Bugün ne konuşacağız biliyor musunuz?

     Hz. Allah'ın; "Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi seçtim" diyerek yarattığı, kendini bilinmeye layık gördüğü, eşref-i mahluk (yaratılan şeylerin en şereflisi) olan insanları...

     Biz

    İç dünyamız birkaç cümleyle ifade edilse de, aslında var olan denizlerin yalnızca dış yüzeyi bilinir. Duygularımızı doğru bir şekilde ifade etmek ve anlaşılmak, hayatın en güzel deneyimlerinden biridir. Ne yazık ki, bazen bu deneyimi yaşamak oldukça zor olabilir. 

    Her birimiz kendi dünyamızda, birçok farklı renkten duygu taşırız. Sevinç ve mutluluk, umut ve heyecan, aşk ve bağlılık gibi duygular midemizde kelebekler uçururken; endişe, üzüntü, korku ve yalnızlık gibi karanlık duygular da ruhumuza gölge tutabilir. 

    Zaman zaman bu denizinde kayboluruz. Karmaşıklık, kelimelerin yetersizliği ve bazen de karşımızdakilerin önyargıları, bizi yanlış anlaşılmış hissettirir. Hayatın getirdiği güçlükler, geçmişte yaşadığımız acılar ve kırılganlıklar, bizi duygusal bir labirente sürükler.

     Aslında içimizdeki o büyük korku, gerçek duygularımızı açmaktan çekinmemizdir.

     Ne olurdu ki? Acaba anlayamazlar mı? Ya yargılarlarsa? Kabul edilmezsem ne yaparım? 

     Kendi içimizde hapsolur, sessizce duygularımızı bastırırız. Oysa paylaşmak, savaşmak için güçlü bir kalkan olabilir.

     Bazen bir an gelir, en derin duygularımızı açığa çıkarmaya cesaret ederiz. Söylemek isteyip söyleyemediklerimizi, anlatmak isteyip anlatamadıklarımızı...

     Görürüz ki, duygusal yorgunluklar içinde yüzenlerce insan var. Anlaşılmamak, büyük bir yalnızlığı beraberinde getirir. İnsan dinlenmediğini gördükçe daha da içine kapanır.

 

  Yanlış anlaşılan sen değilsin. yanlış anlamaya programlı insanlar.

      Yanlış anlaşılmak zayıflık değildir, değerimizi eksiltmez. İnsan olmanın olağan bir parçasıdır. Kendimizi ifade etme cesaretine sahip olmamız, içimizdeki duyguların gücünü kabul etmemizle başlar.    

     Bu bir yolculuktur aslında. Her yanılsama, şerrin içindeki hayrı keşfetme fırsatıdır. Anlaşılamamak, hikayemizin kıymetini bilecek olanın bizi bulması için bir imtihandır. 

    Ne garip!

    İnsan, insanın yardımına muhtaçken; kendi cinsinden olanı anlayamıyor.