Remus John Lupin (10 Mart 1960-2 Mayıs 1998) büyücü Lyall Lupin ve Muggle Hope Howell'ın tek çocuğuydu. Sevimli ve uslu bir çocuk olan Remus, küçük yaşlarda sahip olduğu büyünün belirtilerini gösteriyordu.
Bu yetenekli büyücünün asası 29 cm ve incedir, ceviz ağacından yapılmış, saldırıda güçlü bir asadır. Özü ejderha yumurta kabuğundandır.
Babası Lyall Lupin, Sihirli Yaratıkları Denetleme ve Düzenleme Dairesi'nde çalışıyordu. Yoğun bir iş gününde sorgulama esnasında, Fenrir Greyback'in önünde kurt adamlar hakkında ruhsuz, şeytani, ölümden başka bir şey hak etmeyen varlıklar olduğunu söyledi. Bu sözler Fenrir ve arkadaşlarını oldukça öfkelendirmişti. Karanlık bir gecede Lyall, Fenrir'i oğlunun başında buldu, onu lanetlerle savuşturdu ancak Remus ısırılmıştı ve bir kurt adamdı.
Artık bir kurt adam olan Remus, ayda bir kez acı dolu dönüşümler geçiriyordu. Bir süre sonra dolunay zamanındaki solgun halleri komşuların dikkatini çekti ve ailesiyle birlikte taşınmak durumunda kaldılar. Ayrıca Remus'un, bu sırrı ağzından kaçıracağı korkusuyla diğer çocuklarla oynamasına da izin verilmiyordu. Remus Lupin, sevgi dolu bir aileye sahip olmasına rağmen yalnız bir çocukluk geçirmişti.
Durumundan dolayı Remus'un, Hogwarts'a gitmesi düşünülemezdi ve Lyall onu evde eğitiyordu. Ancak 11 yaşına bastığında gün, Albus Dumbledore kapılarında belirdi. Korkan Hope ve Lyall onu eve almak istemediler, ancak birkaç dakika sonra Dumbledore şöminenin önünde Remus ile tükürenbilye oynuyordu.
Dumbledore, Remus'un dönüşümü için şartları ayarladığını ve okula gelmesi konusunda bir sorun göremediğini belirtti. Kurt adam oluşu aralarında bir sır olarak kaldığı müddetçe, Remus'un okula gitmesinde bir problem yoktu. Remus'un heyecanı bildiği her şeyin ötesindeydi, yılların ardından diğer çocuklarla tanışabilecek ve arkadaş edinecekti.
Gryffindor'a seçilen Remus, çok geçmeden haylaz ve asi iki çocuk olan James Potter ve Sirius Black ile arkadaş oldu. James ve Sirius onun sessiz espri anlayışından ve kendine özgü nezaketinden etkilendiler. Remus kenarda kalanların dostuydu, arkadaşlarının aksine, Peter Pettigrew'a hep nazik davranıyordu. Böylece dördü, Çapulcular adı altında çok yakın arkadaş oldular.
Bir süre sonra Remus'un dolunay zamanı ortadan kayboluşu James ve Sirius'un dikkatini çekmeye başladı. İkinci senelerinde ise gizemi çözdüler ancak Remus'un beklediğinin aksine, onunla arkadaşlıklarını kesmediler. Hatta dolunay gecelerini daha iyi geçirmesini sağlamak için Animagus'a dönüştüler ve ona Moony / Aylak demeye başladılar. Daha sonra bu arkadaş grubu, Çapulcu Haritası ile Hogwarts'a, Harry'nin de eline geçecek büyük bir miras bıraktılar.
Remus grubun vicdanıydı ama görevini her zaman yeterince yerine getiremiyordu. James ve Sirius, Sümsükus lakabını taktıkları Severus Snape'e zorbalık yaparken, onlara yeterince karşı koyamıyordu. Kendisini kabullendikleri için arkadaşlarına duyduğu minnet duygusu, onu engelliyordu. Tüm bunlara rağmen Remus, sınıf başkanı olarak bitirdi okulu.
