Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadın bir erkek tarafından öldürülmüş, 164 adet cinayet ise hala şüpheli.  Oluşturulan bu verilere göre kadın cinayetleri her geçen yıl artmaya devam ediyor.  

Kadınlar evlerinde, sokakta, yaşamda güvenli değiller demek oluyor bu. 

Gördüğüm, duyduğum her haberden sonra ruhumda bir kesik hissediyorum. Bana akşam evime dönerken sürekli arkamı kollatan,  toplu taşımada şoförle yalnız kaldığımda derin bir korku yaşatan bir kesik bu. Kendi adıma yazıyorum ama bütün kız kardeşlerimin belki aklıma gelmeyen binlerce önlemi var, sadece yaşayabilmek için. 

Peki her dayanışma yürüyüşlerinde, 8 Mart’larda dövizlerde gördüğünüz, sosyal medyada sıkça karşılaştığınız “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!” ne demek, nedir bu İstanbul Sözleşmesi? 

Türk aile yapısını bozduğu iddia edilen bu sözleşmenin ne kadar önemli olduğunu, yaşam hakkımızı nasıl koruduğunu dilim döndükçe anlatmaya çalışacağım. 

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bunlarla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir. 

Sözleşmenin beş temel ilkesi bulunmaktadır,

·       Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi,

·       Şiddet mağdurlarının korunması,

·       Suçların kovuşturulması,

·       Suçluların cezalandırılması,

·       Kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili iş birliği içeren politikaların hayata geçirilmesi.

Şahit olduğumuz her şiddet mağdurunun yeni bir hayata başlayabilmesi, ayakları üzerinde durabilmesi ve psikolojik açıdan sağlıklı hale gelmesi gibi aşması gereken türlü engelleri varken İstanbul Sözleşmesi bunu devletin kurumları arası koordine olmasını sağlayarak mağdura yeni bir hayat olanağı da sağlar. 

Bütün bunlara ek olarak İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet alanında yıllardır mücadele eden kadınların deneyimleriyle hazırlanmıştır.

Kadınların herhangi bir sebeple ayrımcılığa uğramadan haklarını savunduğu için, 

Kadına yönelik şiddetten uzaklaşmak veya korunmak için başvurdukları devletin bütün mekanizmalarını ve politikalarını koruduğu için,

Şiddete uğrayan mağdurların bütün ihtiyaçlarını ele aldığı için,

Şiddetten uzaklaşmak ve korunmak isteyen bütün kadınların erişebildikleri mekanizmalarda tıkanıklık yaşamamalarını sağladığı için,

Bir çocuğun veya bir kız kardeşimizin yaşam hakkının elinden alınmasını istemediğimiz için,

İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz. 

6284 sayılı kanunun uygulanmasını istiyoruz. 

“Bambaşka zincirlere vurulmuş olsak da tüm kadınlar özgür olana kadar ben de özgür değilim!”