16. yüzyılın en büyük Flaman ressamlarından biri olan Pieter Brueghel'in(1525-1569) "Karda Avcılar" adlı bu eseri Kuzey Rönesansı tarzında resmedilmiştir. 1565 yılında tamamlanan eser, kış manzarası denildiğinde akla gelen ilk çalışmalardan biridir.
Yaşlı (Baba) Brueghel olarak bilinen ressamın, resmi bir tacirin siparişi üzerine yaptığı bilinmektedir. Yaşlı Brueghel olarak anılmasının sebebi ise; kendisiyle benzer isimleri taşıyan ressam oğullarının ve torunlarının olmasıdır. Babil Kulesi adlı eseriyle ön plana çıkan ressam, manzaraları ve köylü hayatını anlattığı çalışmalarıyla da adından söz ettirmeyi başarmıştır.
[caption id="attachment_119789" align="aligncenter" width="1061"]
Babil Kulesi[/caption]
1525 yılında dünyaya gelen ressam, Hieronymus Bosch'un çalışmalarından etkilenmiş ve bu sanata dair ilk bilgilerini Pieter Coecke'den öğrenmiştir. Ardından Coecke'nin kızıyla evlenmiş ve 1551 yılında usta olarak loncaya kabul edilmiştir. 1552-1553 yılları arasında İtalya'ya giden sanatçı, oradan yeni bir bakış açısı kazanarak dönmüştür.
Eserlerinde genelde peyzajlardan, köy yaşantısından ve folklordan edindiği konulara yer vermektedir. Alp Dağları'na yaptığı gezilerin ardından gördüğü dağ ve yamaç manzaralarını aklına kazımış, döndüğünde çoğu eserine bu detayları eklemeyi tercih etmiştir. Sanatçının doğayı ve manzara resimlerini kendine has bir şekilde yorumlaması resimlerinin belirgin bir özelliği haline gelmiştir. Ayrıntılardaki titizliği ve derinlikli panaromik çalışmaları ressamın dikkat çeken özelliklerindendir.
Brueghel'in son dönem çalışmaları arasında yer alan bu tablo, sanatçının "Mevsimler" olarak bilinen serisinin bir parçasıdır. Resimde avdan yorgun dönen avcılarla ilerideki köy yaşantısını konu edinmiştir. Sol tarafta gördüğümüz avdan dönen avcılarla köpekleri yorgun ve başları öne eğilmiş vaziyette ilerlemektedir. Üç avcıdan sadece birinin sırtında ölü bir tilki olduğu görülmektedir. Buradan hareketle avcıların beklenilen avı gerçekleştiremediği ve bu yüzden başları öne eğik vaziyette köye geri döndükleri düşünülebilir. Avcıların hemen solunda ateşle uğraşan köylülerin olduğu görülmektedir.
Resimdeki nesnelerin birbirini takip ederek paralel bir şekilde resmedilmesiyle odak noktası ilerideki donmuş göle çevrilmektedir. Donmuş göl üzerinde paten yapan insanların eğlenceli halleri betimlenmiş ve resmin etkisini arttırmıştır.
Sanatçı ayrıca resim tarihindeki etkisini renklendirme ve kompozisyon tarafından aktarılan genel izlenime borçludur. Brueghel'in bu resimdeki kış tasvirinde, soğuk bir izlenim yakalayabilmek için; beyaz, mavi, yeşil ve kahverenginin bulunduğu bir renk paleti tercih ettiği görülür.
Yamaçtan aşağıya doğru sıralanan evler ilerideki doğa manzarasının etkisiyle resimdeki derinlik algısının oluşturmuştur. Arka planda görülen yüksek dağlar, dağın eteğindeki silik silüetli evler ve ağaçlarla birleşince derinlik algısının devamlılığını sağlamıştır.
Resim dikkatli bir şekilde incelendiğinde ilk bakışta göze çarpmayan birkaç detay fark edilebilir. Sırtında çalı çırpı taşıyarak köprüden geçen kadın, donmuş su değirmeni, ilerideki donmuş gölde curling oynayan köy halkı ve at arabasıyla ilerleyen köylü bunlardan sadece birkaçıdır. Tüm bu detaylar konu edilen köydeki halkın bir kış gününde gerçekleştirdiği sıradan etkinlikleri resmetmek için tablonun içine yerleştirilmiştir.
Bundan hareketle Brueghel'in gerçekçi ve ayrıntılı bir kış tasviri resmetmek istediği sonucuna varılabilir. Eser, şu an Viyana Sanat Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir. Kışın melankolik ve solgun havasını güzel bir şekilde betimleyen bu eser Kuzey Rönesans'ı eserleri arasında kendine has bir yer edinmeyi başarmıştır.
