Çoğu yönetmenin yıllarca hayalini kurduğu bir projesi vardır, fakat nedense bu rüya projelerin büyük kısmı çeşitli sebeplerden bir türlü hayata geçirilemez. Hatta geçirilenlerin de çoğu hayal kırıklığı yaratır. Sinema tarihi bu tür hikayelerle, konseptleriyle dudak uçuklatan, "keşke çekilseydi de izleyebilseydik" dediğimiz filmlerle doludur. Ünlü yönetmenlerin bir türlü çekemediği ancak bizde büyük merak uyandıran filmlerini inceleyelim dedik.
Stanley Kubrick'i az çok takip eden herkesin aşina olduğu mükemmeliyetçiliği, yıllarca senaryosu üzerinde çalıştığı tarihi epiği "Napoleon"un hazırlık aşamasında tavana vurur. Kubrick süreç boyunca asistanlarını Napolyon'un hayatında ayak bastığı her yere gönderir, binlerce sayfa not alır, hatta dedikoduya göre ünlü Fransız imparatorunun hayatındaki her güne birer post-it denk gelecek şekilde geniş bir arşiv oluşturur. "Tüm zamanların en iyi filmi"ni çekmeyi amaçladığını söyleyen Kubrick, başrolleri için Jack Nicholson ile Audrey Hepburn'ü düşündüğü filmi bütçenin gittikçe büyümesi ve o dönemde çekilmiş benzer konulu filmlerin başarısızlığı üzerine iptal eder.
"El Topo" ve "The Holy Mountain"ın kült yönetmeni Alejandro Jodorowsky, Frank Herbert'ın ünlü bilim kurgu romanı Dune'un sinema uyarlaması için çalışmalara başlar ve filmi için aklın almayacağı bir ekip kurar. Oyuncu kadrosu için Gloria Swanson, David Carradine, Orson Welles, Salvador Dali ve Mick Jagger'la, müzikler için de Pink Floyd ile anlaşır; ancak bitmeyen finansal sorunlar nedeniyle projeyi bir türlü hayata geçiremez. Sonradan Jodorowsky'nin çizgi roman formatında hazırladığı bir senaryo Hollywood'daki tüm büyük stüdyoları dolaşır ve içerdiği konseptlerle hepimizin bildiği bilim kurgu filmlerine ilham kaynağı olur. Konuyla alakalı, filmin proje aşamasına ve sonrasına odaklanan "Jodorowsky's Dune" belgeseli şiddetle tavsiye edilir.
Coppola, geleceğin New York'unda şehri yeniden dizayn etmek üzere yola çıkan bir mimarı anlatacağı filmi Megalopolis'in başrolleri için Russell Crowe, Marlon Brando, Robert De Niro ve Kevin Spacey'i düşünüyordu. Yetmişlerde arka arkaya yaptığı mükemmel filmlerle ("The Godfather"lar, "Apocalypse Now", "The Conversation") kazandığı dokunulmazlığın etkisiyle rüya projesi Megalopolis'in çalışmalarına başlayan yönetmen, yine karşısına çıkan maddi sorunlardan dolayı bu projeyi rafa kaldırmak zorunda kaldı. Megalopolis'in 212 sayfalık (kaba bir hesapla perdede 212 dakikaya tekabül eden) senaryosu, ilgilenenler için internette bulunabilir.
Tim Burton'ın yöneteceği, Kevin Smith'in senaryosunu yazdığı Superman Lives, iptal edilen çizgi roman uyarlamaları içinde en meşhurlardandır. Siyah kostümlü Superman'in Brainiac ve Doomsday ile savaşacağı, kutup ayılarıyla dövüşeceği ve bir yandan da Lex Luthor ile baş edeceği filmin başrolü için karakteri oğluna Kal-El adını koyacak kadar seven Nicolas Cage ile anlaşılır. Burton'ın "Batman" uyarlamalarında başrolde izlediğimiz Michael Keaton da rol alacaktır filmde (yine Batman rolünde olup olmayacağı hala meçhuldür). Çekimlere üç hafta kala, vizyon tarihi bile belliyken iptal edilen filmle ilgili detayları merak edenler, 2015 tarihli "The Death of 'Superman Lives': What Happened?" belgeselini izleyebilir.
Hitchcock, rafa kaldırılan Titanic projesinden, François Truffaut ile yaptığı röportajlardan oluşan meşhur kitapta bahseder. İngiliz yönetmenin Hollywood'daki ilk işi olacak filmle alakalı bildiklerimiz sınırlı olsa da, senaryosu yazılmış, ekibin çoğu tamamlanmıştır ve mekan seçimi aşamasına geçilmiştir. Araya yönetmenin ABD'de çektiği ilk film olan (ve yönetmene En İyi Film dalında tek Oscar'ını getirip klasikleşecek olan) "Rebecca" girer, sonrasında 2. Dünya Savaşı patlak verir ve 1997'ye kadarki elli yıllık süreçte büyük bütçeli bir Titanic filmi çekilmez.
