Umut dolar ya bazen içimiz, tünelin sonundaki ışığa inanırız buruk bir şekilde. Karanlıktır yol boylu boyunca belki de. Bazen engeller çıkar önümüze, bazen yol bozuktur. Yine de inanırız o ışığa, o yolun sonunda karşımıza çıkacak kişiye de inanırız. Zamanımız daralıp "yakıtımız" her saniye azalarken o yabancı arabaya binip, ikimizin de bildiği bir yere gideceğimize inanırız.
And if you have a minute, why don't we go
Talk about it somewhere only we know?
This could be the end of everything
So, why don't we go?
Eğer bir dakikan varsa, neden konuşmak için sadece bizim bildiğim bir yere gitmiyoruz?
Bu her şeyin sonu olabilir
Öyleyse neden gitmiyoruz ?
Sürekli bahaneler uydururuz bazı şeyler için.
Bazen mesafelerdir sorun veya bazen inanmayız karşımızdaki insana. Zaten önemsizdir anlamı olmayan bahanelerimiz, kendimize inanmayışımız karşısında. Bu şarkı bana hep bunu hatırlatır. O kadar kocaman sever ki delilah ablamızı, evet kocaman sever. Çok sevmez belki de zarar verecek kadar ama tüm kalbiyle sever. Kalıplara, yargılara ve bahanelere kurban etmeden sever.
A thousand miles seems pretty far
But they've got planes and trains and cars
I'd walk to you if I had no other way
Our friends would all make fun of us
And we'll just laugh along because we know
That none of them have felt this way
Delilah, I can promise you
That by the time we get through
The world will never ever be the same
And you're to blame
binlerce mil çok uzak gibi görünüyor,
ama uçaklar, trenler ve arabalar var,
olmadı yürürüm bile
arkadaşlarımız bizimle dalga geçecek
ama biz gülüp geçeceğiz çünkü biliyoruz ki
hiçbiri bizim hissettiklerimizi hissetmedi
dilayla, sana söz veriyorum
kavuştuğumuz andan sonra
dünya artık asla eskisi gibi olmayacak
ve bunun olmasını sağlayan da sensin
çeviri için teşekkürlerr:
https://eksisozluk1923.com/entry/14930877
Bazen sadece anlaşılmak ister insan.
Laf kalabalıkları anlamsız gelir bazı anlarda
Küçük kanat'ınızın yanınızda olduğu bilmek, yeterdir belki de.
When I'm sad she comes to me
With a thousand smiles
She gives to me free
"It's alright", she says
It's alright
Take anything you want from me
(Take anything)
Anything
Üzgünken yanıma gelir
Binlerce gülücükle
Karşılıksız verir bunu
"Bir şey yok" der
"Bir şey yok"
Benden her istediğini alabilirsin
Her istediğini
Yorum Bırakın