Advertisement
Advertisement

Aşk Bir Gün Size Kapıyı Kilitlemeyi Unutturabilir: As Good As It Gets (1997)

Aşk Bir Gün Size Kapıyı Kilitlemeyi Unutturabilir: As Good As It Gets (1997)
  • 2
    0
    0
    0
  • Jack Nicholson, Helen Hunt ve Greg Kinnear'ın başrollerini paylaştığı 1997 yapımı filmin yönetmenliğini Terms of Endearment'ten 3 Oscar kazanan James L. Brooks üstlenmiştir. Yaşayışları, hayata bakışları farklı olan üç insanın bir şekilde hayatlarının kesişmesini ve birbirlerine zamanla kazandırdıkları şeyleri anlatan film, romantik-dram ve komedi ekseninde iyi harmanlanmış bir senaryo ile izleyiciye sunulmaktadır. Filmin hikâyesine kısaca değinecek olursak; Melvin Udall (Jack Nicholson) obsesif kompulsif bozukluğu olan, insanlar ile iletişimi sevmeyen, homofobik, bencil hatta ırkçı ancak bütün bunların dışında okuyucuları tarafından çok sevilen bir yazardır. Garip takıntıları olan bu yazar, her gün Carol Connelly'nin (Helen Hunt) çalıştığı lokantada, aynı masada ve onun garsonluğunda kahvaltı yapmaktadır. Carol Connelly, astım sorunu olan oğlu ve annesiyle birlikte yaşayan orta halli bir kadındır. Melvin'in aksine insanlarla sıcak iletişimi olan ve onları anlayabilen bir profildedir. İki zıt kutubun birbirini çekme hikâyesi olarak adlandırabileceğimiz bir durum olarak anlatmak mümkündür onların yaşadığı aşk dolu macerayı. Filmimizin bir diğer karakteri ise Melvin'in eşcinsel ressam komşusu Simon Bishop'tur (Greg Kinnear). Melvin'in nasıl Simon'a karşı ön yargıları varsa Simon'un da Melvin'e karşı ön yargıları vardır. Ama olayların akışı, birbirlerine muhtaç olmaları ve zamanla gelişen muhteşem bir dostluk hikâyeleri olacaktır. Film, bu üç insanın yollarını kesiştiren ve aslında hiçbirinin birbiri için göründüğü şekliyle olmadığı daha insancıl ve iyi oldukları ve birbirlerine kimsenin olamayacağı kadar dost olabildiklerini gösterir. Orta halli bir kadını ve onun hasta çocuğunu anlatan yapım az olsa da Amerika'daki Sağlık Bakanlığı'na eleştiri de getirir. Aşkı ve dostluğu anlatışı ve bunu olaylar üzerinden gösterişi sade ve rahatlatıcıdır. Aşkı kimi repliklerle öylesine temiz ve sade betimler ki yüzünüzde bir tebessüm belirir. Özellikle Melvin'in aşkını anlatışı, filmi diğer aşk filmlerinden farklı kılar. Aşk öylesine güçlüdür ki Melvin gibi takıntılı bir adama bile bir gün kapıyı kilitlemeyi unutturabilir. Böyle küçük dokunuşlarla yazılmış harika bir senaryoya sahip film, Amerikan sinemasının son zamanlarda yaratamadığı bir duyguya sahiptir. Dünya değişiyor ve bu sinemadaki duygu dünyasını da makineleştirmiş durumda. 90'ların Amerikan Sineması'nın naif filmleri eskisi kadar derin işlenemiyor ne yazık ki. Bu film size bazı duyguları bağırmadan anlatabilen bir film olma özelliği taşıdığı için kesinlikle izlenmeyi hak ediyor. Jack Nicholson'un mimikleriyle harikalar yarattığı bir başka filmi demek gerekiyor ayrıca. Oyuncu seçimi olarak oldukça başarılı olan film bunun oyuncularına Oscar kazandırarak kanıtlamış durumdadır. As Good As It Gets, Jack Nicholson'a 3. Oscar'ını kazandırmıştır ve bu Nicholson'un kazandığı son Oscar'dır. Helen Hunt'a ise ilk Oscar'ını kazandıran filmin bunların dışında; En İyi Film, En İyi Kurgu, En İyi Senaryo, En İyi Müzik ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylıkları bulunmaktadır. IMDB puanı 7,7 olan film bu puanı sonuna kadar hak etmektedir.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.