Okulda veya iş yerinde bir arkadaşınıza kızıp eve geldiğinizde annenize, çocuğunuza bağırdığınız oluyor mu?
Ya da bazen çocuk gibi davrandığınız?
İşte bunların hepsi aslında farkında olmadan yaptığımız egonun savunma mekanizmaları…
Freud’un Yapısal Kişilik Modeli, insan davranışlarını meydana getiren üç sistem (id, ego, süpe rego) üzerine kurulmuştur. Ego, id ile süper ego arasında dengeyi kurmaya çalışan sistemdir. Ego bu işlevini aşağıda gördüğünüz bilinç dışı savunma mekanizmaları ile sağlar.
Şimdi de aslında hiç yabancı olmadığınız savunma mekanizmalarına bir bakalım!
1. YANSITMA
Bireyin kendinde bulunan kusurları başkasında görmesidir. Yansıtmada kişi kendi eksiklerinin ve başarısızlıklarının nedenini başka insanlara yükler.
4. YERİNİ DOLDURMA/ TELAFİ ETME
Bir bireyde bütün olumsuz şeylere rağmen üstün olma çabası vardır. Yani herhangi bir alandaki başarısızlığını başka bir alanda başarılı olarak örtmeye çalışır. Aynı zamanda başarısız olduğu konuda da çok çalışarak kendini geliştirmesi mümkündür.
6. HAYAL KURMA
Bireyler, bazı iç ve dış sebeplerden dolayı bazen istedikleri şeyleri gerçekleştiremezler. Gerçekleştiremediklerinde de işin içine hayal kurma girer. Çünkü hayal dünyası, bireylerin sorunlarını çözebildikleri ve çözdükçe de rahatladıkları yerdir. Çeşitli sebeplerden dolayı mutsuz olan insan, gerçeklerden kaçarak hayal dünyasına kapılır.
Hayal kurma çocukluk ve ergenlikte daha çok görülen bir şeydir. Çünkü bu dönemlerde bireylerin istekleri daha fazladır. Bu hayal kurma olayının çocukların ve ergen bireylerin hayal dünyasını geliştirdiği görülmektedir. Ancak buradaki sorun, bireyin hayal ve gerçek arasındaki sınırı iyi bilmesidir. Çünkü bu sınır kaybolduğunda birey gerçekle hayal dünyasını ayırt edemez hale gelir ve kişinin ruh sağlığı bozabilir.
7. KARŞIT TEPKİ GELİŞTİRME
Bireyde, suçluluk duygusu yaratan yoğun istekler oluşabilir. Bazen bireylerin bu isteklerini baskı altında tutması güçleşmektedir. Bu durumda, birey istediklerinin tam tersini yaparak benliğini korumaya çalışır.

- Başarısız bir öğrencinin öğretmenini suçlaması.
- İş hayatında başarılı olamayan bir insanın, ‘ Hayatta başarılı olmak demek iş hayatında başarılı olmak demek değildir.’ demesi.
- Patronu tarafından azarlanan bir kişinin çocuğunu azarlaması.

- Kendini güzel görmeyen bir kadının çok çalışarak bir spor dalında başarılı olması.
- Akademik olarak başarılı olmayan bir bireyin sanat dalında ustalaşması.
- Sekiz yaşındaki bir çocuğun altını ıslatması.
- Genç bir kızın çocuk gibi bağırması.
- Yetişkin bireylerin sıkıntılı zamanlarda kızarması, kekelemesi.


- Bir bireyin sevdiği insana ondan nefret ettiğini söylemesi.
- Ölüm korkusu olan birinin doktora gitmemesi.
- Annesi ölen birinin onun geri geleceğini düşünerek koltuğu boş bırakması.
Yorum Bırakın