Güvenlik Stratejisi ile Zafiyeti

Güvenlik Stratejisi ile Zafiyeti
  • 0
    0
    0
    0


  • İnsanlığın ilk çağlarından beri, belki de Kabil'in Habil'i öldürmesiyle başlayan bir ihtiyaç var; insanoğlunun güvenlik ihtiyacı. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde, fizyolojik ihtiyaçlardan sonra ikinci sırada yer alan bu temel ihtiyaç, güvenlik zaafiyetini ortadan kaldırmak için her uygarlığın çabaladığı bir alandır.


    Kimi uygarlıklar sahip oldukları asabiyeti, kimileri ise nüfusun çokluğunu kullanmıştır. Nispeten daha az nüfusa sahip olanlar ise akıllarını kullanarak can ve mal güvenliğini garanti altına almaya çalışmışlardır. Askeri güç, savaşma kabiliyeti ve büyük ordulardan mahrum olan toplumların geliştirdiği bir savunma stratejisi, şehirlerin etrafını surlarla çevirmek olmuştur.


    Bugün birçok şehrimizin surları, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Ancak bir savunma biçimi olan surlarla çevrili şehirler, neden varoluşlarını sürdürüp inşa edilmeye devam etmemiştir? Bunun cevabı "zaman"dır.


    Zamanla savaşın biçimi değişmiş, gelişen yeni teknikler, bir şehri surlarla korumanın artık mümkün olmadığını göstermiştir. Bu nedenle surların inşası bırakılmıştır. Sur örneğinde de görüldüğü üzere, her başarılı savunma stratejisi (ki bunun illa askeri olması gerekmez; eğitim ve üretim araçları da olabilir) kendi zamanına aittir. Bu nedenle, zamanın ruhunu doğru okumak, geliştirilen stratejinin başarısını büyük ölçüde artırır.


    Fatih Sultan Mehmet'in döktürdüğü toplar sayesinde surlarla çevrili İstanbul'u fethetmesinden bu yana, şehirler surlarla korunmaya çalışılmamıştır. Sonuçlar üzerinden olup biteni anlamak ve yorumlamak kolaydır çünkü her şey tüm yönleriyle ortadadır. Peki günümüzde güvenlik stratejisi nasıl olmalıdır?


    Bu, ancak eğitimli zekaların fikir beyan edebileceği bir mecradır. Zira hiçbir şey kesin değildir. Zamanın ruhunu kim doğru okursa, olacak gelişmeleri kendi lehine avantaja çevirebilir.


    Zaman Nedir ve Güvenlikle İlişkisi Nasıl Kurulur?


    Yakın geçmişe kadar güvenlik stratejisi, caydırıcı güce sahip kalabalık ordular oluşturmak üzerine kuruluydu. Günümüzde ise, kullanılan teknolojinin kabiliyeti ile doğru orantılı bir güç öne çıkmaktadır. Sayıca az olunsa bile, teknolojik ekipmanların üstünlüğü bu açığı kapatabilmektedir. Ancak bu durumun böyle devam etmeyecektir.


    Artık ulusal ordular ile geliştirilen güvenlik stratejileri ömrünü tamamlamak üzeredir. Pasifik bölgesindeki ülkelerden Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmeye çalışan düzensiz göçmenler, zamanın ruhunu anlamak için bize ipuçları vermektedir.


    Neden her şeyi göze alarak nihai durak olarak Avrupa ülkelerini seçiyorlar? Üstelik göçmenlerin çoğu Müslüman, gitmeye çalıştıkları yer ise gayrimüslim. Bunun cevabı, güvenlik ihtiyacıdır.


    Göçmenler, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin ikinci basamağı olan güvenliği tez düzeyinde bilmiyor olabilirler, ancak içgüdüsel olarak bunun farkındalar. Avrupa ülkelerine gitmelerini sağlayan şey, orada güvenlik zafiyetinin olmadığını bilmeleridir.


    Yeni Güvenlik Stratejisi


    Avrupa ülkelerinin çoğunda askeri güç organizasyonu ya yoktur ya da sembolik düzeydedir. Minimize edilmiş caydırıcı güçle güvenlik nasıl sağlanmaktadır? Bu, farklılıkların zenginlik olarak kabul edilmesi, adalet, demokrasi, insan hakları ve herkes için eşit eğitim olanaklarıyla başarılmıştır.


    Avrupa modeline benzer bir konseptle şekillenecek olan yeni çağın güvenlik stratejisi, zamanın ruhunu anlayabilenler için uygulanabilir olacaktır. Geçmişe saplanıp kalmış yaklaşımlarla bugünü inşa etmeye çalışan ülkeler ise enerjilerini kendi içlerinde tüketmeye devam edecek ve sürekli mülteci veya göçmen üreten ülkeler olarak kalacaklardır.


    Eğer bir ülkede etnisite tarafgirliği yapılıyorsa, o ülke üçüncü dünya ülkesidir. Bu paranoyak yaklaşım, ülkenin güvenlik endişelerini komşu ülkelerin etnik yapılarına kadar genişleterek onları kendi varlığı için tehdit olarak algılamaya kadar vardırır. 


    Oysa demokrasi, adalet ve herkes için eşit eğitim olanakları, Avrupa halkının pencerelere korkuluk takmadan, çelik kapısız evlerde güven içinde yaşamasını sağlamaktadır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.