GUERNICA 25 Ekim 1881 yılında Malaga’da doğan Pablo Picasso, baba mesleği olması sebebiyle küçük yaşta resme başlamıştır. İspanyol ressam ve heykeltraş, 20. yüzyıl sanatının en bilinen isimlerinden ve kübizm akımının temelini atan sanatçılardan biridir. Dünyaca ünlü Guernica tablosuna geçecek olursak; Eser adını; 20. yüzyılda 26 Nisan 1937 tarihinde Adolf Hitler ve Benito Mussolini’nin desteğini alan Francisco Franco öncülüğünde, İspanya’da devam eden iç savaş sırasında Alman ve İtalyan savaş uçaklarının bombaladığı Kuzey İspanya’daki köyden almaktadır. Bu olaydaki en acı taraflardan biri; erkekler savaşta olduğu için köyün birkaç binlik nüfusunu kadın ve çocukların oluşturması ve hiçbir stratejik değeri olmamasına karşın; güç gösterici amacıyla yapılmış bir bombalama olmasıdır. Bombardımanın ardından kasaba yerle bir olmuş, tarihte iz bırakacak bir katliam yaşanmıştır. Yapılan saldırının çoğunluğunu Alman kuvvetleri üstlense de İtalyan kuvvetleri destekte bulunarak, kasabadaki vahşetin günlerce sürmesine sebep olmuşlardır. Bunlar yaşanırken Paris’te sürgün halinde olan Pablo Picasso’dan İspanya Hükümeti, Paris Dünya Fuarı’nda sergilenmek için bir tablo yapmasını istemiş, ancak Picasso bombalanma haberini alana kadar ne çizeceğine karar vermemiştir. Picasso, Guernica’da yaşanan olaydan sonra nihai kararını vermiştir. Sanatçının 1937 yılında resmettiği bu başyapıt, Guernica’nın Nazi bombardımanına karşı açık bir protesto niteliğindedir. Resim acı ve şiddetin kişiselleştirilmiş sembolleriyle doludur. Renksiz resmin gazeteye benzer özelliği, koyu ve açık renklerin dikkat çekici tezatlığı güçlü bir etkiye sahiptir. Tek tek figürleri incelemeye geçersek; Resmin solundaki kızgın boğa figürü, o dönemde gelişmekte olan milliyetçilik akımının sembollerinden biri olarak resmedilmiştir. Bununla birlikte, İspanyol kültüründe de önemli bir yere sahip olan figür, kuyruğundaki alevler ve tüten meşalelerle savaşın gerçek yüzünü temsil etmektedir. Boğanın yanında belli belirsiz görünen güvercin, barışı temsil etse de olanlara karşı çaresizlik içindedir. Kızgın boğa figürünün altında yer alan ölü bebeği tutan kadın figürü; acılar içinde çığlık atarak, bebeğin cansız bedeni ise kadının kucağında resmedilmektedir. Resmin ortasındaki at figürü, atın karnını delerek diğer bir yanından çıkan mızrak sebebiyle resmin tamamındaki “acı” havasına uygun şekilde resmedilmiştir. At figürünün de savaşın acısını çeken İspanya halkını temsil ettiği düşünülmektedir. Atın hemen altında bulunan ölü adam figürü, kopuk kolu ile bir kılıç tutmakta, tuttuğu kılıcın ucundan ise bir çiçek filizlenmektedir. Diğer kolunda ise avuç içindeki kesikler bulunmaktadır. Kılıcın ucunda filizlenen çiçek geleceğe dair umutları temsil ederken, avuç içindeki kesikler ise proleter sınıfını temsil etmektedir. Resmin ortasında atın başının üstündeki göz şeklinin içinde bir ampul figürü bulunmaktadır. İspanyolca ampul anlamına gelen ‘bombilla’ya gönderme yapmakla birlikte aynı zamanda ampul Tanrı’yı temsil etmektedir. Halkın savaş ve şiddet karşısında savunmasızlığını ve Tanrı’ya sığınmasını temsil etmektedir. Atın sağ tarafında endişeli ve korku dolu bir ifadeyle elinde gaz lambası tutan kadın figürü, tablodaki ışıklar arasındaki çatışmayı temsilen resmedilmiştir. Gaz lambalı kadın figürünün altında ampulün ışığına boş bakışlarla kilitlenmiş bir kadın figürü bulunmaktadır. Bacağının yaralı olduğu ve eliyle bacağını tutup sürünerek ilerleyebildiği anlaşılmaktadır. Picasso, bu kadın figürüyle de savaşta yaralanan çaresiz sivil insanlara atıfta bulunmuştur. Resmin en dikkat çekici figürlerinden biri sağ tarafta koyu zemin üzerinde resmedilmiş olan açık bir kapıdır. Kapı figürü, savaş sırasında yaşananlara karşı bir kaçış yolu veya geleceğe dair umutlara ışık tutmakla birlikte; yaşananlara karşı suskunluk sarmalı içinde kalındığını da resmetmektedir. Her figüründe farklı anlamlar bulunan ve bu anlamların tamamının resmin genel mesajına destek oluşturduğu tablo; geometrik ve izlenimci olarak kabul edilir, aynı zamanda Kübizm akımının en önemli eserlerinden biridir. Picasso’nun bu eşsiz eseri, dünya çapında savaşı ve sonuçlarını en etkili şekilde anlatan eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Madrid'de Museo Reina Sofía'da sergilenmektedir. Picasso’nun henüz eser üzerinde çalışırken söyledikleri; resmederek anlattıklarının, sözle ifade edilmiş şeklidir. “İspanyol mücadelesi gericiliğin insanlara ve özgürlüğe karşı savaşıdır. Benim bir sanatçı olarak tüm hayatım gericiliğe ve sanatın ölümüne karşı sürekli bir mücadeleden ibarettir. Nasıl olur da bir an herhangi biri gericiliğe ve ölüme destek verdiğimi düşünebilir? Üzerinde çalıştığım panelde – ki ona Guernica adını vereceğim – ve diğer tüm eserlerimde İspanya’yı bir acı ve ölüm okyanusunda boğan askeri sınıfa karşı duyduğum iğrenmeyi ifade ediyorum.” Pablo Picasso
Serinin diğer yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorum Bırakın