Bir insanın defoları, eksikleri ve sahip olması gerekirken olamadıkları birer bagajdır. Bu bagajlar, onunla yaşamak veya çalışmak durumunda kalan herkese bir şekilde yük olur.
Çoğu kez insanlar, hatta genelde taşıdıkları bagajların farkında değillerdir. Zaten taşıdığı bagajların farkında olan kişi, onlarla yol alamayacağını anlamış olur ve onlardan bir şekilde kurtulmanın yollarını arar. Arayan da bulur, belki %100 oranında hedefine ulaşamaz ama belli bir ölçüde hedeflediğini elde eder.
Daha az bagajı olan düzgün bir ruh haline sahip birisinin hareket kabiliyeti, eksilttiği bagajları oranında artar ve hayata tutunup başarılı olma şansı da aynı oranda yükselir.
İş ortaklarınızın, evlendiğiniz kişinin, beraber çalıştığınız insanların, ebeveyn veya akrabalarınızın ne kadar az bagajı varsa, onlarla olan münasebetleriniz de ters orantılı olarak daha kolay ve başarılı olur.
Çok bagajı olan insanlar zor insanlardır ve onlara tahammül etmek zorunda olan bireylere hayatını zindan edip kabusa dönüştürme potansiyeline sahiptirler.
Genç iseniz, size tavsiyem bagajı olan birisiyle evlenmeyin. Bir zaman sonra bagajlarıyla birlikte o kişiyi taşımaktan yorulup evliliği sürdüremez duruma gelirsiniz.
Çevrenizde, bagajı kapasitesi kadar olan insanlar olsun. Taşıma kapasitesi küçük bir balıkçı kayığı olan birisinin bir dünya kadar bagajı var ise, muhtemelen hafif dalgalı bir havada suda yüzemez ve kısa bir zaman sonra su alıp batmaya başlar. Eğer hayatiyet derecesinde siz de o kişi veya kuruma bağımlıysanız, siz de onunla birlikte batarsınız.
Bu ülke insan kaynağının taşıma kapasitesi küçük bir balıkçı kayığı kadar olmasına rağmen bagajları ise bir tekneyi dolduracak kadar çoktur. Örneğin, dinciler çok büyük iddia sahibidirler. Günahkara düşman iken günaha düşerler. Siyasal İslamcılar zaten birer facia örneği olarak önümüzde duruyor.
Sekülerler, yücelttikleri batıya sadece şekil olarak benziyorlar. Model aldıkları batının modern yaşam biçiminin gelişmiş bir ekonominin sonucu olduğunun farkında bile değiller. Yani sosyal ve ekonomik bilimlerin cahilidirler. Onların da bagajları çok, kapasiteleri ise küçüktür.
Mesela, din vaaz eden vaizler ile felsefe yaptığını iddia edenler aynı şeyi yapmaktadır. Felsefe yaptığını iddia edenlere kulak kabartın, size rivayet ile etimoloji aktardıklarını görürsünüz. Tam da bu noktada iki uç bakış açısı birleşir. Yani ikisinin de yaptığı şey temelde aynıdır.
Milliyetçiler ile muhafazakarlar da aynı durumdadır.
Sonuç olarak, bu ülke insanın bagajları çok fakat taşıma kapasitesi düşüktür. Bu kayıklar bu yükle batar.
Yorum Bırakın