Kitaplardan Alıntılar- 2

Kitaplardan Alıntılar- 2
  • 1
    0
    0
    0
  • Ø  Kimsenin kimseyi anlamak için harcamadığı bu ülkede köpekler gibi yalnız olduğumu hissediyorum. Benim bir Müslüm Babam bile yok!... – Cezmi Ersöz “Ancak Bir Benzerim Öldürebilir Beni” Kitabından.

     

    Ø  Kimi zaman tuhaf bir hal geliyor bana, yalnız kalmaktan hoşlanıyorum. Kendimi hepten hüzne ve kedere kaptırmak istiyorum yalnız kalarak. Giderek daha sık gelmeye başladı böyle anlar. Benim için anılarım öyle dayanılmaz bir çekiciliği var ki, çevremden habersiz ve bugüne ait her şeyi unutarak saatlerce kalabiliyorum. – Dostoyevski “İnsancıklar” Kitabından.

     

    Ø  Büyük ihtimalle ölmüştük

    Şehir kan kıyametti ayaklarımızda

    Gökyüzünü katlayıp bir köşeye koymuştuk

    Yıldızlar kaldırıma dökülmüştü bütün

    Hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü

    Yirmi yıldır cebinde biriktirdiği parmaklarını

    Hamza son şarkıyı kırka bölmüştü

    Doğrusu iyi idare etmiştik

    Doğrusu iyi haltetmiştik

    Yaşayanlar unutmuştu bizi

    Biz öldüğümüzle kalmıştık

    Cemal Süreya “Hamza” Şiiri.

     

     

    Ø  Nasıl da alışmışım

    Doğayı ve bazı insanları

    Özleye özleye 

    Unutmaya.

    Ahmet Erhan “Şarkı” Şiiri.

     

    Ø  Hayata da ölüme de öylesine uzağım ki

    Yüreğim eski bir duvar gibi delik deşik

    Bir sevda mı onaracak şimdi onu

    Geçip gitmişken benden sevgililik

    Ahmet Erhan “Eski Bir Duvar” Şiiri.

     

     

    Ø  Sonu gelsin bu sabrın

    Sabır dedik, kalbimize taş bastık

    Kaldırım döşediler 

    Kalbimizin üzerinden geçtiler

    Cahit Irgat

     

    Ø  Modernizm meşgul ederek işgal etmektir.

    Ömer Faruk Dönmez “Hamza” Kitabından.

     

    Ø  İnsan, insan yapımı yalnızlıklarla ezeli yalnızlığın toplamıdır; bundan hiçbir zaman kurtuluş yok. “Hasan Ali Toptaş - Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız” kitabından.     

     

    Ø  Yalnızlık beni mahvediyor; dostluklar beni bunaltıyor. “ Fernando Pessoa – Huzusuzluğun Kitabı”

     

     

     

    Ø  Yaşamdan ürkekçe nefret eden ben, ölümden hayranlıkla korkuyorum. “ Fernando Pessoa – “Huzusuzluğun Kitabı”

     

    Ø  Zavallı insanlık! Aşağılıksın… Kötü olmaktan çok aşağılıksın… “Panaıt Istratı Hayaller Ve Yollar” kitabından.

     

     

    Ø    İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair bir fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.  “Charles Bukowskı – Ekmek Arası” kitabından.

     

     

    Ø  Tanrı aşkına emekçi sınıfı da rahat bırakın. Siz düşmanların safındasınız. Emekçi sınıfla ortak hiçbir şeyiniz yok. Sizin adınıza başkaları çalıştığı için elleriniz yumuşacık. Yediğiniz sürüyle şey yüzünden karınlarınız yuvarlak. “Jack London – Demir Ökçe” kitabından.

     

     

     

     

    Ø  DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU

     

    Akrep gibisin kardeşim,

    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.

    Serçe gibisin kardeşim,

    serçenin telaşı içindesin.

    Midye gibisin kardeşim,

    midye gibi kapalı, rahat.

    Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.

    Bir değil,

    beş değil,

    yüz milyonlarsın maalesef.

    Koyun gibisin kardeşim,

    gocuklu celep kaldırınca sopasını

    sürüye katılıverirsin hemen

    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.

    Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,

    hani şu derya içre olup

    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.

    Ve dünyada, bu zulüm

    Senin sayende.

    Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

    Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak 

    kabahat senin,

    -demeğe de dilim varmıyor ama-

    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

     

    Nâzım Hikmet.        

     

     

     

    Ø  FELEK

     

    Yamansın her zaman aldattın beni,

    Kâh düşürdün kâhi kaldırdın felek!

    Mecnun’sun diyerek Leylâ peşinden,

    Issız vadilere saldırdın felek!

     

    Rehbersin dedin benim ise kördüm,

    Elimle başıma çok çorap ördüm.

    Kendimi bıraktım âlemi gördüm,

    Hesapsız günahlar aldırdın felek!

     

    Şifadır dedin zehir tattırdın,

     Geçliğin okunu boşa attırdın,

    Körlerin yurdunda ayna sattırdın,

    Çıkmaz sokaklara daldırdın felek!

     

    Barışmadı gönlüm merd ile zenle,

    Ne bir iş bilenle, ne boş gezenle

    Hicran köşesinde bozuk düzenle,

    Neyzen’e her telden çaldırdın felek!

     

    Neyzen Tevfik

     

     

     

     

    Ø  Hakk’a Müracaat

     

    Namusumuz para ile satıldı

    Haklı haksız zindanlara atıldı

    Milyarları kaçıranlar kurtuldu

    Aman Allah sen bilirsin halimiz.

     

    Doğrunun dünyada yeri bulunmaz

    Zengin olanın suçu sorulmaz

    Cephede ölenler geri dirilmez     

    Aman Allah sen bilirsin halimiz 

     

    Aşık Bektaş Gazeloğlu


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.