür propaganda gerçekleştirilir. Bu örnek, Hollywood'un büyük bütçeli filmlerinin sıklıkla propagandist amaçlarla kullanıldığını ve izleyicilere belirli bir düşünceyi dayatma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.

     

    ------------------

    10
    Seven Samurai" (1954) filminde Bir dağ köyüne eşkıyalar saldırır. Liderleri önceki yağmalamayı hatırlar ve köylülere bir tehdit yapar: Ellerinde ne varsa alacak, ancak sonraki hasada kadar saldırmayacaklar. Köylüler umutsuzdur, ama bir grup azınlık köyün bilgesine danışır. Bilge adam, köyü savunmak için samuraylardan yardım almayı önerir, ancak köylüler ücreti karşılayamaz. Bu nedenle şehre gidip ucuz samuraylar ararlar. Akira Kurosawa, Yedi Samuray gibi filmleriyle Japon sinemasını dünya çapında tanıttı. Filmleri, görsellik ve anlam arasındaki bağlantıya odaklanır. Yedi Samuray, savaş sonrası Japonya'nın zorluklarını ve toplumsal sorunları ele alır. Görsel biçim ve ideolojiyi birleştirir, samurayların toplumla ilişkilerini sorgular. Filmi izlerken derin bir bakış açısıyla geçmişe yolculuk edersiniz. Eğer tarihsel filmler ilgi çekiyorsa, bu film ve ilham aldığı diğer yapımlar izlenmeye değerdir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.