Nick Cave'in (bildiğimiz) Ridley Scott'ın Roma epiği "Gladiator"ün devam filmi için yazdığı senaryo, Maximus'un ölümden sonra Tanrıları sinirlendirmesi, ve günümüze kadarki zaman dilimlerinde dolaşarak çeşitli savaşlara (Vietnam, 1. ve 2. Dünya Savaşı) tanıklık etmesi üzerine kuruludur. Filmin son sahnesinde Maximus Pentagon'da, bilgisayar başında modern savaş taktiklerini inceler. Cave'in bizzat Russell Crowe'un isteği üzerine hazırladığı senaryo stüdyo tarafından reddedilir ve proje rafa kaldırılır. Senaryoyu merak edenler internette kısa bir aramayla metne ulaşabilir, yine de pek tavsiye etmiyoruz.
Terry Gilliam'ın ("Brazil", "Fear and Loathing in Las Vegas") yılan hikayesine dönen Don Kişot projesi, şu an dördüncü kez çekiliyor. İlk üç seferde proje çeşitli sebeplerden (sel, fırtına, bütçe yetersizliği gibi) yarım bırakıldı ve başrol için düşünülen Ewan McGregor, Johnny Depp gibi isimler de süreç içinde filmle yollarını ayırdılar. Gilliam filmi tamamlamaya en yaklaştığı dönemde başrolde Depp'in olduğu versiyonun çeyreğini tamamlamıştı, günümüze kadarki süreçte de film defalarca kez sıfırdan yazıldı (hatta şu an çekilmekte olan versiyonun Depp'li olandan oldukça farklı olduğu da söyleniyor). Gilliam'ın son denemesinin başrolünde yeni Star Wars üçlemesinin Kylo Ren'i Adam Driver var, ancak izleyebileceğimize kesin gözüyle bakamıyoruz maalesef. Yönetmenin çöllerde bütçe, sağlık sorunları ve fırtına gibi felaketlerle boğuşup yarım bırakmak zorunda kaldığı Depp'li versiyonu anlatan ve filmden sahnelere yer veren "Lost in La Mancha" belgeseli de tavsiye edilir.
Ronnie Rocket, David Lynch'in ilk filmi "Eraserhead"in başarısı üzerine yazdığı ancak finansör bulamadığından hayata geçememiş meşhur projesi. Elektrikleri kesilen bir şehrin merkezine, sorunu araştırmak için gitmeye karar veren tek bacaklı bir dedektif ile genç bir cücenin kesişen hikayelerini anlatan senaryo, yapımcılar tarafından 'fazla soyut' bulunduğu için maddi destek bulamadı. Lynch, bu filmdeki bazı fikirleri sonraki işleri "Mulholland Drive" ve "Twin Peaks"te kullanmıştır.
The Beatles'ın başrollerinde yer aldığı 1968 tarihli harika müzikal/animasyon "Yellow Submarine", ünlü yönetmen Robert Zemeckis ("Back to the Future", "Forrest Gump") tarafından yeniden çekilmek istenir. Zemeckis, filmi "The Polar Express", "Beowulf" ve "A Christmas Carol"da kullandığı (ve neyse ki sonradan vazgeçtiği) "motion capture" tekniğiyle çekmeyi, Beatles üyelerini bu şekilde canlandırmayı düşünür. Film yapım şirketi Disney'in fişi çekmesi üzerine 2011 yılında iptal edildi. Bu vesileyle, izlememiş olan herkese çok farklı bir kafanın ürünü olan bu animasyonu tavsiye edelim.
Michael Madsen'ın "Reservoir Dogs"ta canlandırdığı kulak kesen psikopat karakteri Victor Vega, "Pulp Fiction"da John Travolta'nın canlandırdığı boşboğaz tetikçi Vincent Vega ile kardeştir. İki filmin yazarı/yönetmeni Quentin Tarantino, bu iki kardeşin bir arada Amsterdam'da yaşadığı macerayı anlatan, iki filmin de öncesinde geçen projesi "Double V Vega"yı sürekli erteler; araya "Kill Bill"lerden "Inglourious Basterds"e birçok film girince (ve karakterleri canlandıran Madsen - Travolta ikilisi yaşlanınca) proje iptal edilir. İptal ettiği fikirlerini röportajlarında sıkça dile getiren Tarantino'nun hayata geçirmediği diğer filmleri arasında "Kill Bill Vol. 3", "Basterds"in öncesini anlatan "Killer Crow" ve 30'lu yıllarda geçen bir gangster filmi de vardır.
