31 senedir ara vermeden oynadığı tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler ile, dünyada en çok oynanan tiyatro oyunu rekorunu elinde tutan usta oyuncu Ferhan Şensoy 26 Şubat 1951 tarihinde doğdu. Annesi Müjgan Şensoy bir ilkokul öğretmeni ve babası Yusuf Cemil Şensoy, Çarşamba Belediye Başkanlığı yaptı.
Galatasaray Lisesi'ne girdikten sonra, ikinci senesinde Haldun Taner ile tanışan Ferhan Şensoy tiyatrocu olmaya da aynı sene karar verdi. Galatasaray Lisesi'ni bırakıp Çarşamba Lisesi'nden mezun olduktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nde iki senelik mimarlık ve sonrasında Strasbourg'da tiyatro eğitimi aldı.
Şu ana kadar pek çok tiyatro oyununda ve filmde oynayan, çok sayıda kitabı olan Ferhan Şensoy, uzun bir dönem (1989-2016) Kel Hasan Efendi kavuğunun da sahibi oldu. Kavuğu ustası Münir Özkul'dan devralan Ferhan Şensoy, kavuğun önemini şu sözlerle vurgularken aynı zamanda onda neden bu kadar uzun süre kaldığını da gözyaşlarıyla anlatmıştı:
"Kavuğu bana devrederken, İsmail Amca'nın ona söylediği şeyler var, bana onları söyledi. İlle birine vermek zorunda değilsin. Vereceğin adam Türk tiyatrosunu senden sonra alıp başka bir yere götürecek bir bayraktar olacak. Bu halkın tanıdığı, sevdiği, muhalif bir komik olacak. Öyle biri yok. Ben kavuğu n'apıcam Münir Abi?"
Geleneksel güldürü için bu denli önemli bir simgenin, bu kadar uzun bir dönem koruyucusu olan Şensoy, başka bir röportajında "Geleneksel tiyatro motiflerinden ve orta oyunundan yararlanıyorum denilebilir. Benimki meddahlık ama çağdaş bir meddah çizgisi yakalamaya çalışıyorum." der. Yenilikçi tavrına ve tiyatro aşkına her zaman şahit olduğumuz Şensoy'un, kavuğu bizim gözümüzde hakkını vererek taşıdığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.
Şensoy, Dümbüllü'nün Kavuğu olarak da bilinen bu kavuğu 2016 yılında Rasim Öztekin'e devretti. Kavuğun sorumluluğunu ve gururunu yaşama sırası böylelikle Rasim Öztekin'e geçti.
Ölene dek yazacağım diyen Şensoy onlarca kitap yazdı. Üslup olarak sıcak ve çok samimi bir dili benimsedi. Öyle ki, yer yer yazım yanlışlarını ve argoyu kullanmaktan çekinmedi. O da sanki bize anlattığı kahramanlarından biri oldu ve hikayelerini bize öyle anlattı. Anlatacaklarını da pek çeşitli seçti ama hep korkusuz davrandı ve gerektiğinde hicivden kaçmadı.
Tiyatrocu, meddah ve yazar Ferhan Şensoy, aynı zamanda pek çok filmde oynadı. En sevdiğimiz filmlerinden biri olan Pardon'da geçen şu diyalog onun beyaz perdedeki hicvinin belki küçük bir örneği olabilir.
"-Adalet dediğiniz o kadar da adil bir şey değil demek ki?
+Maalesef.. Pardon."
2000 sonrası Türk sinemasının en önemli yapıtlarından biri kabul edilen Pardon filmi, aynı zamanda eleştiri sanatını da en iyi işleyen Türk filmlerinden. Üç yakın arkadaşın başına gelen talihsiz olayları konu alan film, onların hayatının, aralarından birinin hatasıyla nasıl değiştiğini anlatıyor. Gerçek bir hikayeden esinlenilen bu filmde, bizim en sevdiğimiz ayrıntılardan biri de, filme Ferhan Şensoy’un "Kimlerdensin?" sorusuna "Şatıroğulları derler." cevabını vermesiyle başlamaları oluyor. Çünkü Ferhan Şensoy’un eski soyadının Şatıroğulları olduğu söyleniliyor. Bu yüzden hızlıca cevaplanan bu soru bizim için çok şirin bir detay halini alıyor.
Ferhan Şensoy oynadığı filmler gibi reklamlarıyla da çok sevildi. Reklamlarında kullandığı kelimeler yayınlandığı dönemin insanları tarafından yaygın kullanıldı, çok beğenildi.
Reklamlarda, kitaplarında ve oyunlarında sürekli karşılaştığımız bu "garip" kelimelerle, oyunculuğuyla, aslında tamamen sanata karşı duruşuyla ve insanlığıyla; özgün, taklit edilemeyen çok yaratıcı biri Ferhan Şensoy.
Onun gibi değerli bir sanatçının eserlerini okuyabilmiş, izleyebilmiş, sadece onunla aynı dönemde yaşayabilmiş olduğumuz için bile kendimizi şanslı hissediyoruz.
Kaynak: " target="_blank" rel="noopener">1
Yorum Bırakın