Avangart ve Modernizm: Varoluş Zemininde Patinaj yapmak

Avangart ve Modernizm: Varoluş Zemininde Patinaj yapmak
  • 0
    0
    0
    0



  • Modernizm, moderniteye estetik bir tepkidir. Moderniteye yönelik estetik ile ilgili iki dalga modernizm vardır: “Normal Modernizm” ve “Yüksek Modernizm” = Avangard. Bunlardan birincisi, Freudyen anlamda bir içe dönüşü, ikincisi ise radikal deneysel zamansallığa bir tür sıçramayı içerir. Klasik modernizm dalgası, sanatın yalnızca iyi olanı tasvir etmesi gerektiği fikrini reddeden 19. yüzyıl fransız şairi Baudelaire'a  kadar uzanır. Radikal öznelliğe dönüş, istikrarlı öznellik anlamına gelmez. Marx'a göre yabancılaşma, yapısaldır. Kafka’daki yabancılaşma, psikolojiktir. Birinci dalga modernizm bir tür estetikçiliktir. Modernizm aşağı yukarı 19. yüzyılın ortalarından itibaren başlıyor. Kesin olmamakla beraber yüksek modernizm avangardın başlangıcı, 1. Dünya Savaşı sonrasıdır. Yani 1. Dünya Savaşı bir bakıma moladır. Avangartlar dilsel yapısalcılardır. Dilsel yapısalcılığa göre en önemli dört şey şudur: Dil bir madde değil, bir biçimdir. İkincisi, dil bir gelenektir, tüm anlamlar ilişkiseldir. Üçüncüsü, dilin herhangi bir durumunun tesadüfi bir karaktere sahip olmasıdır. Başka bir deyişle diller her türlü keyfi rastlantı sonucu ortaya çıkmıştır. Dördüncüsü ise, anlamın ilişkisel olduğu gerçeğiyle bağlantılıdır. Dolayısıyla dilsel işaret, gösteren ile gösterilen keyfi şeylerdir. Yani dilsel bağlantı, keyfidir. Avangard'la beraber ilerleyen şey, “kelimelerin özgürleşmesi fikri”dir. Dilsel yapısalcılığın bize verdiği şey, kelimelerin atıfta bulundukları şeylerden bir nevi bağımsız olarak düşünebileceğimiz fikridir. Manifestolar, büyük bir avangart ürünüdür. avangart'ta kelimelerin özgürleşmesi fikrinden sonra kelime ile temsil ettiği şey arasındaki bağlantıyı koparmaya yönelik daha radikal bir aşama gelir. Böylece kelimeler, nesnelerin kendisi haline gelir. Şiirsel dil özeldir, dikkati gösterilene değil gösteren olarak kendi üzerine çeker. Avangard'ın bazı özellikleri şunlardır: hiçbir şeye gönderme yapmıyormuş gibi görünen şiirler, disiplin ayrımlarının reddi, lirizmin ve duygusallığın reddi, çok fazla narsisizm ve kendine düşkünlük. avangardın çok keskin bir zaman algısı vardır. Avangard burjuvaziye karşı marksist anlamda değil, daha çok Rousseau'cu anlamda karşıdır. Avangart'ta her şey mümkündür. Olasılıkların muazzam sonsuzlukları vardır. Birinci dalga modernizm, sanatın hayatı temsil etmesi gerektiği şekilde temsil etmemesi ile ilgilidir. Avangard ise belki de sanatın yaşamı hiç temsil etmemesi gerektiğini savunur. Yani sanat belki hayata ayna olmak için değil hayatı yaratmak için vardır. Birinci dalga modernizm entelektüelleri, kozmopolitizm'i  savunur. İkinci dalga modernizm yani avangart, bu sınırların ihlaline dair saldırgan ve bilinçli enternasyonalizm'i savunur. Düşünmek, olumsuzlığın somutlaştırılmasıdır. Mümkün olan herhangi bir şeye sıçramak, varoluşsal olarak dayanılmazdır. Klasik modernizm için sanat temsil, avangart içinse dönüşümdür.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.