Müziğin mistik rüzgarlarıyla esip gelen bir grup: Led Zeppelin. İçimizdeki tarifi olmayan hislerin tercümanı; Dazed and Confused, Kashmir, Whole Lotta Love, Stairway to Heaven gibi insanı kendinden geçiren parçalara imza atmış bir rock'n'roll efsanesi. Rolling Stone dergisi tarafından "Tartışmasız rock tarihinin en uzun soluklu gruplarından biri." olarak tanımlanarak kalitesini onaylatmıştır Led Zeppelin. Ronny James Dio ise “En iyilerin en iyisi.” der onlar hakkında. Müziğini damarlarımızda hissettiren, bu eşi benzeri olmayan grubu 5 maddeyle daha yakından tanıyalım. 1. 1968 yılında The Yardbirds’ün dağılmasının ardından grubun geriye kalan tek üyesi olan Jimmy Page, "The New Yardbirds" adında bir grup kurar. İlk başta The Yardbirds’ün uzantısı niteliğindeki bu grupta Robert Plant (vokal), Jimmy Page (gitar), John Paul Jones (bas gitar ve klavye) ve John Bonham (davul) isimleri bir araya gelir. [caption id="attachment_33726" align="alignleft" width="260"] Led Zeppelin[/caption] [caption id="attachment_33778" align="alignright" width="318"] Hindenburg zeplini faciası[/caption]               2. The New Yardbirds adı altında verdikleri konserlerde The Who’nun davulcusu Keith Moon da dinler onları. Açık sözlülükle “Siz bu kafayla kurşundan bir zeplin gibi çakılırsınız yere!” der ve farkında olmadan Led Zeppelin efsanesine ismini vermiş olur. 12 Ocak 1969’da piyasaya çıkardıkları ilk albüme de bu ismi verirler. Albüm kapağında da 1937’de gerçekleşen ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Hindenburg zeplini kazasından esinlenirler. 3. Black Sabbath’dan bir sene önce heavy metalin tohumlarını atan Led Zeppelin’in tarzı geniş spektrumluydu. Müziklerinde yenilikçi ve yaratıcılardı. Üyelerinin enstrümanlara hakimiyetiyle harikalar yaratıyorlardı. İflah olmaz birer blues hayranı olan Jimmy Page ve Robert Plant, blues ve rock müziği aynı potada eritip sihirli bir formül elde etmişti. Ancak müzikleri bundan ibaret değildi. Going to California şarkısıyla folk ritimleri, okunuşuyla “Jamaika” kelimesini andıran D’yer Mak’er parçasında da reggae esintilerinden söz etmek mümkün. 4. İlk 3 albümünü "Led Zeppelin” ismiyle çıkaran grup, dördüncü sefer bir aykırılık yaparak isimsiz bir albüm çıkarır. Bu albümün iç kapağında sonradan grup elemanlarının imzası haline gelecek dört mistik şekil bulunmaktadır. Bu şekiller sırasıyla Jimmy Page, John Paul Jones, John Bonham ve Robert Plant'ı sembolize etmektedir ve anlamları aşağıdaki gibidir.                                                   Jimmy Page: Satürn                                        John Paul Jones: Güven ve yeterlilik                           John Bonham: Üçleme ya da Baba-Anne-Çocuk                                         Robert Plant: Hakikat ve cesaret Müzik tarihinde eşsiz bir yere sahip olan Stairway to Heaven parçası da bu albümde yer almaktadır. İçerdiği okült semboller ve backmasking yöntemiyle "satanik sübliminal mesajlar" vermesiyle gündeme gelen bu şarkı hakkındaki iddiaları grup üyeleri ve müzik eleştirmenleri reddediyor. [caption id="attachment_33724" align="aligncenter" width="470"] John Bonham[/caption]

5. Her güzel şeyin bir sonu olduğundandır ki, 1977 yılında Robert Plant’ın 5 yaşındaki oğlu Karac’ın mide virüsünden dolayı ölümüyle Led Zeppelin’in sonunu getirecek şanssızlıklar silsilesi başladı. 1980 yılının ekim ayında ise bitirici darbe olan John Bonham’ın ölümüyle grup dağıldı. Arkalarında bıraktıkları birbirinden güzel 9 albümle hala rock müziğin sayılı isimlerinden olarak anılıp, şarkılarıyla hepimizi duygudan duyguya sürükleyebildikleri için ölümsüzler.