Mukavemet:Bir Gecelik Aile Saadeti

Mukavemet:Bir Gecelik Aile Saadeti
  • 0
    0
    0
    0


  • Öncelikle film tek plan sekans tekniği ile Türk sinemasında bir ilk oldu. Film Rahmi’nin eve doğru yürümesi ve o esnada telefonda annesiyle konuşmasıyla başlıyor. Konuşma şeklinden ailesine düşkün, naif ve sessiz bir karakter olduğunu anlıyoruz. Rahmi ve annesinin konuşmalarında Rahmi’nin kurban etinin kokusuna ve pişirilmesine bile tahammülü olmadığını görüyoruz.
    Bodrum katında ki evine geldiğinde Ecem’in kapı açık halde evde oturup, film boyunca kapanmayacak olan televizyonu izlediğini görüyoruz. Ev tam olarak dar gelirli genç kiracıların ellerinden geldiğince kendilerini yansıtabilecek şekilde döşedikleri şekilde. Küçük bir ev de olsa evde bir canlıya daha yer var, balığa.



    Eve geldiğinde yemeği yemek istemeyen Rahmi süt içiyor. Biraz sinema severseniz villian effect olarak bu noktayı yakalamanız kolay olur.  İlerleyen dakikalarda Ecem’in telefonuna gelen mesajlar, aramalar Rahmi’yi pasif agresif bir tutuma sürüklüyor. Bir ihanetten şüphelense de ilk başta konunun üzerinde durulmuyor ve Rahmi barışmak için çabalıyor ancak burada Ecem’in iğrenerek bundan uzaklaşmaya çalışması ilerleyen dakikalarda görülecek vahşetin temellerini oluşturacaktı.



    Şüphelenilen eski sevgili Kazım eve geldiğinde ise ipler kopuyor zaten; Rahmi kapıya dayanan Kazım’ı, içinde biriken ve gün yüzüne çıkmak isteyen Rahmi’ye teslim edip bir darbeyle bayıltıyor. Seyirci olarak buraya kadar okeyiz. Sonraki adım adamın durumunu öğrenmek ki hemen öğreniyoruz öldüğünü. Peki bu ölü ne olacak? Ecem zaten bir noktadan sonra olayın şokuyla durgunlaşıyor. Polisi aramak istemesiyle Rahmi’nin içinden çıkan şiddetin ne denli artabildiğini görüyoruz. İkisi de Kazım’ın ölümünü birbirinin suçu olarak görüyor ve film boyunca sürecek kavga iyice alevleniyor. Rahmi, annesine kesilen kurban için Allah kabul etsin diyen birine yakışmayacak şekilde cesedi yok etmenin yollarını hızlıca düşünüyor ve buluyor; tabi ki küvette doğramak! Ama evde insan kesmeyi geçtim meyveden başka bir şeyi zor kesebilecek meyve bıçakları hariç kesici bir alet yok. En büyük bıçakla geri dönüp koyuluyor hemen işe. 




    Bütün tavuk kesmenin püf noktalarına hakim gibi görünen baş rolümüz koldan başlıyor. İlk birkaç darbeden sonra Kazım’ın aslında ölmediğini sadece ağır bir kafa darbesiyle bayıldığını öğreniyoruz. Bu noktada yapılacak iki şey var; birincisi Kazım’ı banyodan çıkarıp yaptıkları hakkında özür dilemek ancak birine, ben seni öldü sandım o yüzden de parçalayıp yok etmeyi planladım demek de olmaz. Diğer seçenek ise bir şekilde yeniden öldürüp başlanan işe devam etmek.

    İşte başlanan işin bitirilmesi adına verilebilecek güzel bir örnek. Bu süreç boyunca ağlayan ve Rahmi’den kaçıp yardım çağırmak isteyen Ecem’de yardım etmek zorunda kalıyor. 



    Ecem’in kaçıp saklandığı sahnelerde Rahmi’nin konuşma şeklinin iyice değiştiğini, özellikle yabancıların F word dedikleri kelimenin sıklıkla kullanıldığını görüyoruz. Vahşetin verdiği cinsel gerilim, paranoyaların artması ki özellikle cinsellik takıntısı üstünden gelen paranoyalar da en az cesedin parçalanma sahneleri kadar rahatsız edici. 


    Bu noktada özellikle görüntü yönetmeni Vedat Özdemir’i ve teknik ekibi tebrik etmek lazım. Yatak odasında yanıp sönen renkli ışıklar, kamera açıları, televizyondan ve dışarıdan gelen sesler gerginlik düzeyini katlıyor. Nereden baksanız Gasper Noe izliyor gibi hissedebilirsiniz. 

    Ecem’in de artık duygularını kaybedip hem yardım ettiği hem de kanla oynadığı sırada ikinci kola geçen Rahmi’de bu sefer histerik hareketler, tövbe ediş ve arkasından rahatsız edici kahkahalar geliyor. Ecem’in başarısız sandığı yardım denemelerinden biri tutuyor ve Kazım’la tanışmasına vesile olmuş olan arkadaşının ihbarı üzerine eve sonunda polis geliyor. Genç çiftimizden bu noktadan sonra hiç ses alamasak da burada da hayatın başka bir gerçekliğine, alışmışlığa şahit oluyoruz.



    Film hakkında çok çeşitli yorumlar mevcut. Gösteriminde izleyicilerin salonu terk etmesine yol açan filmin seveni olduğu kadar sevmeyeni de oldu. Siz yorumunuzu izledikten sonra kendiniz yapabilirsiniz ancak oyunculukların hakkını da vermek gerekir. 

    Yalnızca bir film izleyicisi ve sinema sever olarak yorumlamaya çalıştığım bu filmleri beğendiyseniz ve devamının gelmesini isterseniz yorumlarda belirtebilirsiniz. İzlemiş olduğunuz filmler varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. Yazımda eksik yanlış gördüğünüz noktalar varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. 


     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.