Ah
İçim yine kıpır kıpır.
Güneşe koşmak güneşe sarılmak zamanı. Tanrıya kabul etmediği dualarım için minnet borcunu ödeme zamanı. Sokak sokak onu arama, bulamadıkça çıldırma zamanı.
Yaz, ne hoş bir kelime. Sesler arasında en güzel eşi o seçmiş kendine.
Bu hastalık böyleymiş. Bir tam senemi sattım hastaneye. Bitince eskisi gibi olmayacağım.
Güneşe bakınca değer gibi geliyor. Tenimi sıcacık ışık hüzmeleri okşarken aklımda dönen anılar yenilerini inşa etmek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Hiç ses etmiyorum hiçbirine, kim öne geçmek isterse buyursun diyorum zihnime, kimin ihtiyacı varsa güzel bir yarına o tutsun elimi.
Belki bu yaz izleyerek geçecek, yaşayacak özgürlüğü toplamayı başaramazsam toplumdan
Güneşin oyunları bu coğrafyada keskindir, başına düşüverir ve hasta eder kimilerini
Ama ben eriyen asfaltın ayakkabıma yapıştığı ve bir bardak su için gözlerimin yaşardığı günlere bakınca umudum hareket haline geçiyor
Sabır uğruna aldığım derslerin sınavları üst üste biniyor
Vazgeçtiğim, beni ben yapan şey içimdeki boşluğumdu
Fatura derdine düşen bir şaire majör bir dönemde halimden memnun olduğumu söylemiştim
Herkese benzemektense böyle yaşarım kendi kendime diye
Şimdi tek istediğim güneş
Paylaşalım aramızda
Yorum Bırakın