SEVGİLİ TANRI

SEVGİLİ TANRI
  • 2
    0
    0
    0
  • Farkına varmam gereken şeylerin çoğaldığını hissettim bir an . Duvara yasladığım sırtımın ardından içsel dünyamı fark etmesi için başımı göklere doğru doğrulttum . Derin bir iç çekişti aslında bir bakıma . Sanki kaybolduğum yolun daha görünür kılınması için bir ışık arıyordum gözlerimin önünde . Dudağımın kenarında incelmiş ve külüne direnmekte güçlük çeken sigaradan bir nefes daha çektim . Zehir ve nefesi bir kılmak zamanın eşsiz bir büyüsü olmalı değil mi ? Buyur bakalım dedim sessizce gözlerimle . Göklerin ve tüm bu sürecin ardında yatan , sana geldim . Bahsettiğin akıl , insanlık ve iradenin ardında bir numaran varsa göster bana . Oldukça lekeli bir çengeline takıldım şu zamanın . Nedir çözümün ? Dişlerimle sigaranın filtresini hafifçe sıkıp daha kararlı bir soru sorduğumu kanıtlarcasına bir ses bekledim . Kollarımda ve damarlarımda olağanüstü bir güç hissetmektense , teslimiyetin verdiği umursamazlık ve koşulsuzlukla bıraktım yer çekimine doğru . Sana geldiğimde neyin değiştiğini göster bana  . Eminim ki önünde eğilmesem bile yüceliğinle beraber ruhumun acı içerisinde olduğunu göreceksindir . Senin yolunda hareket ettim ve yavaş yavaş başkalaşıyorum . Bana bahşettiğin bu çilek benzeri dili çatallaştırmaya ve sivriltmeye başladım . Diğer sesleri de duyuyorum . Duyabiliyor ve umursuyorum artık . Bana saf güzelliğini kirletecek tuhaf yollar gördüm ve bilmiyorum sonrasını .  Bana bir yol göstermek ister misin ? Ceketimin yakaları arasına saklandım ve rüzgarlarından ziyade bu bedenin dipsiz hücrelerinde titriyorum . Önümde birkaç saat büyüyor , sonrasında yarın ve hayat . Önerin nedir bana ? Çok büyük bir şey talep etmek için gelmedim ve avuçlarımı açmadan sormak istiyorum sana . Ufacık bir ışık , tuhaf bir fısıltı ya da garip bir tesadüf istiyorum sadece . Çünkü saamadığım yaralarım beni sarmaya başladılar ve onların kabukleri , benim kabuklarıma dönüşmeye başladı . Niyetlerim , pazar tezgahındaki ışıltılı güzel ve kıpkırmızı elmalar gibiydi ancak bir noktada kabında fazlaca beklemekten çürümeye başladılar . Bu işleri nasıl çözüyoruz ? Anlatmak istersin belki . Her zaman masanın kazandığı masalarda oyunlarını oynuyorum bile bile . Yenile yenile ama yarınlarına tekrar göz açıyorum sevgili tanrı . Beni anlamayan pek çok yarattığının arasında ciğerlerime çektiğim nefesi dağıtmaya çalışıyorum bu sisli odalara . Hafif bir rahatlık ve ardından tekrar karanlık çöküyor . Fazlaca yaprak dökmüş çıplak bir ağaç gibiyim kışında . Tüm dağılmış parçalarımı toplayacak bir bahar beklentim de yok öyle . Söyler misin nasıl titremesi hafifler bu dalların ? Onca veda ardından . Kendi bilgeliğinden bir parça bahşet bana yüceler yücesi . Ben ufacık bir cüce gibi titrerken sıcak mı bir yerler anlat bana . Omuzlarımın üzerine çöken bu dünyanın başka detaylarını anlat bana . Karşındayım buyur görmek istediğin yerde . Herkesin bir araya gelip tüm övgülerini sunduğu bir yerde de gelmedim karşına kusura bakma . Bazı sorulara yanıt almam gerekiyor bu yerde , şu anda ve sigaranın son fırtında . Paylaştırdığın her şeyin arasında payımı düşen iyi ve kötüyü kabullendim . Dönem dönem iyinin hazzını ruhumda fazlasıyla hissettim . Sıra kötüsüne geldiğinde de hazırım dedim . Gönder gelsin . Onları da sindirdim . Bir çoğunu yendim . Bir çoğu parçam oldu . Sessiz çığlıklarım çoğaldı . Uykusuz gecelerim , süresiz gecelerim , zaman tuzakları ve panik dolu sıçrayışlar . Sonu gelecek dedim ve bir fazlasını daha yıktın üzerime . Elimde kaybedecek pek bir şeyim kalmadı sevgili tanrı . Benden beklediğin sevgiyi de fazlaca kaybettirdin bana . Işıltımı , ruhumu ,  tozsuz sayfalarımı ve umutlarımın güzel kalıplara sığdığı şeyleri yitirdim ben . Bana bıraktığın gece haricinde sunacak bir şeylerin var mı ?  Varsa göster beraber gülelim neticesine . Ben içten içe acırken güldüğüm şeylerden yoruldum çünkü . Maskeler , gizlenmeler , saklanmalar , anlaşılmadan geçen zamanlar . Bir köşede unutulmuş pek çok şey çatırdadıkça , her şey paramparça olmasın diye bambaşka gözükmek ne zor iş bilir misin ? Kendini teslim ettiğin sıcak suyun altında bile yanarken üşümeyi . Kaldı ki senin kadar muhteşem değilim sevgili tanrı . Gördüğün üzere , verdiğin koşullara direnmeye çalışan bir başka bilindiklerden biriyim öylece . Ancak buradayım işte . Benim yaptığım her şeyde bulunan vebalim kadar , üzerimde vebalin yok mu ?  Her şeyi benim irademle ve yolumla suçlayamazsın . Acılarımı başka ruhlara yıkmak yerine bir köşede içimde kan kusa kusa yutarken neden acımadın bana ? İnsanların değil , senin acımana muhtaçtım . Onların değil senin desteğini bekledim . Acırken bile acıtmaktan kaçındım çoğu zaman ve damarıma basılmadıkça can yakmadım . Neden yüceliğinden bir parça sunmuyorsun peki ? İnsanlara katmak istediğim onca şeyi görürken , orada öylece onların bana yaptıklarını izlemen , buna rağmen ufacık bir dokunuşun olmaması  neden peki ?  Sessiz misin hala yüceler yücesi ? Pekala . Ben vaktinde ve zamanında geldiğimi düşünüyorum buraya . Sen oradaysan ve bunlara bir cevap iletmiyorsan ben gidiyorum . Hoşça kal ...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.