Boğuşmayı görmek

Boğuşmayı görmek
  • 10
    1
    0
    0
  • Kimi zaman nefes alamadığım olur. her şeyi sıra sıra dizer kaygıları tek tek yüklerim kalbime. Saydırdıkça saydırırım. Nefesi hissetmemek için ne gelirse yaparım elimden. Yükün altından kalkamayacağıma inandırırım kendimi. Oysa bir an yük nedir diye düşünmekle başladı her şey. Neydi bu gönlüme yığdığım onca şey. O an kaldırdım kafamı çöktüğü yerden. Hafifçe doğruldum. Durdurak bilmeyen suyun içine gömülmüşüm onca zamandır. İnsan hiç üşümez mi? uyanınca anlar dedi adam. Nasıl uyandım dedim adam dönüp. Aramayı bırakmadın diyiverdi. Kafamı çevirdiğimde bulamadım izini. Yoksa farkında bile olmadan aradığımız hakikat mı içimizde yanan ateş. Boğulmak üzere olduğum yıllanmış suya baktım. Dalgaları sık. kuvvetli ve cabbar. Ama kafan suyun içindeyken hoş, ılımlı ve bağlayıcıydı. Hissettirmedi onca zamandır boğuştuğumu bir küvetin dibinde. Silkelendim ve doğruldum. Şimdi su ayaklarıma çarpıyor. Uzak ve görünen. Büsbütün farkında değilim belki ama kurtuldum yükten. Ayağıma değen bir parça sudan mı korkacağım diyorum kendime. Artık hissettiğim ipin başı görmeye dayanıyor. Yaşam ayağımın ucunda çırpınan dalgada kalıyor. Ben gülüp geçen yolcu oluyorum.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.