Bazı şarkılar güzel anlamlar yükler duygulara. Bazı insanlar ise duyguları bizden daha iyi tarif ederler. Bazen basitlikle eşlik ederler bize veya özelleştirirler bazı şeyleri.  

 

 

Çok şey söylenmiştir gözler hakkında değil mi? Kimileri masmavi denizlere benzetir, kimileri ise kapkara gözlerde kaybolduğundan bahseder. Kanımca yapılmış benzetmelerin en iyisini barındırır bu şarkı, somut bir şeyden bahsetmemiş hiçbir zaman elle tutamayacağımız aşkı ve aşk duyulan o gözleri yine elle tutalamayacak bir biçimde gökkuşağına benzetmiştir.

 

But I've lost my way
She had rainbow eyes

 

Ama ben yolumu kaybettim

O'nun gökkuşağı gözleri vardı

 

 

 

Bir çoğumuzun hayatına bir noktada girmiş ve yaralamıştır bizi bu şarkı. Benzetmeden çok bir aitlik bahşeder o kişinin gözlerine, zaten şarkı boyunca da bize o kişiyi anlatır çektiği acıdan çok.

 

So if she’s somewhere near me
I hope to God she hears me
There’s no one else could ever make me feel
I’m so alive
I hoped she’d never leave me
Please God you must believe me
I’ve searched the universe and found myself
Within’ her eyes

 

Eğer yakınımda bir yerlerdeyse
Tanrıdan dileğim onun beni duyması
Bana yaşadığımı bu kadar hissettiren 
Başka kimse yok
Beni asla terk etmemesini ummuştum
Tanrım lütfen, bana inanmalısın
Tüm evreni dolaştım ve
Kendimi onun gözlerinde buldum

 

 

you see i've forgotten if they're green or they're blue
anyway the thing is what i really mean
yours are the sweetest eyes i've ever seen

 

Bak görüyorsun unuttum şimdi, yeşil mi mavi mi olduklarını 

Her neyse demek istediğim

Hayatımda gördüğüm en tatlı gözler senin