Ne anlatılabilir? Hangi cümleler okunabilir? Yoksulluğun günlüğünden. Hangi yoksulluk daha büyük? Maddi yoksulluk mu? Manevi Yoksulluk mu daha büyük? Yoksa maddi yoksulluk, bütün maneviyatı yakıp kül mü etti? Yaşarken kıymet verilmeyen, ancak toplu ve sıra dışı bir şekilde öldüklerinde, dönüp bakılan, yaşadıkları fark edilen, neredeyse her gün bir yerlerde, alınmayan iş güvenliklerinden dolayı yoksul insanların öldüğü bir ülke.
Her gün ölmelerine rağmen; bilinçlenip, örgütlenip birlikte mücadele edecekleri yerde küçük korkuları yüzünden mücadeleden kaçan yoksul insanların sahipsiz olduğu bir ülke. Bütün rezaletlere rağmen, “kurtuluşu” halen siyasetin tüccarlarında arayan yoksul insanların ülkesi.
Koltuktaki “kıçı” değiştirince her şey değişecek zanneden, kıça verdiği değeri, aklına vermeyen insanların ülkesi.
Neşenin, mutluluğun hatta gülümsemenin, şirkten bile daha büyük bir günah olduğu, bitmeyen ağıtların…. Yasların ülkesi…
Tonlarca toprağın altında kalacağını bile bile ölümü kabullenenlerin ülkesi. Gerçek “Dilberlerin” umursanmadığı, ancak bir televizyon dizisi karakteri olunca çoğunluğun özendiği, taklit ettiği, bir “ikona” dönüştüğü, televizyon denen “elektrikli uyuşturucunun” etkisine en kısa sürede giren insanların ülkesi. Gerçek Dilberler yanlarında ölürken, sesini çıkarmayan, kendi evinin içindeki dertleri bile çözemezken, dizi karakterinin derdine düşenlerin ülkesi.
Dizide oynayanların zengin olduğu, dizi izleyenlerin çoğunun yoksul olduğu, sahte gündemlerin ülkesi.
Söylenebilecek fazla bir söz yok aslında.
Zenginlerin inci taneleri var…
Bizim sadece bulgur tanelerimiz var…
Yorum Bırakın