Advertisement Tracker

üstüne alınmak

üstüne alınmak
  • 1
    0
    0
    0
  • sanat sanat için yapılır,

    toplum üstüne alınır.

    okuduğum üniversitenin temel sanat sınıfının duvarına yazılmış bir cümle. estetik bir şekilde yazılmamıştı amacı güzel görünmek de değildi zaten.

    klişe bir soruya üzerine düşünülecek bir cevap yazılmıştı. kırmızı bir kalemdi , muhtemelen ödev için alınmış sonrasında kullanılmayacağı bilindiği için duvarda bir iz bırakırken tükenebileceğinden endişe edilmemişti. kumaştan yapılmış bir kalem kutusunda eskimeye bırakılacak , yıllar sonra bir gün gün ışığı gördüğünde ise bozuk ilan edilip çöpe atılacaktı. ama yazdığı okunmuştu. hiçten fazlası sayılır mı bilmiyorum ama aklımda kalmıştı.

    bu onu daha mı değerli yapardı ?

    sergi gezmenin bir bağı oluşur. önünde fotoğraf çekinmek için gelinen eser ile gelmişken geri kalanınıda şöyle bir gezeyim deyip yanından hızlı hızlı geçtikleri arasından birinin başka olduğunu bildiğin eser vardır. onu ararsın. tüm o kalabalığın ortasında yavaşça yürürken kendini hissedeceğin bir eser görebilecek miyim sorusunun sessizce beklediği sırada küçük adımlarla dolaşmak. her zaman sakin bir heyecan verir. doğum gününde sana ne hediye alındığını bilmene rağmen hediye pakedini açmak gibi.

    yolda yürürken bir bina beğenmiş ol , ona bakmanın yazılmamış şekilde bir zaman sınırı vardır. bir süre sonra insanlar neye baktığına bakmaya çalışır ve muhtemelen sende yarattığı o hissi bilemez. kalabalık bir caddede en az iki tane ‘sorunu var galiba’ düşüncesi geçer yanından diyorum.

    var mı arttıran ?

    sergi ise güvenlidir. hele ki tanıdık bir his , bir eser seni gördüyse. uçuruma uzun süre bakarsan uçurumda sana bakmaya başlar. bu sergilenen eserler içinde geçerlidir.

    hayatında bir kez dahil olsa. ki bir tek başına büyük bir rakamdır. kendini değerli kılmanın yolunu her zaman bulmuştur. bir eserle bakışmış olan herkes ne olduğunu çoktan biliyor. tablolarda gözler olmasına ihtiyaç yoktur bakışmak için. hissetmek için bir bedene ihtiyaç olmadığı gibi.

    bakışırsın , hissedersin ve aynı derinlikte paylaşırsın. sadece sen ve o.

    konuşmaya ihtiyaç , kelimelere gerek yoktur. ileri gidiyorum ama eser sahibinin adı , onu yaparken hissettikleri , yanındaki küçük ama gramajı yüksek bir kartona parlak harflerle yazılmış orta uzunlukta bir anlam açıklamasına da ihtiyaç yoktur.

    şahsidir. sadece senin için yapılmamıştır , ama sana özeldir. bakıştığın eser ve sen bunu bilirsiniz.

    tek başınıza sergi gezmeyin.

    kendinizle sergi gezin.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.