Napoleon - Stanley Kubrick
Stanley Kubrick'i az çok takip eden herkesin aşina olduğu mükemmeliyetçiliği, yıllarca senaryosu üzerinde çalıştığı tarihi epiği "Napoleon"un hazırlık aşamasında tavana vurur. Kubrick süreç boyunca asistanlarını Napolyon'un hayatında ayak bastığı her yere gönderir, binlerce sayfa not alır, hatta dedikoduya göre ünlü Fransız imparatorunun hayatındaki her güne birer post-it denk gelecek şekilde geniş bir arşiv oluşturur. "Tüm zamanların en iyi filmi"ni çekmeyi amaçladığını söyleyen Kubrick, başrolleri için Jack Nicholson ile Audrey Hepburn'ü düşündüğü filmi bütçenin gittikçe büyümesi ve o dönemde çekilmiş benzer konulu filmlerin başarısızlığı üzerine iptal eder.
Dune - Alejandro Jodorowsky
"El Topo" ve "The Holy Mountain"ın kült yönetmeni Alejandro Jodorowsky, Frank Herbert'ın ünlü bilim kurgu romanı Dune'un sinema uyarlaması için çalışmalara başlar ve filmi için aklın almayacağı bir ekip kurar. Oyuncu kadrosu için Gloria Swanson, David Carradine, Orson Welles, Salvador Dali ve Mick Jagger'la, müzikler için de Pink Floyd ile anlaşır; ancak bitmeyen finansal sorunlar nedeniyle projeyi bir türlü hayata geçiremez. Sonradan Jodorowsky'nin çizgi roman formatında hazırladığı bir senaryo Hollywood'daki tüm büyük stüdyoları dolaşır ve içerdiği konseptlerle hepimizin bildiği bilim kurgu filmlerine ilham kaynağı olur. Konuyla alakalı, filmin proje aşamasına ve sonrasına odaklanan "Jodorowsky's Dune" belgeseli şiddetle tavsiye edilir.
Megalopolis - Francis Ford Coppola
Coppola, geleceğin New York'unda şehri yeniden dizayn etmek üzere yola çıkan bir mimarı anlatacağı filmi Megalopolis'in başrolleri için Russell Crowe, Marlon Brando, Robert De Niro ve Kevin Spacey'i düşünüyordu. Yetmişlerde arka arkaya yaptığı mükemmel filmlerle ("The Godfather"lar, "Apocalypse Now", "The Conversation") kazandığı dokunulmazlığın etkisiyle rüya projesi Megalopolis'in çalışmalarına başlayan yönetmen, yine karşısına çıkan maddi sorunlardan dolayı bu projeyi rafa kaldırmak zorunda kaldı. Megalopolis'in 212 sayfalık (kaba bir hesapla perdede 212 dakikaya tekabül eden) senaryosu, ilgilenenler için internette bulunabilir.
Superman Lives - Tim Burton
Tim Burton'ın yöneteceği, Kevin Smith'in senaryosunu yazdığı Superman Lives, iptal edilen çizgi roman uyarlamaları içinde en meşhurlardandır. Siyah kostümlü Superman'in Brainiac ve Doomsday ile savaşacağı, kutup ayılarıyla dövüşeceği ve bir yandan da Lex Luthor ile baş edeceği filmin başrolü için karakteri oğluna Kal-El adını koyacak kadar seven Nicolas Cage ile anlaşılır. Burton'ın "Batman" uyarlamalarında başrolde izlediğimiz Michael Keaton da rol alacaktır filmde (yine Batman rolünde olup olmayacağı hala meçhuldür). Çekimlere üç hafta kala, vizyon tarihi bile belliyken iptal edilen filmle ilgili detayları merak edenler, 2015 tarihli "The Death of 'Superman Lives': What Happened?" belgeselini izleyebilir.
Titanic - Alfred Hitchcock
Hitchcock, rafa kaldırılan Titanic projesinden, François Truffaut ile yaptığı röportajlardan oluşan meşhur kitapta bahseder. İngiliz yönetmenin Hollywood'daki ilk işi olacak filmle alakalı bildiklerimiz sınırlı olsa da, senaryosu yazılmış, ekibin çoğu tamamlanmıştır ve mekan seçimi aşamasına geçilmiştir. Araya yönetmenin ABD'de çektiği ilk film olan (ve yönetmene En İyi Film dalında tek Oscar'ını getirip klasikleşecek olan) "Rebecca" girer, sonrasında 2. Dünya Savaşı patlak verir ve 1997'ye kadarki elli yıllık süreçte büyük bütçeli bir Titanic filmi çekilmez.
