1959 doğumlu yetenekli oyuncu Demet Akbağ, Türk tiyatrosunun şüphesiz en sevilen kadınlarından biri. Yaşlandıkça güzelleşen, şarap gibi kadın dediğimiz Demet Akbağ'ın bu zamana kadar canlandırdığı pek çok karakterden unutamadığımız 5 tanesini seçip listeledik. Keyifli okumalar. 1. Bir Demet Tiyatro - Lütfiye  Doğrusu böyle kaliteli dizilere aç kaldığımız bir dönemdeyiz. 90'ların efsanevi tiyatro-dizisi Bir Demet Tiyatro şimdilerde benzerini mumla aradığımız harika bir yapım. Demet Akbağ'ın buradaki karakterlerinden biri Çıtır ailesinin kızı Lütfiye. Lütfiye karakteri dizide, abisiyle aralarında geçen diyaloglarla ve zeki laflarıyla öne çıkıyor. Bir Demet Tiyatro başladığında, 39 yaşında olan Akbağ, sadece bu dizi içinde bile birden fazla karakterin altından ustalıkla kalkıyor. 2. Vizontele - Siti Ana

Nazmi Bey: Bu vizontele, dünyayı evimize getirecek. Siti Ana: Sebep?

Yerli komedi filmi denildiğinde şüphesiz ilk akla gelen filmlerden biri oluyor Vizontele. Filmde televizyonun Van'ın Gevaş ilçesine gelişi, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Tolga Çevik, Altan Erkekli ve Demet Akbağ gibi büyük isimlerden oluşan dev oyuncu kadrosuyla anlatılıyor. Demet Akbağ burada Siti Ana karakterini canlandırıyor, rolünü öyle güzel oynuyor ki şivesinden kıyafetlerine her şey üstüne tam oturuyor doğrusu. Bu karakterin sert bir mizacı var, öyle sevimli, yufka yürekli bir anne olduğunu pek göremiyoruz. Ancak yer yer öyle diyalogları oluyor ki, o zamanlarda fark ediyoruz onun çocuklarına düşkünlüğünü. Pek alışık olmadığımız bir kadın karakter olan Siti Ana'nın belki de en unutulmaz sahnelerinden biri Rıfat'ı (oğlunu) askere yollarken aralarında geçen şu konuşma oluyor:

Siti Ana: Orada yemek yeme tamam mı? Rıfat: Tamam ana. Siti Ana: Yani her şeyi yeme. Senin bünyen zayıftır dokunur. Bekle önce birisi yesin, ona bir şey olmazsa sen öyle ye tamam?

3. Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? - Gülseren

-Hani radyoda çok sevdiğin bir şarkıya denk gelir sevinirsin de, tam sesini açtığında şarkı biter ya. Öyle bir şeydi işte.

Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği bu oyun yüzlerce kez oynanıyor ve çok seviliyor, sonra kaydedilip film haline geliyor. 1948 yılında doğan Gülseren, üstün zekalı bir kız. Oyunda çevresine uyum sağlamakta zorlanan Gülseren'in hayatı ülkenin siyasal olaylarına da değinilerek anlatılıyor. Demet Akbağ'ın Gülseren'e can vererek yeteneğini bir kez daha sergilediği bu harikulade oyunu hala izlemeyenler varsa, izlemelerini çok şiddetle tavsiye ediyoruz. 4. Kış Uykusu - Necla Ödüllü bir Nuri Bilge Ceylan filmi olan Kış Uykusu, tiyatrocu-yazar Aydın Bey'in eşi ve kardeşiyle aralarında geçenleri konu alıyor. Demet Akbağ burada Aydın Bey'in kardeşi Necla rolünde. Kocasından boşandıktan sonra kardeşinin yanına taşınan Necla sürekli kardeşiyle zıtlaşan, huzursuz bir kadın karakter. Haluk Bilginer, Melisa Sözen ve Nejat İşler'in bulunduğu 196 dakikalık bu efsane filmde aldığı rol de tabii ki Akbağ'ın unutamadığımız rollerinden biri haline geliyor. 5. Neredesin Firuze - Firuze Demet Akbağ bu filmde Firuze rolüyle, kaset çıkarmak isteyen ama paraları olmayan bir grup arkadaşın hayatına giriyor ve her şey o andan itibaren değişiyor. Firuze zengin ve gizemli bir kadın. En azından kendini öyle gösteriyor. Karşımıza bir öyle bir böyle çıkan Firuze'nin birbirinden renkli sahneleri filmi çok eğlenceli hale getiriyor. Yine Haluk Bilginer ve Özcan Deniz gibi isimlerle beraber yaptığı bu film de Demet Akbağ'ın filmogrofisinde oldukça farklı bir yer kaplıyor. Demet Akbağ'ın canlandırdığı daha pek çok karakter var. O, birbirinden çok farklı rolleri öyle güzel oynuyor ki hiçbirinin,  üzerinde eğreti durduğunu göremiyoruz. İşin özü, onun yeteneği karşısında şapkalarımızı çıkarıyoruz ve onu çok çok seviyoruz. Kaynak: 1, 2, 3, 4, 5