Yıldızlı Gece - Vincent Van Gogh

Yıldızlı Gece - Vincent Van Gogh
  • 0
    0
    0
    1


  • Van Gogh denilince ilk olarak Hollandalı
    ressamın akla The Staryy Night tablosu yani yıldızlı gece olarak bilinen tablosunun geldiğini söyleyebiliriz. Bu tabloda insanı büyüleyen ve özlediğiniz hisleri anımsatan bir şeyler çağrıştırdığını söylemek mümkün... peki bu tablonun hikayesi nedir ressam bize ne anlatmak istiyor...

    28 yaşında sonra ressam olmaya karar veren Van Gogh kısa ömründe pekçok başyapıt ortaya koymuştur. Kulak kesme olayından sonra bir süre kaldığı akıl hastanesinde bu eseri ortaya çıkarmıştır. O an neler hissetiği, garip melankolik yapısını yansıtıyordu.





    Kardeşine yazdığı mektuplardan anlaşıldığı üzere akıl hastanesinde, akıl sağlığını korumak için hayal gücünden yola çıkacağı bir tablo çizmek istemesiyle başlamıştır. Bir sabah uyandığında Van Gogh, gün doğumuna az bir zaman kala sabah yıldızını görmüştür, etraftaki sakinlikten büyülenmiştir. Bu manzarayı sonraki günler gözlemleyerek tuvaline yansıtmak istemiştir ancak hastane dışına çıkmasına izin verilmemiştir. Böylece kaldığı odasında resmi çizmeye başladı ressama burada en büyük yardımcısı hayal gücü olacaktı.

    Palet kullanmadan doğrudan tuvale boya uygulama yöntemiyle eserine başladı. Kardeşine yazdığu mektupta resim hakkında; Tüm yığında buğday tarlası, meyve bahçesi, dağ, mavi tepeli zeytinlikler ve Taş Ocağı'nın girişi dışında hiçbir şey iyi olmadığını düşünüyorum. Gerisi bana hiçbir şey söylemiyor çünkü eksik kaldı. 

    Ressam bu şekilde konuşsa da ortaya bir başyapıt çıkıyordu.Yıldızlı Gece’nin teması ressamın o anki duygularının bir izdüşümü gibidir. Sol ön kısmında genelde mezarlıklarda yer alan ve yas ile eşdeğer tutulan büyük bir servi ağacı ilk dikkati çeker. Ayrıca mitolojide de servi ağacı yeryüzü ve gökyüzünü bir araya getiren bir ağaçtır. Van Gogh o dönemde yoğun melankoli altında olduğundan zihninden sürekli olarak ölüm düşüncelerini geçiriyordu..




    Tablonun genelindeki yumuşak fırça dokunuşları ve göz alıcı renkler yaşama karşı da ne büyük bir istek duyduğunu bizlere gösteriyor. Özellikle dönen yapıda olan fırça darbeleri resme canlılık ve dinamizm katarak hareketlilik etkisi yaratıyor. Mavi ve sarı renkler Van Gogh’un tabloları arasında sık kullanılmasına karşılık özellikle bu tabloda çok daha etkili şekilde kullanılıyor. Resim özellikle canlı sarı ve mavi tonları ile kasvetli bir eser olmaktan kurtularak bakana huzur, dinginlik ve yaşama hissi veriyor. Özellikle sarı renklerin canlılığı sayesinde gecenin korkutucu görünümü de etkili şekilde kırılıyor.

    Bir bütün olarak bakıldığında ise Yıldızlı Gece, Van Gogh’un hayal gücünü çok etkili bir şekilde kullanması ile öne çıkan başyapıtlarından birisi olmayı başarıyor.
    Van Gogh yaşarken çok istediği maddi anlamda refaha hiç ulaşamadı. Bir tablosunu birkaç şişe içki karşılığında sadece satabilmişti. 1890 yılında intihar edinceye kadar yaşamı kendi renkleri ile görmeye devam etti. 

    Starry Night tablosu başta olmak üzere neredeyse tüm eserleri pek çok sanatçıya ilham oldu ve ilham olmaya devam ediyor. Sanatçının eseri 1941'den beri New York'taki Museum of Modern Art müzesinin kalıcı koleksiyonunda bulunmaktadır.












    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.