-Sen bu ardı gelmez günahınla biz dindarlara mı gözünü diktin? Günahkârlar bitti de sıra bize mi geldi?
-Ben de Tanrı'nın kulu değil miyim! Kendini sen ayıpsız mı görüyorsun? Günahım var diye de beni yaratana uzak mı sanıyorsun?
-Var git, günahınla ilgilen sen de onun ardını getir bari! Kulluğunun ardını getiremedin, günahının getir de öyle tamamla yaşamını. Yarım günahla çıkma huzura ki sen değil de onlar konuşsun senin adına. Eğer yarım bırakır da öyle gidersen huzurda senin adına konuşacak bir dil, edilecek bir söz bulamazsın!
-Günahım belki beni Tanrı'ya götürecekken senin ondan daha da önemsediğin, Tanrı'nın önüne geçirdiğin ibadetin seni ondan uzaklaştırmasın!
Ben günahı bile aşkla işliyorum. Her nefes alışverişimde aşk alıp aşk veriyorum. Sen seni ibadetin kurtaracağını düşünüyorsun ben ise beni Allah'ın. Şimdi söyle hangimiz günahkâr hangimiz dindar? Yüzünden hayat ışığı silinmiş oysaki ibadet insana bu ışığı vermek için ihsan edilmiştir. Sense onu o ışığı söndürmek için kullanıyorsun. Ben o ışığı hiç kaybetmedim ve bildim ki bu ışık nurdan bir parçadır. Kendi nurunu kendin siliyorsun ve buna ibadet diyorsun âdeta ibadete ibadet ediyorsun. Günahını hor görüyorsun. Bense günahımı sahipleniyorum çünkü yaratılan hiçbir şeyi hor görmedim bu zamana kadar. Bir nevi aşkı hor görüyorsun, aşkın asıl sahibine ulaşmaya çalışıyorsun. Ben inandım ki aşk nurdan bir parçadır ve geliş sebebimdir.
Senin ulaşmaya didindiğin sendedir. Bunu niye sen dışında arıyorsun? Aşığı aşk dışında arıyorsun, sevmeyi sevgi dışında. Ben her bakışımla aşk yayarken sen korku bile yayamıyorsun çünkü en çok sen korkuyorsun. Korktuğundan korktuğunu yayamıyorsun.
Ama sana söz söylemeyeceğim. Biliyorum, ne desem bildiğini yapacaksın. O yüzden söylemeyeceğim. Bana yaptığını sana yapmayacağım, olur da bir gün aşk senin de eline tutuşturulur da ateşte yanmanın zevki için bir günaha muhtaç olursun.
-Benim ibadetim günahım, senin günahın ibadetin. Ben sendesin, sen bende. Aşksız işlediğim ibadet kabul olmaz da belki senin aşkla işlediğin günah kabul olunur. Günah da kabul olunur tıpkı ibadet gibi. Belki sen kabul olunacak günahlar işledin, bense yüzüme vurulacak ibadet. Ama sen yine de yüzüme vurmadın.
-Ben yüzüne vurmadım bekledim ki senin yüzüne aşk vursun.
Resimler:
Kapak: John Martin
1. Hieronymus Bosch, Yedi Ölümcül Günah, 1475-80.
2. James Tissot, The Apparitition, 1885.
3. Charles West Cope, Gece Alarmı, 1871.
4. John Martin
5. Edward Munch
(Celine Symbiosis)
Yorum Bırakın