Belki başka gerçeklik vardı , belki başka dokunuşlarda bulabilirdi. Sakince doğruldu ve o tınıya yaklaştı. Bu oydu. Kokudan da anlaması lazımdı fakat dalgınlık bu ya , akıl erdiremedi başta. Nasıl olabilirdi ki nasıl yanında olabilirdi ? Tüm hayatının muzdarip ve sıkıcı geçeceğine o kadar inanmıştı ki bu ânı yaşayacağını asla düşünemezdi. İrkildi ilk çok irkildi hem de. İnsan uzun süre bekleyip ulaşamadığı şeylere ulaşamayacağını anlayınca bunu kabul eder. Peki bu kabulden sonra gelen sürprizlere şaşırmak mı gerekir korkmak mı? O korktu. Çünkü inancını götürmüştü çoktan. Belki de duyduğu tınıya , hissettiği rüzgara doğru yaklaşması gerekirdi , ama o yapmadı. Cesareti kırılmıştı çoktan. O korktu. O cesurdu önceden . Belki üzdü , belki kırdı insanları ama iyi bir insandı. Hayat onu altından kalkmakta zorlanacağı , cesaretinin kırılacağı bir zamana sürükledi. O yalnızdı. Kendi hayatını hep bir dağ gibi düşünürdü . O hep sırtındaki yükleri tepeye kadar taşır sonra da yorulur bırakırdı. Kimse yok , kimse kalmamıştı. Yanı o kadar boştu ki uzun süredir. Yemeklerini tek yer , yalnız uyur ve yalnız yaşardı. Ağladığında kendini telkin eder gözü onu arardı. O kayıptı , O bilinmezdeydi. O karanlık olmuştu. Zamanında aydınlığa çok tutunurdu. Ama o aydınlığı gömdü gecelere. Tek karanlık kaldı , tek kendi kaldı , tek kaldı. İnsan bir sevgi gördüğünde bile şaşırıp korkacak kadar yalnız kalmamalıdır zanlımca. Siz siz olun tek olmayın , çift olun. Hayatın büyüsü sevgidedir, çiftliktedir, ellerde , coşkulu masalarda , kalpten uzak olmayanda , tenindedir. Sesleri aramayın , sesler olun. Gülüşlerde hapis olmayın , gülüş olun. Anılarınız kirli olabilir , an olun. Sessizlik olmayın ,ses olun. Mutlu olmaya gerek yok ki , neşeli olun. Dilerim ki aydınlığınızı geceye hiç gömmezsiniz. Yaptığınız yanlışları kabullenin ve siz olun.
Yorum Bırakın