·         Ben sevginin bütün dinleri bir dinde eritecek büyüklüğüne yahut büyük sevginin başlı başına bir din olduğuna inanıyorum.

 

Nizar Kabbâni – “Ben Beyrut” kitabından.

 

·         Lânetli Karl Marks, Beyrut’a gelmeden önce hayat yağ ile bal idi. Herkes Allah’ın verdiği kısmete razıydı. Yoksullar yoksulluklarına razı, varsıllar varsıllıklarına razıydı. Başlar ve ayaklar birbiriyle geçiniyor ve Lübnan mucizesine inanıyorlardı. Karl Marks bizi şereflendirten; seyyar satıcıların, inşaat işçilerinin, liman hamallarının, servis şoförlerinin, sakız ve piyango satıcılarının dostu olduktan sonra; işçi sendikalarına, öğrenci birliklerine üye olduktan sonra her şey sarsılmaya başladı. Ayaklar, düşük insanlık koşullarının değişmesini istemeye başladı.

Öfke patladı. Mazlumlar zulümlerden Allah’ın sorumlu olmadığını kavradılar. İnsana zulmeden, derisini yüzüp yiyen yine insandı. 

Havyar ve şatobriyan yiyenlerin ortaya çıkması için Beyrut’un yanması zorunluydu. Yoksulluk kâfirdi. Açlık kâfirdi. Hastalık kâfirdi. İnsan aç kaldığı zaman dişlerini ayı etine bile geçirirdi.

 

Nizar Kabbâni – “Ben Beyrut” kitabından.

 

·         Ben Beyrut. Size itiraf ediyorum. – bilirsiniz, her kadın itiraf etmez- o hayatımdaki gerçek sevgi değildi. Gerçek erkek değildi.  Tanıdığım erkeklerin hepsi, üzerlerine bahis tutuştuğum atlardı. Kazanan attan başkasını seçmezdim.

 

Nizar Kabbâni – “Ben Beyrut” kitabından.

 

 

 

·         Benim kasıntılı, narsisist, kaprisli bir kadın olduğumu, Beyrut snobizminin beni öldürdüğünü söylüyorlar. Bu doğru olabilir. Ama yeryüzünde kasıntılı olmayan kadın var mı hiç, kaprisli olmayan kadın var mı hiç şu yeryüzünde?

 

Nizar Kabbâni – “Ben Beyrut” kitabından.

 

·         Cahilliği yok edecek ilaç bilim değil mi? Evet bilim. İşte o da kitapların içindedir. Cahilliği ancak okumakla yenebiliriz.

 

Fakir Baykurt – “ Eşekli Kütüphaneci” kitabından.

 

·         Elimin altındaki kitapları ışık topları gibi, karanlığın, hem de karanlıkçıların üstüne fırlatıp fırlatıp atasım geliyor.

 

Fakir Baykurt – “ Eşekli Kütüphaneci” kitabından.

 

·         Akıl uyanmayınca kafa çalışır mı? Kafa çalışmayınca para kazanılır mı? Akılı uyandıracak olan da kitap, kitaplık.

 

Fakir Baykurt – “ Eşekli Kütüphaneci” kitabından.

 

·         Bozkırda ahlat ağacı kitap okursa, bu dürzüler onları dibinden keser.

 

Fakir Baykurt – “ Eşekli Kütüphaneci” kitabından.

 

·         İyi uyudum, çünkü mutsuzluğumda uyudu. Hiç kuşkusuz yatağın dibine kıvrılıp yatarak geçirdi geceyi. Ondan önce uyandım, ve birkaç saniye inanılmaz bir mutluluk duydum. Gözleri sabaha açan ilk insandım.  Sonra mutsuzluğumda uyandı, hemen üzerime atıldı ve karaciğerimden ısırıverdi.

 

Mıchel Tournıer – “Kısa Düzyazılar” kitabından.

 

·         Her şey cehenneme doğru giderken yanında bizi de sürüklüyordu. 

 

Sam Savage – “Firmin” kitabından.

 

 

·         Acılarım bir günlükte toplansaydı, sadece bir kelime yazardı: Kendim.

Phılıp Roth

 

 

·         Yaşasın mı, ölsün mü bilmiyordu. Bugünün de geçmesini beklemekten başka çare yoktu.

 

Maksim Gorki- “Yararsız Bir Adam” kitabından.

 

·         “Yapamam…” diye mırıldandı kendi kendine. “Bilmiyorum yapamıyorum… Kendimi asmayı bile bilmiyorum.

 

Maksim Gorki- “Yararsız Bir Adam” kitabından.

 

·         “Cehennem hayatı ıskalamış olmaktır,” diyor, gözlerini bana dikerek.

 

Ken Bruen “Baudelaire Paranoyası” kitabından.

 

·         “para seks gibidir” dedim, “olmayınca önemi artar.

 

Charles Bukowski- “Hollywood” kitabından.

 

·         İçgüdüsel bir tepki olsa gerek, faşizmin “Diğer dünya halklarının anasını bacısını iskeyim” ilkesi Marksizmin “Tüm dünya halkları kardeştir” teorisinden daha fazla taraftar bulmuştur ve bu durum insanlık adına utanç verici bir gelişmedir.

 

Gani Müjde- “Dijital Saadet Olmaz” kitabından.

 

·         Bizim öldürülüşümüz kesinlikle dünyanın sonu değildi. Çünkü başka bir yerde eğlence ve zevk vardı, daha iyi bir gelecek için verilmiş sözler vardı.

 

Raj Kamal Jha- “Ateş Geçirmez” kitabından.