İlgili yazı AllegroExpress yazarlarından Burak Yetişmez tarafından 12.01.2025 tarihinde yazılmıştır. 

 

 

Sıradanlaşan Kelimelerin Her Söylendiği An Sıradan Olmayabilir

Not: Bu yazı hatırlatıcı kıvamındadır.
Not 1: Telaş içinde yazılmadığına ikna olunuz.
Not 2: Akıl dışı unsurları yazıdan çıkarmayınız.
Not 3: Yalan ve yanlışı birbirinden ayırınız.
Not 4: Kurgu olmasın diye zihninizin en derininden geçen birkaç kelimeyi not bile alabilirsiniz.

Yazının Doğru (!) Okunması İçin Not: Bazen sırf zamanı geldiği için değil de yapılanın doğru olduğuna inandığımız için söylenmiş tüm sözleri hatırlayınız.

Yazının Anlaşılması İçin Not: Açısını kaçırmamak için oturduğunuz sandalyeye önce en rahat uzvunuzdan kurulunuz.

Ekstra Not: Böbürlenmek gibi olmasın ama bu yazı yazıldı.

Azılı suçlar için bir çetele tutmaya karar verdiğimizden beri, sıralı acılar ardında gizlenen gizi görme konusunda başarısızlığımızı saklamanın anlamı olmadığı gibi, yeni yetme tutkuların bir başka talan yeteneğini bilediğini de unutmamak gerekiyor. Yoksa, kısmet kapılarının sonuna kadar açık olduğuna dair yalan dolan haberlerin, falcılar tarafından servis edilmesi ile aynı yalanın 3. sayfa haberlerine konu edinmesinin aynı zamana denk gelmesi bir rastlantı olamazdı. Bu rastlantı benzeri durumun sansasyonel bir tarafı olacağını söylemeye de dil varmıyor ama olsun.

Ara Not: Kandırılmış olguların tümünün el üstünde tutulduğunu şimdilik hatırlayınız.

Demliklerde çürüyüp giden nice şiir bozuntusu dileklerin ardından gelen gece yarısı korkuları ve küfürleri hatırladıkça nasıl da çatlıyor yumurta. En orta yerinden, hem de hiç birleşmeyecekmiş gibi. Olmuş olanların arkasına sığındıkça, kaos gibi görünen gerçeği görmek için bir büyüteç yardımcı olabilir. Ama bu büyütecin neyi, nasıl, ne kadar büyüteceğinin bilinçsizliği oldukça önemli. Zira bu, çift parmak hareketinden daha uhrevi bir hareket olacaktır.

Gereksiz Gibi Görünen Not: Her ne kadar istenmese de yazının bundan sonraki az bir bölümü başlık ve metin bütünselliğine ayrılacaktır. Okuyucunun burada durup Not 2 ve Not 3’e bir daha bakması rica olunur.

Ne söylendiğinden çok, ne söylenmediği de önemlidir. Söylencelerin tümü biriktirilmiş olunsa da hangi fikrin lafı gediğine sokacağı anlaşılmayacak kaygısıyla sözlük yutar gibi konuşmanın bazen bir anlamı olacaktır. O halde söz söylemek için önce gediği kontrol etmeliydik. Önemli olan nedir sorusunu sormadan önce ise, önemsizleri bir köşeye sıkıştırmaya başlamalıydık. Şöyle hatırlayalım; kaygının doğru bir yüze el atmasından önce, yüzsüzmüş gibi tüm itirazlar yersiz görülmüştü. Ki hatıraların kirletilmemesinin en iyi yolu da yolsuz kalmaktı.

Son Dakika Notu: Yolculuk sanrılarının sıradanlaşmasına gerek kalmadan, birkaç güzel sözle süslenmiş gelin arabasının önünü kesen gangsterler gazeteye çıkmak için hep bir ağızdan aynı şarkıları söyleme cüretinde bulunmuşlar. Bunu duyan şoför, kafasını camdan çıkarmadan önce silecekleri çalıştırmayı ihmal ettiği için tonla cezaya tâbi tutulmuş. Bunu gören yüksek mevkiden bir fahişe ise için için ağlamış.

Endişe ve umut aynı kefede değildir. Peki ya buna rağmen nasıl olur da bunlar aynı savaşlarmış gibi aynı duaya çıkma gafletine bulunabildik? Yağmur duasına çıksak anlardım da, yağan parçacıklar kime hikmetse…

Farklı anlamların tümü bile aynı şeyleri betimlemez. Tanıtsak bile kendimizi yalnızlığa, öldükten sonra hangi sözün tutulacağına hangimiz emin olabiliriz? Hatta belki bu en büyük güvensizliktir. Bu haliyle acıya göğüs germeden durabilir miyiz, bilemem fakat acının ne olduğunu anlamak için acı olmayan her şeye vâkıf olmamız gerektiğini hatırlarsak da, hiçbir şey değişmeden hata yapmaca oyununu oynamaya devam edeceğiz.

Son Not: Atılmayan adımların bu kadar büyük sonuçsuzlar doğurduğu düşüncesi gerçek mi?