"Sen ki, ancak özgürken nefes alabilen birisin."
Her kitabıyla başka bir insan serüveninin içine akan, farklı bakış açısıyla insan doğasının gerek yalnızlığını gerek özgürlüğünü ele alan ünlü yazar Stefan Zweig, pek çok eseriyle okuyucuya farklı kapıların anahtarlarını sunuyor. Yaşadığı dönemin olumsuz şartlarına dayanamayan yazar,
“Hayata kendi dileğimizle başlamıyoruz, oysa ölümü seçmekte özgürüz. Bu kararı aldığımdan beri ne denli rahatladım, bilemezsin.” diyerek eşiyle birlikte intihar eder ve hayata gözlerini yumar. Bize de geride bıraktığı olağanüstü eserlerini okumak kalıyor. İşte o kitaplar. İyi okumalar!
1) Satranç
Yazarın intihar etmeden hemen önce yazdığı bu eser, okuyucularına bir elvedası olarak görülebilir. İntiharından kısa süre önce yazdığı eserinde, Dr. B'nin ruhsal olarak aşamadığı ve bunu bir oyun haline getirdiği hayatını görmekteyiz. “
Dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.” fikriyle yazılan bu eser, Zweig yaşamının ve fikirlerinin de ne durumda olduğunu okuyucuya hissettirmektedir.
2) Korku
Rahat bir evliliği olan fakat bu sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış saygın bir kadının, yer aldığı burjuva sınıfından çıkıp genç bir piyanistle birlikte olma hikayesidir. Ancak bu gizli ilişkiden haberi olan bir şantajcının hayatına girmesiyle insan doğasında yer alan korkunun baş göstermesi karakterimizin duygularının yol haritasını okuyucuya sunmaktadır.
3) Olağanüstü Bir Gece
Burjuva ailesinden kalan miras ile tasasız ve rahat bir hayat süren bir adamın, giderek duyarsızlaşması ve kendi içinde yaşadığı ikilemlerin patlama noktasına gelmesiyle bir gün boyunca yaşadığı olaylar ele alınmaktadır. Burjuva ahlakına ters düşen bu davranışların ruhani bir uyanış olarak insan doğasının bir yansımadır.
4) Amok Koşucusu
Hollanda Doğu Adaları'nda görev yapan bir doktor ve kendisinden yardım isteyen zengin bir kadın ile başlar hikaye. Doktora burjuvazi tavırla gelen bu kadının yardımını başta reddeten fakat daha sonra vicdani bir yükümlülük ile kadının peşinden giden doktor, Malezya halkında rastlanan bir nevi ölümcül olan amokun etkisi altına girer.
5) Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Zweig bu kitabında bir kadının hayatını tamamıyla değiştiren yirmi dört saatlik bir süreçte, insanın iç dünyasında yer alan saplantılı duyguları yansıtmaktadır. Dışarıdan gelen hiçbir fikre ve düşünceye aldırmayan, sadece kendi isteklerinin ve arzularının peşinden giden bir kadının hikayesini anlatırken yazar, aynı zamanda Avrupa'nın kibar tabakasına da eleştirel bir yaklaşımda bulunmuştur.
Yorum Bırakın