Bize Sokrates’in ölüme mahkum ediliş anını açıkça yansıtan tablo, Yeni Klasikçi akımın öncülerinden biri olan ressam Jacques Louis David tarafından yapılmıştır.
Sabrina, Ordunun İmparator Üzerine Yürüyüşü, Marat’ın ölümü, Napolyon’un Çalışma Odası, Napolyon’un Portresi gibi ünlü eserlere sahip sanatçının “Sokrates’in Ölümü” isimli tablosunu birlikte inceleyelim.
Ünlü Yunan filozof Sokrates, Yunan tanrılarını reddettiği ve gençleri başka inançlara itip onları yozlaştırdığı gerekçesi ile yargılanmasının ardından ölüme mahkum edilmiştir. Tabloda tasvir edilen Sokrates'in yatakta duruşu ve zincirler, bize onun orada tutulan bir mahkum olduğunu gösteriyor.
70'li yaşlarında idama mahkum edilmesine rağmen tabloya baktığımızda Sokrates kaslı, güçlü ve dinç resmedilmiştir. Bunun en önemli sebebi ressamın akademik standartlara uygun ve idealize bir görüntü yaratma çabasıdır. Yatağın ucunda başı yerde uyur şeklinde yas tutan kişi Sokrates'in öğrencisi Platon'dur. Platon da günümüzde tanınan ünlü filozoflardan biridir. Sokrates'in öğrencisi olmasına rağmen daha yaşlı resmedilmiştir. Platon'un bize kimliğini yansıtan şeylerden biri yerde yanında duran parşömenler olabilir. Sokrates'e "baldıran zehri" dolu bir kadeh uzatılır. Sokrates kadehe uzanmışken diğer eliyle ise jest yapmaktadır. Burada çevresinde üzüntüden kahrolan kişilere ruhun ebediyetini anlatmaktadır.
Ölümden korkmayan tavrı, güçlü duruşu, umursamaz tavrı dikkatleri üzerine çeker. Sokrates'in arkadaşı Kriton, Sokrates'in dizine elini koymuştur. Kriton, Sokrates'i ölümden vazgeçirmeye ve kaçmaya ikna etmeye çalışmıştır.
Onun ölmesini istemeyen Kriton'un tüm çabası boşa çıkmıştır çünkü Sokrates kaçmayı aklının ucundan bile geçirmemiştir. Ne var ki Sokrates'in bu tavrı onu bir kahraman haline getirmiştir. Ölümden korkmayan ve ölüme karşı bile düşüncelerinden vazgeçmeyen kahramanvari duruşu düşüncenin gücünü göstermiştir. Platon'un tuttuğu birçok kayıt ressama bu eseri yaratması için yol göstermiş ve ilham olmuştur.
Resimde çoğu kişi üzüntüsünü oldukça yansıtmaktadır. Hepsi çok üzgündür ne var ki Sokrates, üzüntünün bu denli dışa vurulmasını hoş bulmaz hatta çok fazla haykırışla üzülen bir arkadaşını odadan çıkarttırmıştır. Hatta odada akrabalarının bulunmasını bile istememiştir. Resimde yer alan duvarın yanındaki kişiler Sokrates'in akrabalarıdır.
Baldıran zehrini Sokrates'e uzatan arkadaşı bile üzüntüsünü saklayamıyor, her ne kadar istemese de yapmak zorunda olduğu için bu eylemi yapıyor.
Yorum Bırakın