Düşünün, tren raylarının dibindesiniz. Göreviniz, bir tren yaklaştığında yanınızdaki kolu çekerek rayların yönünü değiştirmek. Bir tren yaklaşıyor. Aniden, trenin güzergahında uzakta işlerini yapan 5 işçi gözünüze takılıyor. Eğer rayların yönünü değiştirmezseniz beş kişi ezilecek. Makasın diğer tarafına bakıyorsunuz. Rayların üzerinde bir işçi var. Rayların yönünü değiştirirseniz bir kişiyi öldürmüş olacaksınız. Ne yapardınız?
Bu soruya çoğu kişi kolu çekip bir kişiyi öldürmek, cevabını verecektir. Ancak ahlak felsefesi soruya hâlâ net bir cevap verebilmiş değil. 20. Yüzyılda İngiliz filozof Philippia Foot bu ahlak felsefesi ikilemini ortaya attı ve “Tramvay Problemi” adını verdi. Günümüzde hala tartışılan ve zenginleştirilen bu senaryo, faydacılık ve ödev ahlakı arasında bir çekişmeye yol açıyor. İkilemdeki asıl soru, “Birinin ölümüne yol açmak ve birinin ölümüne göz yummak/kayıtsız kalmak aynı şey midir?” sorusu. Bu soru günümüzde kürtaj, ötanazi gibi ahlak problemlerinde karşımıza çıkıyor. Tramvay problemine faydacı ahlakın yanıtı, kolu çekip bir kişiyi öldürmek olacaktır. Ahlaki perspektiften bakıldığında bu seçeneğin hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olacağını söyler. Ödev ahlakı ise hiçbir şey yapmamanın daha iyi bir seçenek olacağını, her iki seçenek de ahlaki olarak yanlış olduğundan beş kişi öldüğünde kimse olaydan sorumlu değilken eyleme geçilip rayların yönü değiştirildiğinde kişinin bir başka kişinin ölümüne sebep olacağını söyler. Bu yüzden ödev ahlakına göre hiçbir şey yapmamak, birinin ölümüne sebep olmaktan daha iyi bir seçenektir.
Yıllar içinde bu soru geliştirildi, modernize edildi, farklı formlarda hayat buldu. Bu formlardan biri “Şişman Adam” senaryosu. Bu senaryoda bir köprüde duruyorsunuz. Köprünün altından bir tren geçiyor ve diğer senaryoda da olduğu gibi ilerlerse raylardaki beş işçiyi öldürecek. Bu senaryoda beş kişiyi kurtarmak için yapabileceğiniz şey yanınızdaki şişman adamı rayların altına atmak. Adamın ağırlığı treni durdurmaya yetecek ancak adam ölecek.
Bu soruya insanlarının çoğunun vereceği cevap “Hayır!” olacaktır. Faydacı ahlak, senaryolar arasında hiçbir fark olmadığını söyler. Neticede iki senaryoda da beş kişiyi kurtarmak için bir kişiyi feda edersiniz. Peki, neden insanların çoğu birinci senaryoyu onaylayıp ikincisini reddeder? Ahlaki eylemlerin önemli bağlamı nedir? Eylemlerin sonuçları mı yoksa onları elde ederkenki davranışlarımız mı? Bu da bizi ölüme göz yummak ve öldürmek ikilemine geri götürüyor. Judith Jarvis Thomson’ın, Killing, Letting Die and the Trolley Problem adlı makalesinde verdiği örneklere bir göz atalım:
1- Alfred karısından nefret ediyor ve ölmesini istiyor. Karısının kahvesine leke giderici döküyor ve ölümüne sebep oluyor.
2- Bert karısından nefret ediyor ve ölmesini istiyor. Kahvesine leke giderici döküyor (dondurma sanıp) ve elinde leke sökücünün panzehiri olmasına rağmen karısına vermiyor ve ölümüne sebep oluyor.
Thomson bu senaryolarda Bert’in yaptığının da en az Alfred’inki kadar kötü olduğu sonucuna varıyor. Başka bir deyişle ölüme terk etmek ve öldürmek ahlaki olarak yanlıştır. Demek ki iki senaryo da aynı kapıya çıkar.
Problem üzerinde hâlâ tartışılıyor. Tramvay problemi, gelecek için de önem teşkil ediyor. Gelecekte hayatımızda büyük yer kaplayacak olan kendi kendini kullanabilen arabalar, bir kaza anında ne yapacak? Önündeki insanı mı yoksa sürücüsünü mü feda edecek? Eğer sürücüyü feda edecekse, kim kendini korumayacak biçimde programlanmış bir arabayı satın almak ister? Bu sorulara yanıt bulunduğunda bilim adına büyük bir gelişme kaydedilmiş olacak. Bu da ancak felsefe ile mümkün olabilir. Felsefe ve bilimin tıpkı yüzyıllar önce Milet'te beraber doğdukları gibi şimdi de beraber hareket ediyor olması her haliyle umut ve mutluluk verici.
https://evrimagaci.org/etik-ikilem-sorulari-siz-olsaniz-ne-yapardiniz-1563
Judith Jarvis Thomson, Killing, Letting Die, and the Trolley Problem, 59 The Monist 204-17 (1976)
https://www.technologyreview.com/s/542626/why-self-driving-cars-must-be-programmed-to-kill/
http://https://bilimfili.com/tramvay-ikilemi-bes-insani-kurtarmak-icin-bir-insani-oldurur-muydunuz/
Yorum Bırakın