Esen rüzgar, saçlarımı birbirine bağlarken öylece duruyorum. Bir o yana bir bu yana savrulan ağaç gibi. Düşen yapraklarım sararmış vaziyette, bir taraflara kaçmak istercesine. Bazen yarın yokmuşçasına büyük yaşıyorum. Üzerime bir beden dikilmiş fistanı andırıyor. Bazen ise müthiş sıradanlığıyla. Daima bir çıkış yolu arıyorum.
Hakiki bir yol, hakiki bir his, hakiki bir bakış ve ulaşılabilen sonlar istiyorum. Yarım yamalak yollara, sisli hislere, bakışlara sabrım kalmıyor. İnanmak istemediğim ve o yarım yamalak hakikisizlik hep yolumun üzerinde, peşimde. İsyan edince geçip yok mu oluyor sanki. Benden öncekiler de öyle değil miydi ? Buna rağmen yine de arıyorum, aramaya yüzüm varmış gibi. Böyledir insanlar, şaşırmamak lazım. Ben de öyleyim. Yani, insanım sonuçta. Anlıyorum.
Yorum Bırakın