SEN OLAN HERHANGİ BİR ŞEY OLMAK

SEN OLAN HERHANGİ BİR ŞEY OLMAK
  • 0
    0
    0
    0
  • 'Sokağını aşındırdım yıllardır
    Asfaltını, parkesini, balkonda ki lila rengi leylak çiçeğini 
    Kapında her sabah seni bekleyen beyaz kediyi
    En çok onu kıskanırdım
    En çok ona benzetirdim çünkü kendimi
    Sana muhtaç gibiydik ikimizde
    Sen olmasan aç kalırmışız gibi 
    Sen olmasan ben ruhumu
    O karnını doyuramazmış gibi…
    'Unutkanımdır aslında
    Unutmadığım ne varsa, sana ait!
    Sorsalar anlatıcam, kelimeler dilimin ucunda
    Sorsan anlatırdım, sevgi iki durak arası
    Son durağım sen...
    Sen olan herhangi bir şey olmak var aklımda
    Sen olan her şeye dokunmak
    Kovalayan kaçan, saran sarmalayan
    Sana! Sana dair her şey olmak...
    Her geçişim cennet sokağından
    Seni görebildiğim günler cennet vaati
    Yaslanıyorum her zaman ki manzarana
    Sana görüş alanım, senden uzak…
    'Her gün mutlaka geçerdim sokağından
    Sen olan her şey zihnimde
    Bir de yokluğunun laneti
    Her şey üstüme gelirdi ama
    Senin yerin hep başımın üstünde…
    Sen olan hiçbir şey çıkmıyor hafızamdan
    Arabanın sağ arka camında ki aralığı
    Ve her seferinde elinle camı kaldırmanı
    Kediyi doyurduktan sonra 
    Çiçekleri sulayıp onlarla konuşmanı
    Tıpkı çocuğun gibi, kardeşin gibi, ailenden biri gibi
    İzlerdim öyle uzaktan sevgini...
    Beyaz kedi kadar sevimli olamamak kırardı bazen hevesimi
    Yine de beklerdim ruhumu doyurmanı
    Çiçeklerinden biriymişim gibi benimle konuşmanı…
    'Silinmez izler bıraktı sokağın
    Silinmiyor hafızamdan
    Evinin sıvasız boyasız, yıkık dökük o hali
    Sokağın başında ki elektrik direğine adını yazdığım sprey boyanın rengi
    Garaj kapısının bozuk anahtarı
    Ve uykunu alamadığında boş bakışlarını!
    Senin olduğun ve dokunduğun her zerreyi kazıdım aklıma…
    Okuduğun kitap olsaydım mesela
    Yazdığın kalem ya da
    Benimle hislerini dökerdin kağıda ve benim hislerimi okurdun o kitapta…
    Babanın her sabah, yağını suyunu kontrol ettiği sarı taksisi olmak istedim bazen 
    Gıcırdayan sesiyle kuşları kaçıran bahçe kapısı olmak 
    Evinin karşısında ki parkta, gölgesinde oturduğun ağaç olmak istedim 
    Gölgen olmak daha cazipti 
    Bunaltıcı yaz sıcaklarında
    Güneşin olmakta vardı tabi 
    Ayazın yüzüne vurduğu soğuk bir kış sabahında… 
    Bunları düşünüyorum sokağından geçerken
    Sonra
    Okulun demir korkuluğuna yaslanıyorum
    Sırtım okul bahçesinde top koşturan çocukların garantisinde
    Rüzgâr yağıyor sırtıma, göğsüme kar akıyor!
    Çiseleyen yağmur, inceden ruhuma adını işliyor
    Ben! Sadece seni düşlüyorum...
    'Sana dokunan herhangi bir şey olmak var aklımda 
    Ağaç oldum, güneş oldum, açarken dokunduğun kapı oldum… 
    Ama aslında
    Ben her gün gördüğün ve bu yüzden fark edemediğin
    Sahil kasabasında güneşin batmasına güzelliğin kala
    Kordonda yürürken, ucuz diye dikkatini çeken korsan kitapçıdan aldığın
    Kitaplığında, ismini bile hatırlamadığın o kitaptım...
    Belki her gün duyduğun sıradan bir ses
    Belki hatıra olsun diye aynı kasabadan
    Güneşin doğuşunu güzelliğin geçe aldığın
    Ve çekmecende unuttuğun değersiz bir anahtarlıktım…
    Beni fark etmeni istemedim belki de
    Seni sevmek suçmuş gibi gizledim kendimi
    Ve istemeden özlemine hasret yaşadım yıllarca…
    Bilmeden sensizliğin intihar olduğunu
    Hayaller kurdum senin olduğun ama sen yoktun!
    Sensizlik denizinde hayalimde ki seninle
    İçine ikimizi sığdıramadığım o teknede alabora oldum…
    Sen olan her hangi bir şey olmak vardı aklımda
    Derinlere gömülürken
    Adını sessizlik koydum!
    Işık uzaklaştıkça su soğudu
    Üşümedim!
    Sensizliğe battı sessizlik
    Ben! Sadece seni düşledim...

    Temmuz 10,2024


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.