Advertisement
Advertisement

Filistin - İsrail Savaşında Kürtler

Filistin - İsrail Savaşında Kürtler
  • 1
    0
    0
    0
  •  

    Geleneksel davranış kalıpları ve modern tepkilerin birbirinden farklı olması doğaldır. Tarım toplumlarında insanların sınırlayıcısı coğrafyadır. Coğrafyanın izin verdiği ölçüde dış dünya ile bağlantı kurulabilir. Nitekim tarım toplumunu incelediğimizde dayanışma ve yardımlaşmanın üst seviyede olduğunu görürüz. Bu tarım toplumunun en pozitif tarafıdır. Tarım toplumda bir genç komşu kızı ile evlenir. Şehir hayatında ise bu böyle değildir.

    Ne zaman ki evlilik, dostluk ve ticarette coğrafya sınırlarının dışına çıkılırsa, işte o zaman tarım toplumu kabuğunu kırılmaya başlar. Fakat bu aşamaya gelen toplumun da modernleştiğini söyleyemeyiz.

    Bana göre modernleşmek tüketime dayalı bir model değildir. Üretmekle alakalıdır. Modern araç ve gereçleri kullanmak modern çağa ayak uydurmak anlamına gelse de modernleşmek için üretmek gerekmektedir.

    Kendi zamanının moderni olan insan, kendi çağında tüketilen ürün veya hizmet üretendir. Bunun dışında kalanlar ancak modern çağın tüketicisi olarak katılımcı olabilirler ve bu rolleri edilgendir. Etken olanlar ise üretimi gerçekleştirenlerdir.

    Dünyada genel olarak üretim süreçlerine hakim olanın ahlakı, ideolojisi ve dünya görüşü kabul görür. Çünkü büyük çoğunluğu temsil eden edilgenler, üretim kabiliyeti olan etken azınlığa öykünürler. Onlar gibi yaşayıp onlara benzerlerse kendilerinin de onlar gibi olacağı yanılgısına kapılırlar.

    Gelelim asıl meseleye. Tarım toplumu kabuğunu kırmış olan ve büyük bölümü de Avrupa'da yaşayan seküler Kürtler, batılı toplumların dünya görüşü ve yaşam biçimiyle tanıştı. Bu da onları sekülerleştirdi.

    Çağdaş dünyanın üretim kabiliyeti onları inancı sorgulamaya gitti. Alev alıp savaşa dönüşen Filistin-İsrail çatışmasında bu kesimin desteği İsrail tarafında karar kıldı.

    Kırsalda yaşayıp daha geleneksel olan Kürtler ise Filistin yanlısı olarak kalmaya devam ediyor. Çünkü günümüz dünyasındaki kişisel kitle iletişim araçları sebebiyle tamamen tarım toplumu da sayılmazlar. Fakat bunlar için sanayileşmeden de söz edemeyiz. İşte buradaki tercihlerde halen tarım toplumu refleksi belirleyici oluyor.

    Ölçek küçüldükçe seçenekler de azalır ve bir aşamadan sonra her şey siyah ve beyaz olacak biçimde iki şıkka kadar iner. Tarım toplumu refleksiyle hareket etmek iki şıktan birini tercih etmekten ibarettir.

    Ölçek büyüdükçe denkleme daha farklı doneler girmeye başlar. Ki Avrupa'da yaşayıp İsrail'i destekleyen Kürtler buna maruz kalmışlardır. Denklemin içine giren şeyler arttıkça sonuçlar da değişmeye başlar ve aynı ırktan birbirine taban tabana zıt iki yönelim çıkıyor ortaya.

    Sonuç

    Kürtlerin siyasi ve politik tercihleri temelde inanç eksenli değildir. Dış dünyayla temas ettikleri oranda tercihleri değişime uğramaktadır. Dış dünya ile temasları arttıkça dünya gerçekleri ile yüzleştikçe tercihleri de değişmeye devam edecektir. Dünyayı önüne katıp sekülerleştiren üretim endeksli dalga Kürtleri de sekülerleştirip dünyadaki ideoloji ve politik eğilimlere belli oranda dağıtacaktır. Mesele inançlar değil üreten dünyanın ne oranında bir parçası olunduğudur.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.