Advertisement

Uzak Anlamlar Yakın Duraklar: Mor ve Ötesi

Uzak Anlamlar Yakın Duraklar: Mor ve Ötesi
  • 2
    0
    1
    1
  •  

    1. Bölüm: Uzak Anlamlar

    Ne zamandır araftayız? Ben kendimi bildim bileli. Kendimi bilmem bir yirmi yıl öncesine bağlanıyor. Masumiyetim ziyan olmadı. Başlık "yakın anlamlar" olmalıydı diye düşünüyorum. Söylediklerinin anlaşılmasını isteyen ve önceleyen bir sanatçı "bizim için sanat" üretir. Sanat için sanat, toplum için sanat. Tanzimat ilan edileli kaç yıl oldu? Mustafa Reşit miydi..?  Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Dünyaya bedel eşsiz ruhlarımız buluşmalı. Ve bence müzik bu buluşmanın en güzel yeri. Yeterince anlaşılabildi mi sözleri? Ben fazlaca düşünüyorum, özellikle sirenlerden sonra. Sirenler. Benim için başka anlamlar taşıyan bir albüm. Üniversite son sınıf öğrencisi, hayalleri ve umutları hala tükenmemiş, ilk defa onların konserine gidecek olan biri... ne kadar anlam yüklerse o kadar. Konser alanına neredeyse üç saat önce gidip sahneye yakın olmayı isteyen o kızı özledim. Bir şeylere duyduğumuz heyecan gitgide azalıyor. Tutkularımızı kaybediyoruz bir bir. Sirenler albümü yeni çıkmış. Şarkıları yeni ezberlemeye başlamışım. Sokakta kalmayı bile göze alarak -yurtta kalmanın getirdiği bazı problemler- o konsere gittim. Ve en önden izledim o konseri. Şarkılara eşlik etmeye çalıştım. Üzerime mor bir şeyler giydim hatta her şeyi romantize etme çabasıyla. İnsanların anı yaşamayı bir kenara bırakıp sadece video ya da fotoğraf çekmesi beni çok rahatsız etti, onlar gibi. Sonra akışa bıraktım kendimi. Gözlerim dolmuştu hatırlıyorum. Mutluluktan. Konser çıkışı sokaktan mor ve ötesi şarkıları söyleyerek geçtik. Zar zor kalacak bir arkadaş evi bulunmuştu. Oraya da yürüme gitmek durumundaydık. Her şeye rağmen o yılın en mutlu günlerinden biriydi benim için. Hiç unutmayacağım. 

    Gelgelelim şu uzak anlamlar meselesine... Bizi yakın duraklara bırakacak uzak anlamlar. Bu kavram aklıma ilk geldiğinde "adamın dibi"ni dinliyordum. Neden aklıma geldiğini şimdilerde pek hatırlamasam da tahmin edebiliyorum. Kurulan ortak cümleler var. Anlamları aynı ya da başka olabiliyor. Tercihen. Ve bunun tercihlere bırakılması en büyülü nokta. Mor ve morun ötesinde ne var? Tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması ile yola çıkabiliriz. Ya da kırmızı ve mavinin esaretinde yaşamaya devam edebiliriz. Uzak anlamlar yakın anlamları, yakın duraklar uzak durakları çağrıştırır. Çağrışın. Çağrışsınlar. O zaman bir şeyler daha anlamlı. Zıttıyla var olmak bir mesele mi? Yoksa doğal olan zaten bu mu? Biyografi diye yazdığım her yazının bir noktada sadece benim düşüncelerime bağlanıyor olması sanırım çok sıkıcı. Çünkü anlaşılmaz ifadeler kullanıyorum.

    Düşünmeliyim.

     

     

    2.Bölüm: Yakın Duraklar (pek yakında)

     

     


    Yorumlar (1)
    • hayata karşı heyecanımızın tekrar geri gelmesini sağlayacak olayların ve durumların karşımıza çıkması ümidinin yanında 2. bölümü bekliyorum, emeğine sağlık

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.