Kapitalizme Taşlama
İnsanların yaşadıkları hayatlar arasındaki uçurum, onları birbirlerine karşı ulaşılmaz kılar. Sözde ahlak yasalarımız sizi koruduğunda devrede, ancak intikam vakti geldiğinde varlığından bahsetmek bile olanaksız halde. Tel örgülerle çizilen sınırlar neye göre belirlendi? Korumak istediğiniz güç ve güvenlik sadece size özel midir? Söz konusu bir insan hayatı olduğunda neden nefretinizi ya da gücünüzü görmezden gelemiyorsunuz...
Haklı olmayı istemeniz haklı olmanızı sağlamaz.
Nefret, görmemeye yol açtığında artık çabalamanın bir anlamı kalmaz.
Çoğunluğun kabul ettiği her şey doğru değildir. Para her şeyi çözemez. Bir insanı öldürmek suçtur. Güçlü olmak demek paranızın olması demek değildir. Öfkeli kalabalıklar yalnızlıkları doğurur. Çocuklarınız için hayal ettiğiniz o dünya uğruna savaş vermelisiniz. Pişmanlık acıyı da beraberinde getirir.
Bir şeyler uğruna savaş vermek onurludur ancak elinizdeki silahları hangi yöne doğrulttuğunuzdan emin olun. Çocuklar dokunulmazdır.
Nefret ya da haklı olduğunu hissetmek bir insana her şeyi yapma izni verir mi?
Toplu halde bencilce sebeplerle aynı fikirde olan öfkeli kalabalıklardan nefret ediyorum. Bir süre sonra düşünmeyi bırakıp öfkelerine yenik düşüyorlar çünkü. Haklı olduğunu zanneden ahmak sürüsü. Umarım bir gün nefretinizde boğulursunuz.
Seni unutmamayı diliyorum Miguel. Pişmanlığını ve korkunu anlıyorum. Anneni çok seviyorsun, o da seni çok seviyor. Hayal kırıklığına uğradın farkındayım. Üzülme. Çünkü insanlar sadece paranın gücüne inanıyor.
Bir gün sevgi dolu kalabalıklarla yola çıkacağız, buna inanmak istiyorum. İnanmaktan başka da çarem yok sanırım.
Yorum Bırakın