
İspanya, Avrupa’nın güneybatısındaki İber Yarımadası’nda yer alıyor. Doğusu ve güneyi Akdeniz ile çevrili durumda olan ülkenin, kuzeyde Atlantik Okyanusu’na kıyısı bulunuyor. İspanya ayrıca kuzeyde Fransa ve Andora, batıda Portekiz, güneyde ise Birleşik Krallık’a bağlı özerk bölge olan Cebelitarık ile komşu.
Gelelim asıl konu başlığımız olan konuya.
1.Tapas Kültürü
Tapa kelimesi “kapak” anlamına gelir. Rivayete göre eski zamanlarda şarap bardaklarının üzerine küçük ekmek veya peynir dilimi koyarlarmış ki içine sinek düşmesin. Zamanla bu “küçük atıştırmalık” bir kültüre dönüşmüş.

•Tapas, aslında bir yemek türü değil; küçük porsiyonlarda hazırlanan yiyeceklerin genel adıdır. Peynir, zeytin, deniz ürünleri, patates, jambon, köfte, sebze… her şey tapas olabilir.
•Tapas tek başına yemek gibi değil, daha çok “arkadaşlarla paylaşarak, sohbet eşliğinde yavaş yavaş yenilen” bir kültürdür.
•İspanyollar tapas yerken genelde birkaç farklı çeşit söyler ve ortaya paylaşır.
•Yanında çoğunlukla şarap, bira ya da sangría içilir.
•Patatas Bravas,Tortilla Española,Croquetas meşhur olan birkaç tapas çeşitleri
2.Las Fallas Festivali
•Her yıl Mart ayında Valencia’da düzenlenen, kökeni Orta Çağ’a dayanan devasa bir bahar festivalidir.
•“Fallas” kelimesi aslında “ateş” ya da “meşale” anlamına gelir. Festivalin özünde kışın bitişini ve baharın gelişini ateşle kutlamak vardır.

•Orta Çağ’da marangozlar, kış boyu işlerinde kullandıkları tahta parçaları baharda temizler, bir araya getirip yakarlarmış.
•Zamanla bu gelenek, büyük heykeller yapmaya ve festival hâline gelmeye evrilmiş.
•Şehir boyunca sokaklarda müzik, kostümlü geçitler, havai fişekler, çiçek sunumları vardır.
•İnsanlar geleneksel kıyafetler giyer; kadınlar 17. yüzyıldan kalma görkemli elbiselerle dolaşır.
•Gece-gündüz eğlence hiç bitmez; sokaklarda yiyecek stantları, danslar, partiler olur.

•1945’te bir halk şenliği sırasında gençler kavga etmiş, ellerine geçen domatesleri birbirine atmış.
•O kadar eğlenmişler ki ertesi yıl tekrar yapmışlar.
•Böylece gelenek hâline gelmiş ve günümüzde resmi bir festival olmuş.

•Her yıl Ağustos’un son Çarşambası Valencia bölgesindeki küçük Buñol kasabasında düzenlenen bir festivaldir.
•Binlerce insan sokaklarda toplanır ve birbirine tonlarca domates fırlatır.
•Tüm kasaba kırmızıya boyanır, adeta bir “domates denizi” oluşur.
•Tamamen eğlence amaçlı yapılan dini ya da tarihi anlamı olmayan bir etkinlik.Festivalden sonra itfaiye arabaları sokakları yıkarken,domatesin asidinin sokak taşlarını da temizlediği söylenir.

Bizim ülkemizde de son yıllarda yeni yılda oldukça popüler bir gelenek olmaya başladı kendisi.Bizde masanın altında yeniyor tabii.
•İspanyollar yeni yıla girerken tam gece yarısında (00:00) her saat vuruşunda bir tane olmak üzere toplam 12 üzüm yer.
•Bu gelenek “Las doce uvas de la suerte” (Şansın 12 üzümü) olarak bilinir.
•Amaç: Yeni yılın 12 ayının her biri için şans ve bereket dilemek.
•1909 yılında Alicante’deki üzüm üreticilerinin ürün fazlasını değerlendirmek için ortaya çıktığı söyleniyor.
•Zamanla tüm İspanya’ya yayılmış, şimdi ise geleneksel bir ritüel hâline gelmiş.
•İnsanlar genelde televizyon karşısında veya büyük meydanlarda (Madrid’deki Puerta del Sol Meydanı en ünlüsüdür) toplanır.

Aslında bu katolik inancından gelen,İspanyollarda hâlâ yaşayan bir dini alışkanlık.
•Katolik gelenekte, Cuma günleri et yemek yerine balık yemek çok yaygındır.
•Bunun sebebi Hz. İsa’nın Cuma günü çarmıha gerilmesi ve o gün “fedakârlık & sade yaşam” anlamına gelen bir oruç türünün uygulanmasıdır.
•Et (özellikle kırmızı et) “lüks” kabul edildiği için yasaktı, ama balık gibi daha mütevazı yiyecekler serbest bırakılmıştı.
İspanya yansımasında;
•Özellikle yaşlı kuşak hâlâ cuma günleri balık yemeyi tercih eder.
•Büyük şehirlerde bu gelenek biraz azalsa da küçük kasabalarda cuma günü restoranlarda balık menüleri öne çıkar
•Paskalya dönemi (özellikle Semana Santa / Kutsal Hafta) boyunca bu gelenek çok daha katı şekilde uygulanır; çoğu insan sadece balık ve sebze yer.
Bu gelenek o kadar köklü ki ,İspanya’da cuma günleri balık pazarları normalden daha kalabalık olur.
6.Romerias(Azizlere Yolculuk)
İspanya’nın en geleneksel, dini ve folklorik adetlerinden biri.
•“Romería” kelimesi “Roma’ya hac yolculuğu”ndan gelir, ama İspanya’da anlamı azizlere veya Meryem Ana’ya adanmış kutsal mekânlara topluca yapılan yürüyüşler/ziyaretlerdir.
•Aslında küçük çaplı bir hac yolculuğu gibidir.

Nasıl Olur?
1. Halk, şehirden ya da köyden çıkar, atlarla, arabalarla, yaya olarak kutsal mekâna doğru yürür.
2. Renkli kıyafetler giyilir; kadınlar genelde Endülüs’ün flamenko elbiselerini, erkekler geleneksel şapkalarını takar.
3. Yol boyunca şarkılar, gitar ezgileri, dualar ve danslar eşlik eder.
4. Kutsal mekâna ulaşıldığında dini tören yapılır, ardından büyük bir piknik/şenlik havası başlar.

•Huelva bölgesinde, Meryem Ana’nın (Virgen del Rocío) heykelinin bulunduğu köye yapılan romería’dır.
Hem dini bir tören, hem de sosyal bir kutlamadır. İnsanlar hem inançlarını yaşar hem de topluluk ruhunu güçlendirir.

İspanya, köklü tarihi, zengin gelenekleri ve renkli yaşam tarzıyla sadece bir ülke değil; aynı zamanda yaşayan bir kültür mirasıdır. Onların deyimiyle: ‘La vida se celebra’ — Hayat kutlanır.
🤠🙌🏻
Okuduğunuz için teşekkürler.
Kaynak👇🏻
Yorum Bırakın