Yine maden! Yine ölüm! patronların paraya Tanrı gibi tapmaları yüzünden! Alınmayan önlemler! Yine ölen bu ülkenin yoksul insanları! Bu ülkenin yoksulları, maalesef hiçbir zaman bu ülkenin saygı değer bir vatandaşı muamelesi görmüyor. Bu ülkenin yoksulları, kurulan bu “para her şeydir” düzeninde sadece bir yük. Sadece bir sayı. Sadece dosyaların içinde yer alan değersiz bilgiler. Madenlerde diri diri gömülen işçilerin, popçuların mayoları kadar kıymeti yok! Bu ülkede yoksulların cesetleri, birde ünlülerin silikonları reyting yapar!
Bu ülkenin; bütün nimetleri, zenginliği, sefası varsılların sofrasına! Bu ülkenin; ölümü, acısı, çilesi, yoksulluğu garibanın sırtına! Yoksullar madenlerde, fabrikalarda, tersanelerde… Ölmeye devam edecek. Birileri de bu insanların ölümüne anlık tepki gösterecek. Bu ölümler ne yazık ki her zaman olduğu gibi unutulup gidecek.
Sonra yine popçuların mayosu, özel hayatları, gösterilip anlatılmaya devam edilecek. Böyle durumlarda hissettiğim tek duygu öfke! Bu öfkenin nedeni; hiçbir şeyi düzeltememenin, hiçbir şey yapamamanın getirdiği bir öfke. Ucuz, sahte bir romantizmden bahsetmiyorum.
İşlettikleri madenlerde, insanları diri diri toprağa gömen patronlar mahkemede hep kendileri kurtarıyorlar! Göstermelik cezalar alıyorlar!
Demek ki zenginlerin kurduğu mahkemede yoksullar için adalet çıkmaz! Adalet sürekli çağrılıp bir türlü gelmeyen ruh gibi!
Bu acıyı anlatmak için kaç tane kitap okumak gerekir? Bu acıyı anlatmak için kaç sayfa yazmak gerekir? İnsan kendine dokumayan, kendinde iz bırakmayan bütün acıları unutur gider. Unutmak duyguların kanalizasyonudur.
Çaresizlik… Çaresizliğin getirdiği çok derin… Çok yoksul…. Vicdanı olan insanları yakıp kül eden sonsuz bir sessizlik...
Kömürden mezarları olan… Yeraltının yoksul melekleri…
RUHUNUZ ŞAD OLSUN.
Yorum Bırakın