Kaynak: 1, 2,
Yaşlı (Baba) Brueghel olarak bilinen ressamın, resmi bir tacirin siparişi üzerine yaptığı bilinmektedir. Yaşlı Brueghel olarak anılmasının sebebi ise; kendisiyle benzer isimleri taşıyan ressam oğullarının ve torunlarının olmasıdır. Babil Kulesi adlı eseriyle ön plana çıkan ressam, manzaraları ve köylü hayatını anlattığı çalışmalarıyla da adından söz ettirmeyi başarmıştır.
[caption id="attachment_119789" align="aligncenter" width="1061"] Babil Kulesi[/caption]
1525 yılında dünyaya gelen ressam, Hieronymus Bosch'un çalışmalarından etkilenmiş ve bu sanata dair ilk bilgilerini Pieter Coecke'den öğrenmiştir. Ardından Coecke'nin kızıyla evlenmiş ve 1551 yılında usta olarak loncaya kabul edilmiştir. 1552-1553 yılları arasında İtalya'ya giden sanatçı, oradan yeni bir bakış açısı kazanarak dönmüştür.
Eserlerinde genelde peyzajlardan, köy yaşantısından ve folklordan edindiği konulara yer vermektedir. Alp Dağları'na yaptığı gezilerin ardından gördüğü dağ ve yamaç manzaralarını aklına kazımış, döndüğünde çoğu eserine bu detayları eklemeyi tercih etmiştir. Sanatçının doğayı ve manzara resimlerini kendine has bir şekilde yorumlaması resimlerinin belirgin bir özelliği haline gelmiştir. Ayrıntılardaki titizliği ve derinlikli panaromik çalışmaları ressamın dikkat çeken özelliklerindendir.
Brueghel'in son dönem çalışmaları arasında yer alan bu tablo, sanatçının "Mevsimler" olarak bilinen serisinin bir parçasıdır. Resimde avdan yorgun dönen avcılarla ilerideki köy yaşantısını konu edinmiştir. Sol tarafta gördüğümüz avdan dönen avcılarla köpekleri yorgun ve başları öne eğilmiş vaziyette ilerlemektedir. Üç avcıdan sadece birinin sırtında ölü bir tilki olduğu görülmektedir. Buradan hareketle avcıların beklenilen avı gerçekleştiremediği ve bu yüzden başları öne eğik vaziyette köye geri döndükleri düşünülebilir. Avcıların hemen solunda ateşle uğraşan köylülerin olduğu görülmektedir.
Resimdeki nesnelerin birbirini takip ederek paralel bir şekilde resmedilmesiyle odak noktası ilerideki donmuş göle çevrilmektedir. Donmuş göl üzerinde paten yapan insanların eğlenceli halleri betimlenmiş ve resmin etkisini arttırmıştır.
Sanatçı ayrıca resim tarihindeki etkisini renklendirme ve kompozisyon tarafından aktarılan genel izlenime borçludur. Brueghel'in bu resimdeki kış tasvirinde, soğuk bir izlenim yakalayabilmek için; beyaz, mavi, yeşil ve kahverenginin bulunduğu bir renk paleti tercih ettiği görülür.
Yamaçtan aşağıya doğru sıralanan evler ilerideki doğa manzarasının etkisiyle resimdeki derinlik algısının oluşturmuştur. Arka planda görülen yüksek dağlar, dağın eteğindeki silik silüetli evler ve ağaçlarla birleşince derinlik algısının devamlılığını sağlamıştır.
Resim dikkatli bir şekilde incelendiğinde ilk bakışta göze çarpmayan birkaç detay fark edilebilir. Sırtında çalı çırpı taşıyarak köprüden geçen kadın, donmuş su değirmeni, ilerideki donmuş gölde curling oynayan köy halkı ve at arabasıyla ilerleyen köylü bunlardan sadece birkaçıdır. Tüm bu detaylar konu edilen köydeki halkın bir kış gününde gerçekleştirdiği sıradan etkinlikleri resmetmek için tablonun içine yerleştirilmiştir.
Bundan hareketle Brueghel'in gerçekçi ve ayrıntılı bir kış tasviri resmetmek istediği sonucuna varılabilir. Eser, şu an Viyana Sanat Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir. Kışın melankolik ve solgun havasını güzel bir şekilde betimleyen bu eser Kuzey Rönesans'ı eserleri arasında kendine has bir yer edinmeyi başarmıştır.
Kaynak: 1, 2,
Yorum Bırakın