2019 Dünya Basketbol Şampiyonası bugün sona eriyor. Çin’in ev sahipliğindeki turnuva, hepimize heyecanı doruklarda yaşattı. Biz de bu heyecanı devam ettirmek adına, basketbolla ilgili izlenmesi gereken 5 filmi sizler için derledik. Şimdiden iyi seyirler!
1. Coach Carter (2005)
Richmond Lisesi basketbol takımı için hezimetle sonuçlanan sezonun ardından, yeniden doğmak şarttır. Takımın başına geçen
Coach Ken Carter’ın asıl amacı maç kazanmak değil, her alanda başarılı ve disiplinli iyi insanlar yetiştirmektir.
Samuel L Jackson’ın başrolü üstlendiği ve oyunculuğuyla hepimizi etkilediği Coach Carter, üzerinden yıllar geçse de antrenörlerin sporcularına, ailelerin çocuklarına izletmeye devam edeceği zamansız bir başarı hikâyesi. Filmin oyuncu kadrosunda Channing Tatum ve konu basketbol olunca akla gelen ilk dizilerden olan One Tree Hill’de de oynayan
Antwon Tanner da bulunuyor.
2. Glory Road (2006)
Siyahi oyuncuları spor salonlarında görmeye alışkın olmadığımız, resmi müsabakalardan çoğu zaman dışlandıklarını gördüğümüz dönemlerde yaşanmış bir başarı hikâyesini konu alan Glory Road’da, üniversite liginde kendisine hiç şans tanınmayan, tarihte ilk 5’i tamamen siyahi oyunculardan oluşan ilk takım olan Texas Western basketbol takımının zafere giden yolculuğunu izliyoruz. 1966’da yaşanan bu hikâye, siyahi oyuncuların sokak basketbolundan, belki de ileride hayatlarını kurtaracak olan spor salonlarına geçiş sürecini belgeler nitelikte. Efsane antrenör
Don Haskins’i başarılı oyuncu
Josh Lucas canlandırıyor.
3. He Got Game (1998)
Sıkı bir basketbol takipçisi olan
Spike Lee’nin yazıp yönettiği film, liseli bir basketbol yıldızı olan Jesus Shuttlesworth
(Ray Allen)’un geleceğinin şekillenme sürecini konu alıyor. Bazıları ona lüks arabalar alırken bazı antrenörler kirasını ödüyor, kız arkadaşı dahil herkes gözünü boyamak için elinden geleni yapıyor. Profesyonel mi olacağına yoksa koleje mi gideceğine karar veremeyen Jesus’ın hapishanedeki babası Jake
(Denzel Washington), oğlunun doğru kararı vermesini sağlaması şartıyla tahliye edilerek hikâyemizdeki yerini alıyor. Usta oyuncu Denzel Washington ve koyu bir New York Knicks taraftarı olan Spike Lee’nin de zaman zaman canını yakan başarılı basketbolcu Ray Allen’ın başrollerini paylaştığı He Got Game, gelmiş geçmiş en başarılı ve iyi kurgulanmış basketbol filmlerinden biri.
4. Hurricane Season (2009)
Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en yıkıcı ve ölümcül kasırgalarından biri olan Katrina Kasırgası, New Orleans şehrini yaşanmaz hale getirmişti. Sezona büyük ümitlerle hazırlanan Al Collins
(Forest Whitaker) yönetimindeki Louisiana’nın Marrero lise takımı da kasırgadan nasibini alır. Bazı önemli oyuncularının evleri yıkıldığı için taşınmasına engel olamayan Al Collins, yeni bir takım kurmak ve oyuncularının, ailesinin hatta tüm şehrin yeniden ayağa kalkmasını sağlamak zorundadır. Basketbolun insanları felaket durumlarında bile nasıl birleştirebileceğini gösteren Hurricane Season, heyecanlı ve içinizi ısıtacak gerçek bir başarı hikâyesi. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca ünlü sanatçı
Lil Wayne de bulunuyor.
5. White Men Can't Jump (1992)
Ron Shelton’ın yazıp yönettiği White Men Can’t Jump, sokak basketbolu üzerinden para kazanarak ailesini geçindirmeye çalışan Billy
(Woody Harrelson) ve Sidney
(Wesley Snipes)’in komik hikâyesini konu alıyor. İkili için her şey yolunda giderken, Billy’nin bazı gangsterlere olan borcu yüzünden başları beladan bir türlü kurtulamaz. Birçok basketbol filminde olduğu gibi ırkçılığa ve bu sporun insanların hayatlarındaki yerine dikkat çeken White Men Can’t Jump, Woody Harrelson’ın 1992 yılından güzel bir hatırası olarak da akıllardan silinmeyecek bir film.
Genelleme yapmak ne kadar doğru bilinmez ama, basketbol hakkında şimdiye kadar çekilmiş filmlerin çoğu hem gişede hem de eleştirmenlerin dilinde bir türlü belli bir seviyenin üzerine çıkabilmiş değil. Klişelerden, artık alışkın olduğumuz, sonunu adımız gibi bildiğimiz geri dönüşlü başarı hikâyelerinden bir nebze de olsa sıyrılıp daha güçlü bir senaryo ve kurgu ile, bu sporun bambaşka yönleri ve etkileri ele alınarak çok daha kaliteli nice yapımlar izlemeyi ümit ediyor, basketbol bir spordan fazlasıdır diyerek yazımızı noktalıyoruz.
Yorum Bırakın