Yılın o büyülü zamanı yine geldi. Takvimlerin son sayfalarını koparırken içimizde hafif bir telaş, tatlı bir heyecan… Yeni yıl dediğin biraz umut, biraz hayal ve biraz da “Bu kez her şey farklı olacak” hissi değil mi? Ama hadi bu yıl o klişe sözlerin ötesine geçelim. Kendimize sıcacık, samimi ve gerçekten keyif veren bir başlangıç yapalım.
Başlamadan önce şöyle bir duralım. Elimize sıcacık bir kahve ya da çay alalım, battaniyeye sarılalım ve gözlerimizi kapatıp bu yıl neler yaşadığımızı düşünelim. Hangi anılar içimizi ısıtıyor? Hangi hayallerimizi gerçekleştirdik ya da hangi hayallerimizi rafa kaldırdık? Kim bilir, belki o hayallerin sırası bu yıldadır.
Geçen yılın muhasebesini yaparken kendimize yüklenmeyelim. Hiçbir yıl mükemmel değil. Hatta olmasın da. Çünkü o iniş çıkışlar, yaşadığımız küçük aksilikler ve büyük başarılar bizi biz yapan şeyler. Bu yılın hikâyesi burada bitiyor ama unutmayalım, bir hikâyenin bitmesi yenisinin başlaması demektir.
Peki ya yeni yıl? Herkes büyük hedeflerden, görkemli değişimlerden bahseder durur. Ama bu yıl işleri biraz farklı yapalım. Kendimize küçük ama bizi mutlu eden hedefler koymaya ne dersiniz? Mesela her sabah pencereden dışarı bakıp bir anlığına bile olsa dünyaya teşekkür etmek yahut uzun zamandır almayı düşündüğünüz o boyama kitabını alıp birkaç saatliğine çocukluğunuza dönmek nasıl fikir? Büyük hayaller güzel ama hayatı keyifli yapan o küçük, tatlı detaylar değil mi?
Bir de kendimize iyi bakmayı öğrenelim. Yeni yıl, kendimizi ihmal etmeyi bırakmanın zamanı olsun. Daha fazla hareket etmek, daha sağlıklı beslenmek elbette güzel ama bunları görev gibi değil, kendimize bir hediye gibi düşünelim. Örneğin sevdiğiniz bir şarkıyı açıp odanın ortasında dans etmek de bir egzersizdir. Bazen en keyifli spor, ruhumuzu da dinlendiren o eğlenceli anların ta kendisidir.
Eskiyle vedalaşmayı da unutmayalım. Bu, sadece geçen yılın anılarını geride bırakmak değil, hayatımızda gereksiz yüklerden kurtulmak anlamına da gelir. Dolapta duran ama giymediğiniz kıyafetlerden, rafta tozlanmış kitaplardan ya da artık bize ilham vermeyen alışkanlıklardan da kurtulmak gerekir. Hafiflemek, yeniye yer açmak demekse belki de tam da bu yüzden minimalizm hep ferahlıkla eşleştirilir.
Ve gelelim yeni yıl ritüellerine. Bu yıl kendinize özel bir ritüel yaratabilir, mesela bir kavanoz alıp içine hayallerinizi, hedeflerinizi yazdığınız notlar atabilirsiniz. Her seferinde birini açıp okuduğunuzda içinizde bir kıvılcım yanacağı kesin! Ya da bir deftere bu yıl için dileklerinizi yazabilir ve her ay dönüp baktığınızda hangi yolda olduğunuzu görebilirsiniz. Küçük ritüeller, hayatımıza anlam katar.
Unutmayın, yeni yıl dediğimiz şey elimizde bir kalem ve önümüzde boş bir sayfayla başlıyor. Bu sayfaya ne yazacağımız tamamen bize bağlı. Kendi hikâyenizi yazarken her satırında biraz kahkaha, biraz huzur ve bolca mutluluk olmasını dilerim. Çünkü bu yıl, sizin yılınız olabilir. Belki de tek yapmanız gereken, buna inanmak ve hayal etmektir.
Öyleyse hoş geldin yeni yıl. Sürprizlerin, güzelliklerin ve taze umutlarınla gel. Çünkü biz hazırız!
Yorum Bırakın