Gözlerini
Yan masayı dinlerkenki haşiyetini
Uzun yollardan döndükten sonra demlenen çayları
Güneşleri gölgelemeden
Tahin ve pekmezi büyük bir özenle karıştırarak gökyüzüne sürmeliyim
Kalbine dön diyen şairleri dinlemiyorum
Yunusu balığın ağzında yaşatan tanrıları kale almıyorum
kerte kerte bedenimde açan çiçekleri koparmadan
Arap sabunlu sular hazırlayarak
Kışlıkları naftalinleyip kaldırarak
Dolapların en dibine uzanarak
Baharı tek başıma karşılıyorum
Kedilerden dönüyorum
Sararmış patikalardan
Karton bardaklar ve iplerden iptidai sesler üretiyor ve seni dinliyorum
Şehre varınca meşinler giymek meselesi nicedir kulaklarımda
Brecth okumuyor Adonis haykırmıyorum
Baharlar güzeldir
Topluca kır gezileri ve ırmak
Zamanın hasetli sevgilisi ırmak
Ana rahminde bebeği tutturan ırmak
Parça parça dökülünce bacaklarından
Nehrin, güneşin, kırların kağşayınca bedenleri
Beni niyedir sarmalamaz muvazaalı kavgalar
Işıklar, sevgi ve çift taraflı bantlar çürümektedir duvarlarda
Gözlerim yalnız sana bakarken güzeldir
Yalnız seni dinlerken susar içimdeki doğurgan ırmak
Kaldırıma dökülen turunçlar kapatır bir mevsimi
Bu fasıl böylece biterken
O yaratkan sancılardan geriye gözlerin kalır.
kapak resim: Şefik Bursalı
Yorum Bırakın