Jack the Ripper, yani Karındeşen Jack 1888 yılında Londra’ya korku salan ve yaklaşık 20 cinayetin faili olarak gösterilen bir seri katil. Kurbanlarının tamamı kadın olmakla birlikte yöntemleri de oldukça vahşi olan bu katil, kadınların boğazlarını kestikten sonra iç organlarını çıkartması sebebiyle “karındeşen” lakabıyla tanınıyor. Jack ismi ise merkezi haber ajansına katil olduğunu iddia eden bir kişi tarafından gönderilen mektuba binaen verildi. Gerçek adının bu olup olmadığı ise asla öğrenilemedi.

Katil, gazete ve dergilere bu tarz mektuplar göndermeye uzun bir süre devam etti ve kimseden korkmadığını söyleyerek cinayetlerin detaylarını anlattı.

Peş peşe işlenen bu cinayetler İngiliz halkında büyük bir dehşete ve korkuya neden oluyor, polis çalışmalarını hızla sürdürürken halk da gönüllü olarak arama faaliyetlerine katılıyordu. Gerçekte hiç kimsenin görmediği katil için çeşitli iddialar ortaya atılıp onun şapkalı, uzun paltolu biri olduğu ve elinde bir çanta ile dolaştığı söyleniyordu. Bir kasap veya cerrah olabileceği de teoriler arasındaydı.

Londra’da infiale sebep olan Karındeşen Jack kilometrelerce ötede, Osmanlı topraklarında da birisinin uykularını kaçırıyordu: Sultan II.Abdülhamid! Pek tabii bunun nedeni sultanın haberdar olduğu seri cinayetler değil bizzat kendisine iletilen ve üzerinde “from hell” (cehennemden) yazan ürpertici bir mektuptu. Mektupta şunlar yazıyordu:            

Ekselans...            

Hareminizde sikletçe en ağır çeken kölenizin ağırlığınca altının sterlin karşılığını tarafıma ödemesi için Londra Başkonsolosu'nuzu görevlendirmeniz hususunu saygılarımla arz ederim.            

-Karındeşen Jack

Polisiye roman ve haberlere karşı oldukça ilgili olan Sultan Abdülhamid, bu tehdit mektubunu aldıktan hemen sonra gönderen kişiyi araştırmaya koyuldu. İlk iş olarak Londra elçiliğinde görev yapan şair Abdülhak Hamid’e içerisinde 250 bin lira olan bir mektup yollayarak ondan Jack’i bulmasını istedi. Ayrıca müracaat etmesi gereken İngiliz dedektifin adresi de yazıyordu bu mektupta. Eline ulaşan paradan oldukça memnun olan şair, Scotland Yard’ın bulamadığı katili kendisinin nasıl bulacağını bilemiyordu ama yine de araştırmalara girişip pek çok kaynağa başvurdu. İngiliz dedektif tarafından dolandırıldıktan sonra çalışmalarını sürdürdüyse de “sarı çizmeli Mehmet ağa” ya dönen Karındeşen Jack’i bulması pek mümkün görünmüyordu. Bu konuyu hatıratında şöyle anlatıyor:            

“Londra’daki Jack the Ripper bizim çarşıdaki Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’dan beterdi. Yedi milyona karib nüfusu olan bir şehirde böyle ünlü ve müstekreh bir nam-ı müstearla yazılan suikast mektubunun sahib-i mesül-ü kimdir, nasıl tahkik olunabilir? Her taraftan bu yöntemde cevaplar almıştık.”

Yaptığı soruşturmalar sonucunda öğrendiğine göre Rus Çarı’na da aynı tehdit mektubundan gitmişti. Bunu Sultan’a rapor ettiğinde ise karşılaştığı tepki çok büyük olacaktı: Abdülhamid bilgi değil, katili istiyordu! 

II.Abdülhamid

Karındeşen Jack cinayetlerine son hız devam ediyor, Abdülhamid’in sinirleri de iyice geriliyordu. Araştırmaları sonuç vermeyen şair Abdülhak Hamid artık yapabileceği hiçbir şeyin kalmadığını anlayınca İstanbul’a ikinci raporunu gönderdi. Bu dönemde sık sık çıkan Ermeni isyanları sonucu, isyancıların bir kısmının Paris ve Londra’ya kaçtığını hatırlatarak bu mektubun onlar tarafından Sultan’ı huzursuz etmek ve para sızdırmak için yazılmış olabileceğini söyledi. Sultan bu teoriye inanıp ikna oldu ve biraz olsun rahatladı. Karındeşen Jack ise 9 Kasım 1888’de son cinayetini işledikten sonra adeta sırra kadem basarak ortadan kayboldu. Kimliğine hiçbir zaman ulaşılamadı.

Kaybolan katil hakkında ortaya sayısız teori atılıp cinayetler 1892’ye kadar araştırılsa da somut bir veri elde edilemediği için dosya tamamen kapatıldı. Aradan geçen yaklaşık 200 yıl içerisinde Karındeşen Jack tüm dünyada tanınan büyük bir efsaneye dönüştü ve adı filmlerde, şarkılarda, operalarda, çizgi romanlarda, oyunlarda sık sık dile getirildi. Hatta bütün büyük tepkilere rağmen Londra’da kendi adını taşıyan bir müzesi bile açılacaktı.

 

Kaynak: 1,
M.Şükrü Hanioğlu, "Sultan Hamid ile Şair Hamid Neden Karındeşen Jack'in Peşine Düştü?"