Gladiator 2 - Nick Cave
Nick Cave'in (bildiğimiz) Ridley Scott'ın Roma epiği "Gladiator"ün devam filmi için yazdığı senaryo, Maximus'un ölümden sonra Tanrıları sinirlendirmesi, ve günümüze kadarki zaman dilimlerinde dolaşarak çeşitli savaşlara (Vietnam, 1. ve 2. Dünya Savaşı) tanıklık etmesi üzerine kuruludur. Filmin son sahnesinde Maximus Pentagon'da, bilgisayar başında modern savaş taktiklerini inceler. Cave'in bizzat Russell Crowe'un isteği üzerine hazırladığı senaryo stüdyo tarafından reddedilir ve proje rafa kaldırılır. Senaryoyu merak edenler internette kısa bir aramayla metne ulaşabilir, yine de pek tavsiye etmiyoruz.
The Man Who Killed Don Quixote - Terry Gilliam
Terry Gilliam'ın ("Brazil", "Fear and Loathing in Las Vegas") yılan hikayesine dönen Don Kişot projesi, şu an dördüncü kez çekiliyor. İlk üç seferde proje çeşitli sebeplerden (sel, fırtına, bütçe yetersizliği gibi) yarım bırakıldı ve başrol için düşünülen Ewan McGregor, Johnny Depp gibi isimler de süreç içinde filmle yollarını ayırdılar. Gilliam filmi tamamlamaya en yaklaştığı dönemde başrolde Depp'in olduğu versiyonun çeyreğini tamamlamıştı, günümüze kadarki süreçte de film defalarca kez sıfırdan yazıldı (hatta şu an çekilmekte olan versiyonun Depp'li olandan oldukça farklı olduğu da söyleniyor). Gilliam'ın son denemesinin başrolünde yeni Star Wars üçlemesinin Kylo Ren'i Adam Driver var, ancak izleyebileceğimize kesin gözüyle bakamıyoruz maalesef. Yönetmenin çöllerde bütçe, sağlık sorunları ve fırtına gibi felaketlerle boğuşup yarım bırakmak zorunda kaldığı Depp'li versiyonu anlatan ve filmden sahnelere yer veren "Lost in La Mancha" belgeseli de tavsiye edilir.
Ronnie Rocket - David Lynch
Ronnie Rocket, David Lynch'in ilk filmi "Eraserhead"in başarısı üzerine yazdığı ancak finansör bulamadığından hayata geçememiş meşhur projesi. Elektrikleri kesilen bir şehrin merkezine, sorunu araştırmak için gitmeye karar veren tek bacaklı bir dedektif ile genç bir cücenin kesişen hikayelerini anlatan senaryo, yapımcılar tarafından 'fazla soyut' bulunduğu için maddi destek bulamadı. Lynch, bu filmdeki bazı fikirleri sonraki işleri "Mulholland Drive" ve "Twin Peaks"te kullanmıştır.
Yellow Submarine - Robert Zemeckis
The Beatles'ın başrollerinde yer aldığı 1968 tarihli harika müzikal/animasyon "Yellow Submarine", ünlü yönetmen Robert Zemeckis ("Back to the Future", "Forrest Gump") tarafından yeniden çekilmek istenir. Zemeckis, filmi "The Polar Express", "Beowulf" ve "A Christmas Carol"da kullandığı (ve neyse ki sonradan vazgeçtiği) "motion capture" tekniğiyle çekmeyi, Beatles üyelerini bu şekilde canlandırmayı düşünür. Film yapım şirketi Disney'in fişi çekmesi üzerine 2011 yılında iptal edildi. Bu vesileyle, izlememiş olan herkese çok farklı bir kafanın ürünü olan bu animasyonu tavsiye edelim.
Double V Vega - Quentin Tarantino
Michael Madsen'ın "Reservoir Dogs"ta canlandırdığı kulak kesen psikopat karakteri Victor Vega, "Pulp Fiction"da John Travolta'nın canlandırdığı boşboğaz tetikçi Vincent Vega ile kardeştir. İki filmin yazarı/yönetmeni Quentin Tarantino, bu iki kardeşin bir arada Amsterdam'da yaşadığı macerayı anlatan, iki filmin de öncesinde geçen projesi "Double V Vega"yı sürekli erteler; araya "Kill Bill"lerden "Inglourious Basterds"e birçok film girince (ve karakterleri canlandıran Madsen - Travolta ikilisi yaşlanınca) proje iptal edilir. İptal ettiği fikirlerini röportajlarında sıkça dile getiren Tarantino'nun hayata geçirmediği diğer filmleri arasında "Kill Bill Vol. 3", "Basterds"in öncesini anlatan "Killer Crow" ve 30'lu yıllarda geçen bir gangster filmi de vardır.
Yorum Bırakın