Okuldan mezun olmalarının ardından Çapulcular, Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na katıldı ve Voldemort'a karşı süren savaşta aktif rol almaya başladılar. Harry'nin hayatta kaldığı gece de, Remus ülkenin kuzeyinde bir görevdeydi. Geri döndüğünde en yakın arkadaşlarının ikisi ölmüş ve biri de onlara ihanet ve cinayetten Azkaban'a atılmıştı. Tüm büyücü camiasının kutlama yaptığı o gecenin ardından, Remus hayatının en karanlık zamanını yaşamaya başladı, 13 yıllık bir yalnızlık onu bekliyordu.
Dumbledore'un, onu ziyarete gelmesiyle Remus için yeni bir umut doğdu. Kurtboğan iksiri sayesinde, Hogwarts'ta öğretmenlik yapabilecekti ve bir süre boyunca bunu başarıyla yaptı. Ancak eski dostu Sirius Black, Azkaban'dan kaçmış ve Hogwarts'a gelmişti, kendini aklamanın peşindeydi. Bağıran Baraka'da gerçeklerin ortaya çıkması ve Severus Snape'in geçmişin öcünü almak istemesiyle Remus'un sırrı ortaya çıktı ve bir kez daha Hogwarts'tan ayrılmak zorunda kaldı.
Voldemort'un geri dönüşüyle Zümrüdüanka Yoldaşlığı tekrar faaliyete geçmişti. Bu sıralarda Deli-Göz Moody'nin genç yardımcısı Nymphadora Tonks ile tanıştı. Tonks onu seviyordu ancak Remus kurt adam olduğu için kendini ona layık görmüyor ve ona zarar vermekten korkuyordu. Kendisi gibi Greyback tarafından ısırılan Bill ve Fleur'un aşkının verdiği cesaretle duygularını ona açtı. Böylece mutlu bir birliktelik yaşamaya başladılar. Bir süre sonra Tonks'un hamile kalmasıyla Remus'un korkuları tekrar gün yüzüne çıktı. Doğacak çocuğun kanında likantropi olma ihtimali onu ürkütüyordu. Bu korkuyla kendini tekrar soyutlamaya kalkıştı ancak Harry'nin öfkeli tepkisi üzerine karısının yanına gitti ve doğuma kadar onun yanında kaldı.
Edward Teddy Lupin, Remus'un korkularının aksine kanında kurt adamlık bulunmadan doğmuştu, üstellik annesinin metamorfagus özelliğine sahipti. Ancak ailenin mutluluğu fazla uzun sürmedi zira Hogwarts savaşı kapıdaydı.
Remus Lupin ve eşi Nymphadora Tonks 2 Mayıs 1998 Hogwarts savaşında hayatını kaybettiler. Remus'un ölümü Voldemort'un sadık yaverlerinden biri olan Antonin Dolohov'un elinden olmuştu. Ölümünün ardından Bakanlık tarafından Birinci Sınıf Merlin Nişanı ile ödüllendirildi, bu ödüle sahip olan ilk kurt adam olarak da adını tarihe yazdırmıştı.
Hepsinden öte Remus, yakın arkadaşlarından birinin oğlu olan Harry için bir baba figürü sayılırdı. Gerek öğretmenliğini yaptığı zamanlarda gerek sonrasında onun yanında yer aldı. Oğlu doğduğunda Harry'den onun vaftiz babası olmasını istedi, Remus hayatını kaybettiğinde ise Harry Teddy'yi onun bir armağanı olarak kabul etti. Ve kendisi gibi savaşın yetim bıraktığı bir çocuk olan Teddy'nin bakımını üstlendi.
Ayrıca Harry'nin diriltme taşını kullandığı sahnede yanında olan 4 insandan biriydi Remus.
Remus Lupin, namı değer Aylak, saygın bir profesör, yanlış yargılanan bir kurt adam, iyi bir baba ve cesur bir adamdı. J. K. Rowling kendisi hakkında "Remus Lupin, Harry Potter serisindeki en favori karakterlerimden biriydi. Bunları yazarken tekrardan ağladım çünkü onu öldürmek hiç hoşuma gitmeyen bir şeydi." diyerek ona verdiği değeri belli etmiştir. Remus John Lupin'in bizim gönlümüzdeki yeri de hep ayrı olacaktır.
Remus ve Harry'nin Azkaban Tutsağı filminde ailesi hakkında konuştukları sahneyle özdeşleşen A Window To The Past'ı hüzünlü bir nostalji için aşağıya bırakıyoruz.
Kaynak: 1, 2, 3
Yorum Bırakın