Öldüren Cazibe; Femme Fatale

Öldüren Cazibe; Femme Fatale
  • 1
    0
    0
    1
  • Melek Özlem Sezer tarafından kaleme alınmış Masallar ve Toplumsal Cinsiyet isimli kitabı okurken çokça karşıma çıkan “femme fatale” kavramını inceleyelim istiyorum bugün.

    Sezer, kitabının “Kadın Korkusu” bölümünde şöyle bir giriş yapıyor;

     “Masallarda femme fatale’e eşlik eden masum güzel, erkek zihninde arzunun içerdiği korkuyu yatıştıran bir ilaç gibidir. Yüceltilen ama aynı zamanda bir tehdit olan güzellik, saf genç kızdaki haliyle kontrol edilebilir olmanın huzurunu sunar. Ölüm saçan kadın tiplemesi ise ya doğuştan güzeldir ya da kendini güzel kadın kılığına sokacak sihir gücüne sahiptir. Cazibesini, erkeği mahvedecek bir strateji olarak kullanır.”

    Peki nedir bu femme fatale? Kadın cazibesinin, güzelliğinin ya da toplumda yer edinmesinin erkekleri bitirmek için kullanılacak olması neyin ürünüdür?

    Femme fatale’i erkeği felakete sürükleyen, onun etrafında örülmüş toplumsal ilişkileri ve toplumsal birimleri krize uğratan bir kadın olarak tanımlayabiliriz.

    19. yüzyıldan günümüze başta resim, edebiyat ve sinema olmak üzere çok farklı yazı ve görsel alanda üretilmiş eserlere konu oluyor femme fatale. Bu “öldüren  kadın” tanımı ataerkil yapının, modernleşmeyle birlikte daha fazla alanda yer alan kadın hareketlerine karşı gelen korku, endişe ve reflekslerin ürünüdür. 

    Femme fatale karakteri ataerkil toplumun cinsiyet rejiminde olumsuz atıf yapılan bir dişil-öteki olarak temsil edilmiştir. 

    Bu kavramı kurgulayan bakış erkeğin felakete sürüklenmesini odak noktası alarak erkeğin merkezinde olduğu ve temsil ettiği başta aile ve evlilik kurumu olmak üzere toplumsal değerlerin ve ahlaki normların yıkımına gönderim yapar.

    Femme fatale’in inşa edildiği dönem olan 19. Yüzyılın ikinci yarısı ve 20. Yüzyılın ilk yarısında kadınların hayatta yükseldiği tüm değerlere yöneliktir. Modern yaşamla birlikte kadının kültürel yaşamda, kent ortamında ve kamusal alanda görünür hale gelmesi, iş yaşamında varolan kadın sayısının artması, kadın haklarına dair gelişmeler, feminist hareketlerin çeşitlenmesi ve güçlenmesi, kadınların kendi yaşamları ve bedenleri üzerindeki haklarını savunma mücadeleleri, kısacası kadınların güçlü özneler olarak varolmalarına yönelik tüm eril endişeler femme fatale’in kötücül bir öteki olarak kurgulanmasını motive etmiştir.

     

    Kaynak; 

    Melek Özlem Sezer Masallar ve Toplumsal Cinsiyet

    Fe Dergi: Feminist Eleştiri 11, Sayı 1 Cinsiyet, Kötülük ve Beden: Femme Fatale İmgesinin Kültürel İnşası 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.