Yerli Sinemada Farklı Bir Esinti: Annemin Yarası

Yerli Sinemada Farklı Bir Esinti: Annemin Yarası
  • 0
    0
    0
    0
  • Yönetmen koltuğuna Ozan Açıktan’ın oturduğu, başrolleri ise Ozan Güven, Meryem Uzerli, Belçim Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın paylaştığı “Annemin Yarası” filmi, Bosna Savaşı’nda annesinden ayrı düşen Salih’in 18 yaşına geldiğinde yetimhane müdüründen aldığı bir adrese doğru yola çıkmasıyla başlıyor. Film hakkında konuşmadan önce filmin başlangıcına ışık tutmak adına Bosna savaşı hakkında ufak bir bilgi vermek yerinde olur diye düşünüyorum. İki milyon insanın yurdunu terk ettiği ve çeşitli kaynaklara göre en az 100.000 insanın öldüğü (kimi kaynaklar 300 binin üzerine olduğunu söylüyor) Bosna Savaşı, 1992 ile 1995 yılları arasında gerçekleşti. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla Balkanlara gözünü diken Batı'nın tabiri caizse Balkan uluslarını kışkırtması sonucu bağımsızlık nidaları atan kitlelerin birbirine girmesiyle, insanlık tarihi en utanç verici katliamları, toplu tecavüzleri, insanlık dışı uygulamaları yaşandı o günlerde. Filmin konusunu biraz açacak olursak eğer, çok küçük yaşta yetimhaneye verilen Salih, 18 yaşına kadar burada kalır ve artık yuva bildiği yerden ayrılmak zorundadır (Dönemin şartlarına göre reşit olmuş her çocuğun yurttan ayrılması gerekiyordu. 2018 yılında bu konuyla ilgili bir düzenleme geldi diye hatırlıyorum ama detaylı bakmadım açıkçası). Okul müdürü Sadık Bey, Salih’e yurttan ayrılırken bir adres verir. Bu adres Salih’in geçmişine dair sahip olduğu tek ipucudur ve karakterimiz geçmişini kurcalamaya çoktan karar vermiştir. Elindeki adrese vardığında tüm soruların cevaplarını bulacağını sanan Salih’in aslında her şeyin yeni başladığını anlaması çok da uzun sürmeyecektir. Hayatının eksik parçasını tamamlamak için çıktığı yolda yeni yeni duraklar keşfeden ve bu yolculukla birlikte kendisini yeniden bulan karakterimiz hiç beklemediği olaylarla, hiç beklemediği insanlarla tanışmak ve yakınlaşmak üzeredir. Film hem konusuyla hem de işleyişiyle ve oyunculuğuyla tamamen yerli sinemanın basitleşmiş tekniklerinden ayrışıyor. Çekimler ve kullanılan renkler bile ısıtıp ısıtıp önümüze konulan düşük bütçeli filmlerden kendini sıyırması için yeterli diyebiliriz. Oyuncu kadrosunun birbirinden profesyonel ve yerinde oyunculardan oluşması, zaten iyi olan senaryoyu birkaç gömlek ileriye taşıyor. Eleştirilecek noktalara değinmem gerekirse eğer hassas ve ağırbaşlı ilerleyen senaryoda (arada bir yükselişleri yok sayarsak eğer) seyirciye bu duyguyu geçiren filmimiz, müzik seçimlerinde sınıfta kalıyor. Başka bir konu ise Salih’in üzerine kurulan filmin afişinde Salih yani Bora Akkaş yok. Vardır bir bildikleri herhalde diyerek geçiyorum bu kısmı. Oyunculuklar hakkında uzun uzadıya methiyeler dizebiliriz ama özetle başrollerin tamamı rollerini gayet benimsemiş ve hakkını vermişler. Özellikle Meryem Uzerli, Ozan Güven ve Okan Yalabık filmi adeta parlatmışlar. Bora Akkaş’ın da hakkını yememek gerekiyor elbette. Neredeyse her sahnede var olan oyuncu her şeyini ortaya koymuş ve gram sırıtmamış filmde. Annemin Yarası, günümüz yerli sinemasında kendini açıkça farklı konumlandıran ve bunu hak eden bir film. Her yazımda olduğu gibi bu yazımda da filmdeki en beğendiğim alıntıyla yazımı bitiriyor ve izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler diliyorum. “mutlu bir geleceği, mutsuz bir geçmişe kurban etmeyecek tüm güzel çocuklara…”

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.