Aynaya bakarken
önce
sesini düzeltiyorsun,
sonra bakışlarını
Bir başkasının kusursuz yüzü olabilmek için,
Kendini eksik bırakıyorsun her sabah,
Yarıma ramak kala.
Kalanın kendine benzemediğini görüyorsun
Gülümsemeyi ezberliyorsun,
Bir hayal öne geçmeye yarıyor bu.
Gözlerini eğiyorsun
Yaşamın süslü ve renkli bilinsin istiyorsun
Oysa içinde fırtınalar çıplak geziyor,
Sevilirken öldürülen o kadın konuşuyor ağzında.
Kökün papatya
Narin, zararsız ve seçici,
Tanrıların sahte gözyaşları oluyorsun.
Ama gövden gül gibi duruyor aynalarda;
Herkesin roza gallicası,
Savruk ve tutkulu,
Dokunmaya cesaret edilmeyecek kadar aciz.
Kendi gölgeni yenemediğin yerde
Başkalarının ışığında kambur oluyorsun.
Sesini yumuşatıyor, kelimelerini cilalıyorsun;
Anlatma değil, gizleme derdindesin artık.
Çünkü bu çağda dürüstlük çıplak kalmak demek.
Ve sen üşümekten çok utanmaktan korkuyorsun.
Kökün papatya kalsın
gövden gül olmak zorunda değil.
Yalnızca olduğun çiçek ol yeter
Solsan da, hakikat kalırsın.
Yorum Bırakın