Tarih boyunca hayvanlara yüklenen dini, kültürel ve mitolojik anlamlardan bahsettiğimiz yazı dizimizin ikinci içeriğiyle karşınızdayız. KEÇİ Keçiye mitolojide ve Hristiyanlık'ta farklı anlamlar bahşedilmiştir. Öncelikle Romalı yüce tanrı Jüpiter için kutsaldı. Jüpiter’i dişi bir keçi emzirmişti. Aynı zamanda Yunan mitolojisindeki yarı insan yarı keçi olarak tasvir edilen tanrı Pan, şarap ile eğlence tanrısı Bacchus ve satirlerle de bağdaştırılabilir. Aziz Matta’nın İncil’inde keçiler imansızlara benzetilir ve bütün milletler İsa’nın önünde toplandıkları zaman, “O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, onları birbirinden ayıracak.” sözü geçer. İsrailliler Hristiyan dünyasında keçileri tanrıya kurban ederlerken, Günah Keçisi dünyanın günahlarını ıssız doğaya götürdü. William Holman Hunt 1854-55 yıllarında The Scapegoat (Günah Keçisi) adlı eserinde onun sahipsiz ve terk edilmiş bir resmini yaptı. ASLAN Aslan, eski zamanlardan beri hayvanların kralı olarak değerlendirilir. Gücü, cesareti ve dayanıklılığı temsil eder ve uzun zaman kraliyetle aristokrasinin amblemi olmuştur. Yırtıcıdır ve onu yenmek doğaüstü gücün kanıtı olarak görülebilir. Buna duruma örnek olarak, Eski Ahit’te Şimşon ile Delila’nın ya da kahraman Hercules’in klasik öykülerini gösterilebilir. Aslanların mağarasındaki Daniel, Tanrı’nın insanlığı kurtarışını temsil eder. Uyanıklık aslanın bir diğer özelliğidir. Aslanlar mitolojide Tabiat Ana’nın kişileştirilmiş figürü olan Kybele’nin arabasını da sürdüler. Hristiyan ikon sanatında aslan Aziz Jerome’un belirleyici bir özelliğidir. Kanatlı bir aslan ise Venedik’in koruyucu azizi Aziz Markus’u simgeler. Saint Jerome and the Lion in the Manastery (Azizi Jerome ve Manastırdaki Aslan-1502) Vittore Carpaccio’nun yaptığı bu eserde Aziz Jerome’yle özdeşleştirilen aslandan sadece onun kaçmadığını görüyoruz. KUĞU Bir efsane Sinyus’un, arkadaşı Phaeton’un ölümüne nasıl yas tuttuğunu anlatır; ayrıca kendisi gökyüzüne güvenmediği ve ateşten nefret ettiği için nehirlerde yaşamayı seçer ve orada kuğuya dönüşür. Kuğular ilham perileri ve Apollon ile bağdaştırılır; bir Yunan efsanesi Apollon’un ve bütün şair tanrıların ruhunun bir kuğuya dönüştüğünü iddia eder. Jan Asselijn’in The Threatened Swan (Tehtid Edilen Kuğu) isimli eseri Hollanda Cumhuriyeti Onur Ödülü’nü alınca Netherlands Defending Her Nest Against the Enemies of the State (Hollanda Devletin Düşmanlarına Karşı Yuvasını Savunuyor) olarak yeniden isimlendirildi. Burada sudaki köpek düşmanları, kuğunun yumurtaları da Hollanda’yı temsil ediyor. Hayal Ürünü Yaratıklar EJDERHA Eski gezginlerin bilinmedik hayvanlarla karşılaşmaları yazar ve sanatçı nesillerinin hayallerini ateşleyip birçok masalsı hayvanın yaratılmasına yol açmıştır. Bu tür bir hayvan olan ejderha, Hristiyan ikon sanatında şeytanı simgeleyebilir. Aziz Georgius ve ejderhanın hikayesi 15. yüzyıl İtalyan sanatında çok popülerdi. Saint Georgius and the Dragon(Aziz Georgius ve Ejderha) Paolo Uccello’nun bu eserinde ejderhayı sakinleştirmek için kurban seçilen prensesi ejderhadan kurtaran Aziz Georgius’u görüyoruz. TEK BOYNUZLU AT Ejderhalardan çok daha az ürkütücü olan tek boynuzlu at da mitolojik bir yaratıktı. Bu hayvan başının ortasında bir boynuzu bulunan, keçi sakallı muhteşem bir beyaz attı. Bu at boynuzuyla yılanın zehirlediği suyu hayvanların içebilmesi için arındırırdı. Güçlü ve ataktı, ancak saflığını algıladığı ve kucağında dinlenebileceği bir bakire tarafından yakalanabilirdi. Bu yaratık saray aşklarıyla bağdaştırılır ve ayrıca sevdiği kadının aciz hizmetkarı olan bir adama benzetilir. The Mystical Hunt (Mistik Av) Martin Schongauer’in eserinde tek boynuzlu at Meryem Ana’yla birlikte gösterilir ve onun olağanüstü saflığını simgeler. Kaynak: Gomm, Sarah Carr, The Secret Lanuage of Art, çev., Lizet Deadato (İstanbul: İnkılâp Kitapevi,2014)