Esik Kurganının Türk Dünyasına Hediyesi: Altın Elbiseli Adam

Esik Kurganının Türk Dünyasına Hediyesi: Altın Elbiseli Adam
  • 4
    0
    0
    0
  • Günümüzde Kazakistan’ın en önemli simgesi haline gelen Altın Elbiseli Adam zırhı, 1969 yılında Almaata şehrinin 50 km kadar güneyinde yer alan Issık Göl’ün yakınlarında bulundu. Bölgeye gelen bir inşaat firmasının ruhsat başvurusu nedeniyle araştırmaya koyulan arkeologlar, burada Esik (Issık) Kurganı’na rastlayarak gördükleri muhteşem işçilik karşısında adeta hayrete düştüler. En değerli parça olan Altın Elbiseli Adam zırhının yanı sıra kurganın içerisinde; tabak, vazo, ayna-tarak kılıfları, tas, gümüş kaşıklar ve 4.800 parça altın bulundu. Böylece, Firavun Tutankhamun’un mezarından sonra dünyada en çok altın bulunan mezar oldu Esik Kurganı.

    Hadisenin bizzat tanığı olan Bekin Nur Muhammedov, kurganın bulunduğu günü şöyle anlatıyor: 

    “...1969 yılında fabrikanın inşaatı devam ederken mezar ortaya çıkmış. Tarihçi olduğum için gelip bakmamı istediler. Ben oraya vardım ve mezarı ellerimle aralamaya başladım... Altın Elbiseli Adam çıktığında parıltısından ve ışığından gözlerimiz kamaştı, bir süre bakamadık ona. Altın Elbiseli Adam’ın yanında, üzerinde yazılar olan bir de tas vardı. Elindeki yüzüğü ben taktım.”

    Bekin Nur Muhammedov’un bahsettiği ve üzerinde 2 satırlık yazı bulunan o gümüş tas, Türklerin en eski yazıtlarının Yenisey ve Orhun Abideleri olduğu gerçeğini değiştirebilecek konumda... Nitekim bu yazıyı Kazak bilim adamı ve şair Olcas Süleymanof da şu şekilde okumuş:

    “Khan uya üç otuzı (da) yok boltı. Utugsi tozıltı.”            

    “Tigin 23′ünde öldü. Esik halkının başı sağ olsun.”

    Fakat bu konuda tarihçiler tarafından ortak bir kanaat oluşturulamadığı için, ilk yazılı Türk eserleri olarak hala daha Orhun Abideleri kabul ediliyor. Tarih biliminde kesin yargılara ve kurallara yer olmaması nedeniyle bilgilerin her yeni belgeyle beraber değişebilme özelliği olduğunu da unutmamak gerek.

    18-23 yaş aralığında olduğu tahmin edilen cesede giydirilen altın zırh, başlı başına bir sanat eseri... Tamamen saf altından, mükemmel bir işçilikle yapılmış. Genç tiginin (hükümdar oğlu) üzerinde bir kaftan, çizme ve külah şeklinde bir başlık bulunuyor. Başlığının üzerinde ise kuş tüyleri, tuğlar, iki at motifi ve keçi kabartması var. Bunun yanı sıra elbisesinde ve kemerinde de at, koyun, pars gibi hayvan kabartmaları yer alıyor. Cesedin belindeki kemerin sağ tarafında her iki yanı keskin bir kılıç bulunuyor. Kılıcı taşıyan kemer, altın plakalarla süslü ve kaplan başlı bir tokayla tutturulmuş. Solunda ise tahta ve deri kını olan bir kama asılı...

    Bazı kaynaklar bu devasa eserin Hunlar’a ait olduğunu iddia etse de Altın Elbiseli Adam’ın ömrü, yapılan karbon testiyle M.Ö. 5. yüzyıla kadar dayanmış ve tarihçiler bu yüksek medeniyet ürününün “Bozkırın Kuyumcuları” lakabıyla nam salan Saka Türkleri'ne ait olduğunu kabul etmişlerdir.

    Türk kültür tarihinin en önemli eseri olan Altın Elbiseli Adam’ın orijinali ise günümüzde Kazakistan'ın merkez bankasında boy gösteriyor. Esik Kurganı’ndan çıkartılan diğer hazineler ve Altın Elbiseli Adam’ın birebir kopyası da daha önce Almaata Müzesi'nde sergilenip sonrasında Astana’daki Arkeoloji Müzesi'ne getirilerek ziyarete açılmıştır. 

     

    Kaynak: 1,2  


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.