Dünya aydınlıkmış...
Kumru'nun en sevdiğim sözlerinden biridir. "Dünya aydınlıkmış, gözlerinizi bile isteye kapatmışlar." Bu akşam arkadaşlarımın gözlerindeki aydınlığı görünce bir kez daha kafamda yankılandı bu cümle. Bizden esirgenenler, bize reva görülenler, kilitli kapılar ardına saklananlar şöyle bir zihinden geçerken insan büyük bir aydınlanma yaşıyor hakikaten. Ne hakla ufacık mutluluklardan, kocaman sevinçlerden mahrum bırakıldık? Neydi gözlerimizin içindeki parıltıya engel olacak kadar değerli olan? Hiçbirinin bir anlamı olmadığını fark etmek tuhaf geliyor başta. Sonradan anlıyorsun, esirgenen o ya da bu değil; sensin. Hayat sana neyi hak ettiğini göstermek için pusuda bekliyor. İçinde istek olunca birçok şey nasıl kolaylaşıyor mesela? Zoru deneye deneye öğreniyorsun daha iyiyi, daha güzeli, daha doğruyu hak ettiğini. Gözlerini nihayet açıyorsun ve bundan aldığın güçle parlamaya başlıyorlar yeniden.
Bizi bile isteye karanlığa sürükleyen, içimizi karartan, gözlerimizi kapatanları kabullenmediğimizde başlıyor mücadelemiz. Aydınlıktan güç alarak, ona tutunarak savaşıyoruz. Her seferinde daha güçlü, her seferinde daha doğru. Tüm neşemizle, gülen gözlerimizle, heyecanımızla çiçekler gibi var olarak. İçimizin rahatlığıyla, kazanacağımızı bilerek. Hak ettiğimiz tüm güzelliklerin avuçlarımızın içine konduğunu tekrar tekrar hissederek.
Hayat zaten yer yer zorluklarla doluyken onu daha da zorlaştırmak yerine elini taşın altına koyup orada olduğunu hissettiren her şeye sevgiler gönderiyorum. Yara bere içindeyken yara bandını çok görenlere değil; yara açmamaya çalışanlara. Yüzümüzü güldürmek için hiç çekinmeden çaba gösterenlere. Dünyanın aydınlık olduğunu hiç unutturmayanlara...
Yorum Bırakın