Yazımıza başlamadan önce söylemek gerekir ki bahsi geçecek olan iki yapım da çılgınlar gibi gerçeğin ve ciddiyetin peşinde koşan dostlarımız için tavsiye edilmez!
Cunk on Earth 2022 yılında Netflix’de yayınlanmış olan bir parodi belgesel dizisi. Orijinal tabiri ile muckomentary olarak adlandırılan bu yapımda anlatıcımız Diane Morgan’ın hayat verdiği Philomena Cunk karakteri. Kendisini After Life, Derek gibi dizilerden ayrıca Cunk on Britiain, Cunk on Shakespeare, Cunk an Other Human on yapımlarından biliyoruz. Dördüncü kez Cunk karakteriyle karşımıza çıkan Diane Morgan bilgisiz bir araştırmacı muhabiri canlandırıyor. Bu karakteri ile Britanya Akademi Televizyon Ödülü'ne En İyi Kadın Komedi Performansı dalında aday da gösterildi. Dizinin yaratıcısı ise şahsen beni korkutan dizinin, Black Mirror’un yapımcısı Chrlie Brooker.
Beş bölümden oluşan bu belgeselde Cunk ile birlikte insanlığın doğuşundan Rönesans’a, savaşlardan şehirlere gelişimimizi inceliyoruz. Oxford, Cambridge, Princenton gibi üniversitelerden gerçek profesörlerin de konuk olmasıyla belgesel aslında daha komik bir hal alıyor.
Bu şekilde anlatılınca komedinin tadı hemen gelmiyor elbette izleyip kendinizin deneyimlemesi gerekir. Ama yine de ufak bir spoiler vereyim; İsa’yı linç kültürünün ilk kurbanı kabul edip edemeyeceğimizi sorgulatan sahnesi oldukça ilgi çekici.
Aksanlı yapımları, kara mizahı seviyor ve aynı zamanda da bilgilenmek istiyorsanız, Cunk karakteri size bunu fazlasıyla sunacaktır.
Gelelim İsmet Ve’ye. Yaklaşık iki ay kadar önce Açık Büfe Youtube kanalında aramıza katılan İsmet Ve Cunk on Earth ile aynı formata sahip bir parodi belgesel. Prens ve Var Bunlar’dan tanıdığımız Kerem Özdoğan’ın yaratıcısı olduğu bu belgeselde de aynı şekilde gerçekleri sarkastik bir yönle dinliyoruz. Henüz sekiz bölüm yayınlansa da yayın hayatına devam ediyor. Bu programda da ünlü isimleri görebiliyoruz. Modadan uzaya, evrenden yapay zekaya pek çok konuda İsmet bizlere ışık oluyor.
Tabi bu iki yapımda ortak bir türe sahip olduğu için bu yazıda ikisine de yer vermek istedim. Yayınlanma tarihinin daha eski olması ve ulaştığı kitle bakımından daha önde olması gibi sebeplerden dolayı yerli yapımlara çamur atma huyumuzun olduğu çok açık. Bu sebeple İsmet Ve de emsalleriyle kıyaslanarak çalıntı damgası yiyebilir. Ancak şunu belirtmek gerekir ki her kültürün sorduğu soru ve verdiği cevap farklıdır. Formatların ya da türlerin ortak olması yapımların birebir çalıntı olduğu anlamını taşımaz. Üstelik bu iki yapım özelinde konuşacak olursak birbirine özenilmesinde bir sakınca olduğunu pek sanmıyorum.
Bu kadar kişisel yorum yeter diyerek iyi seyirler diliyorum.
Dedesini slayma sokmadığı kesin ama bilemiyorum... 😂